Türk futbolunun gündeminde bu mevsimde ortak bir haberle karşılaşırız genelde. “X takımı bir mucizeyi gerçekleştirdi. Türkiye bu büyük başarıyı konuşuyor” başlıklı haberler gündemi en az takip ettiğimiz anlarda dahi bir yerden bir şekilde karşımıza çıkar.
İşte o takımlardan bir tanesi de Düzyurtspor… Hem de 2 mevsimdir.
Takımla ilgili klasik bir tabiri tekrar etmekte fayda var: Türkiye profesyonel liglerinin ilk ve tek köy takımı. Klasmanının 2 yıldır üst üste şampiyonu ve son günlerde haberlerini duymaya alıştığımız ve o haberleri içimizi de burkan, mazisi büyük takımların terk-i diyar ettikleri liglerin yeni parlayan yıldızı.
28 yıllık mazisini burada tekrar anlatmayacağım takımın; ki anlatmaya dahi çabalamayacağım, zira o ne mutluluktur ki çok güzel yazılar kaleme alınmış işin bu tarafıyla ilgili. Aslında kısa bir süre öncesine kadar anlatacaklarımın konusu da pek belli değildi. Ama gördüğüm kadarıyla eksik kalan, veya benim göremediğim bir şeyleri tamamlamak istedim; Düzyurtspor’un, benim de 34’te birine tanıklık etme şansına sahip olduğum sezon yolculuğunu.
Sezona, bir önceki sezon elde ettiği o “ilk”in gururuyla başlayan Düzyurtspor’a kendileri ve kendilerini çok yakından takip edenler dışında kimse şans vermiyordu aslında; bırakın şampiyonluğu, ligde kalmasına dahi. Sezonun ilk maçını, Trabzon’da, kendisi gibi ligin yeni takımlarından 68 Yeni Aksaray Spor ile oynamış ve 1-1 berabere kalarak maça kendi ilklerini sığdırmıştı. İkinci maç ise ilklerin devamı gelmişti; deplasmanda alınan 3-0’lık galibiyet. 2. haftada ikincilik ve 3. haftada liderlik! Sonraki haftalar, ekseriyetle galibiyetler, tek tük beraberlikler; ama mağlubiyet yok. Ligin 13. haftasına kadar profesyonel liglerin namağlup iki takımından biri. 6 puan farkla liderlik. 13. hafta, en az beklenen ilk; Çorum Belediyespor deplasmanında alınan ilk mağlubiyet. Devre arasına kadar nazar değiyor, peşi sıra puan kayıpları başlıyor. İmdada ise devre arası yetişiyor. Takım Çorum Belediyespor’un 2 puan önünde, 32 puanla lider tamamlıyor ilk devreyi. Bir hayal, yavaş yavaş vücut bulmaya başlıyor.
Devre arası gerçekten de ilaç oluyor takıma ve yarının ilk 3 maçını (bir tanesi de 6-1 olmak üzere) kazanıyor takım. Yine seri galibiyetler, tek beraberlik, tek mağlubiyet. Bitime 8 hafta kala fark 8 puan oluyor, şampiyonluğun sesleri adım adım duyuluyor. Ama bir taraftan da hedef takım Düzyurtspor. Saha dışı rekabet de başlıyor takıma karşı. Ve kabus geçen bir ay; Mart sonu Nisan başı. 5 maçta önce ardarda 3 mağlubiyet, sonra ardarda 2 beraberlik ve son 3 haftaya girerken artık puan farkı yok, sadece averajlar. Stres mi galip gelecek yoksa alt liglerde de olsa şampiyonluk tecrübesi mi? Tüm şehir nefesini tutmuş bekliyor. 3 hafta, 3 galibiyet…
…ve Şampiyon Düzyurtspor!!!
Daha 3. haftada aldığı liderliği 32 hafta boyunca kimseye teslim etmeyerek hem de.
Hikaye bitmedi daha, bunlar aslında ısınma turlarıydı.
Konusu “Trabzon” ve “Futbol” olan bir ortamın kurumuysan eğer, bu başarı az bile.
Haydi kamyoncular, gaz kesmeden, tam yol ileri!