Birazdan asılacak.
Çatışmada yakalanan bir Rus askerin itirafı ile yakalanan bu genç kadın o zaman daha 18 yaşındadır.
Etrafını sarmış Nazi askerlerinin keyfi yerinde.
Genç kadının yüzünde bir sertlik var hala.
Asılıp çıplak göğüsleri ile sürüldüğünde de aynı sertlik devam edecek.
Naziler ona çok soru sordu.
Tek bir soruya cevap verdi. O da adının ne olduğu sorusu idi.
“Benim adım Tanya” dedi.
Nazım Hikmet’in yıllar sonra “… ve karların üstünde muzaffer gülümseyişi onun” diyerek uzunca “Tanya” şiirini yazdığı kadın.
Yakalandıktan sonra tecavüz edildi. Aşağılandı. Ve sistematik ne varsa uygulandı ama o hiçbir şey söylemedi.
Tek bir sır vermedi.
Onu dar ağacına götürdüklerinde hayatının son cümlesini söyledi:
O askerlere tek bir şey söyledi:
“Hepimizi, 190 milyon kişiyi asamazsınız!”
Ve astılar onu…
Adım Tanya demişti ama değildi.
Bu kadının gerçek adı “Zoya Kosmodemyanskaya” idi.
Bir partizandı.
Öldükten sonra Rusların en saygın kahramanlarından biri sayıldı.
(S.S. Önder)
Zoya Kosmodemyanskaya
Neden paylaştık bu genç kadının hikayesini???
Bir kahramanlık hikayesi olduğu için.
Tarafı ne olursa olsun onurlu direnişler taktir edilmeyi hak ettiği için.
Bugün bizim de ellerimiz arkamızda bağlı gibi görünebilir.
Siyasetçilerimiz arkamızdan vuruyor;
yöneticilerimiz maddi-manevi-siyasi emelleri yüzünden ihanet ediyor olabilir…
Kemal Paşa’nın dediği gibi “bütün kalelerimiz zapt edilmiş” olabilir…
Tanya’yı öldürenlerin adını kimse hatırlamıyor bugün…
Bugün Tanya halen asil bir kahraman olarak anılıyor ve Nazım Hikmet gibi asrın en büyük şairlerinden biri hakkında şiirler yazabiliyor…
Zalim unutuluyor ve sonuç ne olursa olsun duruşunu bozmayan, asaletinden ve davasından ödün vermeyen hatırlanıyor…
İşte bu yüzdendir verdiğimiz uğraş…
Zalimlerle değil de Tanya’larla anılmak içindir…
Kazanırız veya kaybederiz; bilemeyiz ama yerimizi tarih güzel yazacak dostlarım…
Adalet için verdiğimiz bu savaş sadece bir sportif hezeyan, bir holigan celallenmesi değil bir adalet mücadelesidir.
Şerefli yarınlar için bu mücadeleden vazgeçmemek hepimizin namus borcudur…