Lig tv’nin son dönemdeki aşk temalı reklamları çok dikkat çekti. Geçtiğimiz iki yıl boyunca yaşanan iğrenç şeyleri bir yana bırakıp bakmaya çalışsak bile aşka çıkmayan reklamlar…
Mersin taraftarı takımına çok bağlıymış. Nereden öğrendik; malum reklamlardan. Bir yıl boyunca süper lig’de oynadıkları 34 maç dururken biz
reklamlardan öğreniyoruz bağlılıklarını. Lig tv ana futbol programında dört büyüklerle oynadığı maçlar dışında kaç kez mersin telaffuz edilmiştir ki? 6 kere??? Mersin taraftarı üzerinden para kazanmaya çalışan bu kişiler üç büyüklerden kaç dakika kesip Mersin’e verecekler? Ülkede oynanan futbol değil onu geçtim de Mersin’li taraftarların bir aşk tanımlaması var; saygı. Söylemeden, gözlerden ve tavırlardan okunan… 6 harflisinden geçtik de 5 harfli aşk yani “saygı” bir şey ifade ediyor mu oradakiler için?
Bir de her şeyi katarak yorumlamak gerekiyor bu reklamları. Aslında sonda yazacağım tek cümle için biraz dolanacağım. Dino Merlin şarkılarından gidiyorum. Hoş bir şarkı supermen…
aşkı nasıl yazarsın?
tek kelimeyle mi?
yoksa iki mi?
sanırım iki kelimeyle yazılıyor.
Biz de aşkı nasıl yazalım diye sorgulamıyor muyuz?
her şeyini affederim
ama ben süpermen değilim
bütün bu yükü sırtımda taşıyamam.
Her şeyini affetmiyor muyuz, sevdiğimizin. Konu Trabzonspor ismi olunca o isme leke sürülmesin diye çırpınmıyor muyuz mesela… Kaçımız son dönemde yaşadıklarımızı taşımaktan yorulmadı ki? Beklemekten, her gün hakkının iadesini beklerken hayal kırıklığı ile günü tamamlamaktan…
Bugün lig tv reklamları bizlerde heyecan gibi şeyler yaratmıyor. Sırtta biriken bir kambur, başka bir şey değil. “artık taşınması zor bir kambur”. Yalanların etki etmediği…
Aynı şarkıda geçen bir son söz vardır ki, bizi tarifler, eklemeden geçmeyeyim dedim…
– ey gece, bu gri hayatta sonsuz ve kutsal nedir?
– hayran olduğum ve beni helecanla titreten her şey kutsaldır.
Sanırım sadece bana Trabzon ve Trabzonspor’u çağrıştırmamıştır.