16.05.2010’da tüm stadı “timsaha yatırdığından” sonra belli olmuştu aslında ona karşı iyi duygular beslemeyecekleri şikecilerin. Trabzonspor’u yenerek şampiyon olacaklarından emin olan, üst-başlarını lisanlı şampiyonluk ürünleriyle donatan ve takımlarından farklı galibiyet bekleyen küstah topluluk, nereden bilecekti Onur Recep Kıvrak duvarına toslayacaklarını?
O gün bugündür hiçbir zaman hazzetmediler Onur’umuzdan. Her fırsatta dikenli dillerine doladılar. Bir tökezlese, bir yanlış beyanat verse de yerden yere vursak diye leş kargası gibi dolanıp durdular. Türk futbolunun kanserli hücresi Volkan Demirel’i saldılar üzerine. Kendisine saldırılmasına da, görmezden gelinip milli takım kadrosuna adının yazılmamasına da prim vermedi asla. Dik duruşundan ve efendiliğinden taviz vermedi kaptanımız.
Bu aralar yine aktifler.
Milli takımın İzlanda maçı hezimeti sonrası ihaleyi ona yıkmaya çalışanları çok iyi tanıyoruz. Biten, bitirilen Türk futbolunun başına çöreklenen şebekeyi de, bu şebekenin günahlarını da iyi biliyoruz.
Ama onların Onur’a sahip olmanın gururunu ve hazzını bilmeleri mümkün değil.