KISSADAN HİSSE

 

Konu Türk olduğumuza ve benim Trabzonspor’lu olduğuma geldiği anda sanki beni bekliyormuş da içinde tutuyormuş gibi aniden fenerbahçe sizin şampiyonluğunuzu çaldı şike yaparak değil mi dedi. Enver’le ben bir kısa şoktan sonra kahkahalarla gülmeye başladık. fenerbahçe’nin şöhreti taa Londra’ya, Van der Vaart’a kadar gelmişti. Yiğit namıyla anılır derler tabi, fener’de yiğitçe mücadele etmediği için dünya çapınada bir futbolcu tarafından şikeciliğiyle anılıyordu.Merak edip bu konuyu nereden bildiğini sorduğumda, berberinin Trabzon’lu olduğunu ve geçen sene boyunca dükkana her gittiğinde sürekli fener’in şike yaptığını söylediğini anlattı bize.

 

Bu satırlar bir blogdan alıntı. Birkaç detayı küçücük bir alıntıdan irdelemek istedim.  Dünyaca ünlü bir futbolcunun ağzından duymak ilginç geliyor, bu sözleri.  Ancak arka planda tüm Trabzonspor camiasının gördüğü bir şike olayı var. Hepimiz hissettik bunu ve medya ne kadar üstünü örtmeye çalıştıysa biz de o derece kazıdık.  Ancak öyle bir ülkeyiz ki şike soruşturması olmasa adamlara 2-0 yenilmeseydiniz diyen futbol gözlem kasaplarının kurbanı olacaktık.  Bugün yine aynı kasapların üst mevki sahiplerince doğranmaya çalışıyoruz ve buna  içimizdeki İrlandalılar destek veriyor ama  bu ülke sistemi içinde kronik bir hastlalık olduğundan kızıp geçiyoruz.

Diğer bir nokta ise yurt dışındaki bakış açısı.  Trabzonspor Türkiye’de görüldüğü gibi görülmüyor. Mağdur olan takım konumunda, Türkiye’dekinin aksine.

 

Trabzonspor’un bilinirliğinin artması da  çıkaracağımız bir diğer sonuç olmakla birlikte nerede olursak olalım Trabzonlular olarak Trabzonspor’u birinci madde yaptığımız da güzel bir gerçek.

 

Blogdaki yazının kısa bir kısmından bu sonuçları çıkarmak mümkünken bloğa aktarılmadan önce twitter’da bu konu ilk paylaşıldığında bir  diyalog gerçekleşti, bloğun yazarı ile bir  Fenerbahçeli taraftar arasında.  Aslında Fenerbahçeli demek de yanlış, renkler ötesinde bir olaya değinmek istiyorum. Bu anının  sahibini Fenerbahçe’nin stadında oynanacak maçla tehdit edip sonra verilen adresini söyle tepkisi karşısında kıvırmak.. Bugünün kronik bir sorunu bu yeni taraftar kitlesi.  Çok eskiden Galatasaray-Fenerbahçe derbilerinde, Trabzonspor’un yarı yarıya oynadığı İstanbul deplasmanlarında olaylar çıkmazken bugün sosyal alemde stadla tehdit eden bir kitleyle karşı karşıyayız.

Bugün bazı şeyleri anlatamamaktan dem vuruyoruz. Ufak ufak adımlar atıyoruz, anlatmak adına.  Karşımızda böyle insanları çokça bulduğumuzdan olsa gerek hep tıkanıyoruz bir yerde.  Bu işin IQ denilen şeyle de alakası yok galiba, yoksa yüksek puanlar alarak girdiği tıp fakültesinin beşinci sınıfına gelmiş biri karaktersiz bir oyunla alınmış üç puan karşısında koyduk muhabbeti  yapmaz.  Farkındayım biraz dağınık bir yazı oldu ama farkında olduğum taraftar profillerinin varlığında daha iyisini yazmak imkansız  görünüyor.

 

Galiba yine Pollyanna olup her şeyin düzeleğine dair düşüncelere dalmak gerekiyor.  Umarım bir sabah renklerin değil adaletin el üstünde tutulduğu bir futbol sistemine uyanırız da bu Pollyannalıklar boşuna olmamış olur.

Ayrıca bu yazıda  kısa bir alıntısına yer verdiğim yazısından alıntı yapmama izin verdiği için değerli yazarı Ender Kuyumcu’ya sonsuz teşekkürler.

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın