İBB – TRABZONSPOR

Trabzonspor’un üst üste 3.galibiyetini aldığı İBB maçında Şenol Güneş; Zokora’nın Afrika kupasında olması ve Serkan Balcı’nın kart cezası sebebiyle Olcan ve Aykut’u ilk 11 başlattı. Trabzonspor; Tolga, Giray, Glowacki, Cech, Celustka, Olcan, Adrian, Colman, Aykut, Halil ve Burak 11’i ile maça çıktı. Arif Erdem ise Oğuzhan, Metin Depe, Ekrem Ekşioğlu, Cihan, Mahmut, Kamil Zayatte, Efe İnanç, Doka, Holmen, Brito Da Silva, Metin Akan onbirini tercih etti.

İBB’nin önemli gol silahı Webo, önceki haftadan cezalı olunca hücum gücü de zayıf kaldı. Genel olarak kalabalık bir orta saha ile Trabzonspor’u durdurmaya çalıştılar. Özellikle ilk paslarda yaptıkları pres ile Trabzonspor oyun kurmakta zorlandı. Trabzonspor’da Zokora’nın görevini üstlenen Aykut bu görevini başarıyla yerine getirdi. Yıllardır sahip olamadığı sol açık pozisyonunda ise Olcan vardı ve ilk maçı olmasına rağmen takıma büyük katkı sağlayacağını ilk golün yaratıcısı olarak gösterdi. Trabzonspor oyunu kanatlara yaymakta yıllarca sıkıntı çekti. Hücumlar ya dikine gelişti ya da açık pozisyonundaki yaratıcı bir oyuncunun eline bırakıldı. Artık o oyuncu iyi gününde ise Trabzonspor da iyiydi. Şimdiki kadroda 2 hızlı kanat oyuncusu mevcut. Volkan ve Olcan. İkisi de Trabzonspor’un yıllardır çektiği oyunu iki kanatla oynama sorununu çözebilecek kapasitede..

Maçın ilk yarısında Zayatte’nin Halil’e yaptığı 2 hareketten ilki kesinlikle penaltı olmalıydı. İkincisi pozisyon icabı olarak değerlendirilebilir. Burak Yılmaz’ın çektiği ve direkten dışarıya giden top da ilk yarının en önemli pozisyonuydu kanımca.. Yine Burak’a kalkan hatalı bir ofsayt kararı var. 19. dakikada Glowacki’nin sakatlanmasından sonra Mustafa Yumlu oyuna girdi. Dikkatimi çekti; 2 pozisyonda Mustafa topu alarak dikine sahayı kat etti ve orta sahayı geçerek topu uygun arkadaşına bıraktı. Her defans oyuncusunun sahip olması gereken bir özellik. Giray da zaman zaman böyle çıkışlar yapıyor. Orta saha oyuncularının kilitlendiği anlarda defans oyuncularının -uzun top göndermek yerine- bu insiyatifi alması gerekir. İlk yarıda İBB’nin tek pozisyonu Doka’nın orta şut karışımı serbest vuruşu idi. Bunu da Tolga fazla zorlanmadan kornere çelmeyi başardı.

İkinci yarı esasında İBB’nin 61 forma numaralı kalecisi Oğuzhan’ın yıldızlaştığı bir maçtı lakin daha çok parıldayan Burak’ın gölgesinde kaldı. Trabzonspor, özellikle Alanzinho oyuna girince sahayı dikine daha hızlı geçmeye başladı. Üst üste pozisyonlara girse de golün gelmesi 80’i buldu. Olcan’ın bireysel çabası ile oluşan pozisyonda Burak, Henrique ile güzel bir pas alışverişi neticesinde golü attı. Maçın son dakikasında ise yaptığı en iyi iş olan defansın arkasına sarktı ve yine güzel bir vuruşla maçı 2-0’a getirdi. Burak 2 gol attı ve maçın yıldızı oldu ancak 70.dakikada Aykut’a gösterdiği tepki son derece yanlıştı. Aykut gibi takımda yeni yeni yer bulmaya başlayan genç arkadaşına bir pas yüzünden bu kadar tepki vermemeliydi. Neyse ki maç sonu yanına giderek özür diledi ve büyüklüğünü gösterdi.

Trabzonspor, Manisaspor maçına kıyasla özellikle defansif anlamda çok daha iyi bir oyun ortaya koydu. İBB ancak uzak şutlarla etkili olabildi ki aslında onlar da Tolga’nın elinde eridi. Olcan’ın gelişi ofansif anlamda Trabzonspor’u güçlendirdi ancak yine takımın yeterli ve istenilen seviyede olduğunu düşünmüyorum. Santrafor alanında tek adamın Burak olması, ileride olası bir formsuzluğunda takımı büyük ölçüde etkiliyor. Bunu ilk yarı üst üste 6 maç puan kaybederek öğrenmiş olmamız ve o bölgeye bir oyuncu almış olmamız gerekiyor. Umud ediyorum ki transfer yapılır. Bir küçük parantez de Aykut’a açmak gerekirse “Zokora’nın eksikliğini hissettirmeyeceğine eminim”.

Bir Yorum Yazın