Geçen yıl ikinci lige düşünce “son mu, başlangıç mı” diye sormuştuk… Yanıtımızı sallantılı geçen bir yılın sonunda şampiyonluk tacıyla aldık. Bu başarıda emeği geçen basketbol sevdası Trabzonspor sevdasından gelen Mehmet Yiğit Alp başkanlığındaki yönetimimize şükranlarımızı sunmalıyız. Sıkıntılı dönemeci şampiyonlukla atlatan Hasan Özmeriç ve oyuncu kadrosu da bu şükranlardan büyük pay almalı tabii ki.
Bu başlangıcın devamını getirecek miyiz? İşte başarılı bir sezonun gölgesinde beliren soru bu. Mehmet Yiğit Alp şampiyonluk sonrasında basketbola bilmediği halde Trabzonspor sevdasıyla atladığını söylemişti. Bu başlangıcın devamı içinde amatör ruh yeterli olabilir mi, sanırım bunu önümüzdeki dönem göreceğiz. Ancak tahminden ziyade gerçek olan bir şey var; şampiyonluk kupası alınırken edilen vaatlerin suniliği. 3 büyük ve Efes’in yanında yıllarca üzerine koyup bu yıl finale kalan Banvit’in yanına Doğuş Grubunun Olin Edirne’yi devralması da eklenince şampiyonluk hedefi ne kadar gerçekçi?
Bu başlangıçta ikinci adımı nasıl atacağımız önemli bir nokta. Ayaklarını yere basan bir plana ihtiyacımız var. Bu plan ise büyük paralar harcanan yollardan geçmiyor. Sabır ve altyapı ile örülmüş bir yol olmalı. Yıllarca Banvit’in sürdürdüğü strateji gibi.
Karar bizim ellerimizde… Ya Banvit olacağız ya da büyük paralar harcayıp borç içinde iflasa gitmeyi bekleyeceğiz…