Tarihinde ilk kez Avrupa Ligi gruplarına kalmasını sağlayacağını düşündüğümüz bu karşılaşma dışında şu sıralar her türlü konunun önemli gündem maddesi oluşturduğu Trabzonspor’da futbol olarak hala daha bir adım yol alamamamıza rağmen biraz da bu sezon Avrupa’da kura şansının fazlasıyla yanımızda olması (ben en az 5 senelik kura şansı hakkımızı doldurduğumuzu düşünüyorum, diğer sezonlarda bir süre bu konuda fazla beklentiye girmemek lazım) nedeniyle bu aşamaya kadar gelmeyi başardık. Geçen hafta oynanan ilk karşılaşmada bile skor rahatlığına ancak ikinci yarının ortasında kavuşabilen Trabzonspor için bu maç bu skordan sonra artık bir formalite maçına dönüştü.. Futbol mucizeler oyunudur ve Trabzonspor da bu tip mucizelerin hastasıdır ama bu sefer sanmıyorum ki böyle bir sürpriz yaşansın artık..
Takımda artık arap saçına dönen forvet transferini bir kenara koymakla birlikte, bu maçta “tek forvet Paulo Henrique” uygulamasından vazgeçilip bir şeyler denenebilir.. Hazır Marc Janko şu aralar elde kalmış iken ve böylesine bir rakip karşısında sahadaki performansı ve takıma uyumu görülebilirdi ama kendisinin ismi UEFA’ya bildirilmedi diye biliyorum. Onun yerine farklı bir varyasyon olarak çift forvetle oynayabiliriz; bu durumda Henrique’nin yanında Emre Güral’ı da bir görmeyi isteriz açıkçası.. Ancak Emre’nin yıldızının, 3. kişi olarak Mustafa Hoca ile de barışmadığını düşünecek olursak Batuhan Karadenizli vasyasyonları da deneyebiliriz aslında.. Yalnız bak işte, adam akıllı forvet transferi yapılmayınca böyle yukarıdaki gibi abidik gubidik cümleler kurulabiliyor.. Batuhan nedir ya..!?
Evet ilk defa ve bu sezon belki de son defa sonucu olumlu olmasını düşündüğüm bir nevi hazırlık karşılaşmasına çıkıyor takım.. Avrupa Ligi gruplarına kaldığımızı düşünerek takımın bundan sonra bu kulvarda yapması gereken tek şeyin kura şansının devamına yönelik dualar edilmesidir.. yoksa Avrupa Ligi bize bu sezon kahır ligi olabilir..