Başlıktan da anlaşılacağı gibi geçen sezon Trabzonspor’un en büyük problemi defans hattında idi. Galatasaray, bünyesinden bir Semih çıkarıp yanına da Ujfalusi’yi koydu. Fenerbahçe’de ise Yobo’nun yanına zaten kimi koysanız sırıtmazdı. Trabzonspor ise Giray – Mustafa ikilisiyle idare etmeye çalıştı. Ama takımın hâli, annesine “idare edemem anne” diyen çocuk misali bu ikili ile idare edilemeyeceğini ayan beyan ortaya koydu. Doğrusunu söylemek gerekirse Trabzonspor bu süreçte Egemen’in yerini bir türlü dolduramadı. Herkesin gözü Selçuk İnan’da iken Trabzonspor’un asıl büyük kaybının Egemen olduğu ortaya çıktı. Aksi gibi bu bölgeye de Giray’ın arkasını toplayacak kalitede bir adam da alınmadı. Tabiri caizse taraftarın o kadar bağırmasına rağmen alınmaya da çalışılmadı. Transfer edilen Celustka ve Cech ise zaten stoper özellikler olmayan oyunculardı. İkisi de Giray’ın partneri olamadı. Şu anda ise Trabzonspor’un gündeminde Liecester’da top koşturan Sol Bamba ve Beşiktaşlı Sivok var. (Aymen Abdennour’u saymıyorum bile. Çünkü alınacağını düşünmüyorum.) Ben bu yazıya başlarken gündemde Gaziantepli Danny’de vardı; fakat yazının ortasına gelmişken kendisi Galatasaray ile anlaştı (ki kendisini Giray’ın yabancısı olarak görürüm. Alınmamasına/alınamamasına sevindim.)
Sol Bamba ve kulübü ile görüşmelere başlandığı KAP’a bildirildi. Açıkçası Sol Bamba benim için klasik tabirle tam bir kapalı kutu. Ana akım İstanbul medyasının Sol Bamba ile ilgili yaptıkları felaket haberlerinden sonra Liecester’ın taraftar forumlarında şöyle bir gezindim. Evet, Bamba’yı beğenmediğini söyleyen birçok taraftar vardı; fakat kendisini beğendiğini, bu fiyatın onu satmak için çok düşük olduğunu söyleyen birçok taraftara da rastladım. Bunun üzerine kendi millî takımındaki maçlarını izlemeye başladım. Kendisinin gayet dengeli, topu oyuna iyi sokabilen, hava toplarına hakim, zaman zaman ileride gol bulabilen bir stoper olduğunu gördüm. Zaafları yok muydu? Tabii ki vardı; ama Fildişi Sahili millî takımında oynayan bir oyuncu o kadar da kötü olamaz. Liecester’daki başarısızlığını ise takımın toptan kötü oluşuna bağlıyorum şahsen. Videodan oyuncu izlenmez, anlaşılmaz; bunu bir kenara koymakla beraber nihai olarak Sol Bamba’yı çok iyi tanımasakta, Fransa’nın köklü klüplerinden birinde oynamış olması, İngiltere kariyeri ve millî takım kariyeri onun için önemli referans noktaları. Bu referanslar da onun Türkiye’de hayli hayli başarılı olabileceğini düşündürtüyor bana.
İkinci stoper adayımız da şimdilik gündememizden düşen Sivok. Gündemimizden niye düştü bilmiyorum ama bunu kendisinin Avrupa Şampiyonası’nda olmasına bağlıyorum. Sivok, hem her maç belirli bir performansın üzerinde oynaması, hem istikrarlı olması, hem sorunsuz bir futbolcu olması, hem de bedelsiz olması onun takıma kazandırılması için elzem nedenler. Artık yönetimimizin, Dany gibi adamların bonservisine 2-3- milyon, kendisine de 900 bin-1 milyon euro vermektense, Sivok gibi bedelsiz ve kaliteli adamlara 1.250-1.500 milyon euro vermeyi düşünmeleri gerekir. Hatta bu bir düşünce olmaktan çıkıp bir zorunluluğa dönüşmelidir. Sivok ile ilgili son söylemek istediğim şey ise kendisini takımda görmek istediğimdir (benim istememle olmuyor tabii ama durum bu). Böylece defans hattı biraz olsun toparlanabilir.
Orta saha ve hûcum hattı ile ilgili bir şeyler de söylemek isterdim ama Alper-Formica isimleri haricinde kulislerde dolanan herhangi bir isim yok. İleri uç girişimleri de sanırım Burak’ın gidip gitmeyeceği belli olduktan sonra netleşecek.
Son not ta Oğuzhan’ı kaçırdıktan sonra Muhammet’i de kaçırmaya çok yakın olan yönetime: Gözlerimi yaşartıyorsunuz beyler!
Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar hâkim bey.