YENİDEN TBL?

18.1.1. Birinciden sekizinciye kadar, ilk sekiz (8) sırayı alan takımlar Play-Off birinci (1.) tur müsabakalarını oynarlar.

18.3. Turların tümünün başlangıcında takımların galibiyet sayısı 0 olarak kabul edilir.

18.5. Play-Off turlarındaki üç maçlık serilerde iki galibiyet, beş maçlık serilerde üç galibiyet, yedi maçlık serilerde dört galibiyet alan takım bir üst tura geçmeye hak kazanır. Final tek maç üzerinden Ligler Direktörlüğünün belirleyeceği tarafsız bir sahada oynanır. Müsabakayı kazanan takım şampiyon olur, final oynayan iki takım 2013-2014 sezonunda TBL’de yer almaya hak kazanır. [1]

Sezona  “TBL’ye dönüş” parolasıyla çıkan Trabzonspor, kariyerli oyuncular ile – en azından kâğıt üstünde –  tatmin edici bir takım oluşturmuştu birçoklarına göre. (İçlerinden biri olduğum) Bazılarının ise aklında büyük soru işaretleri vardı. Nitekim işler beklenildiği gibi gitmedi. Üner veda etti, Özmeriç geldi. Hâlâ bir şeyler yolunda değil. Soru işaretleri daha da büyüdü, yavaş yavaş ünleme kaymaya başladı. Ben de aklım erdiğince bir şeyler yazayım dedim.

İlk olarak önceki sezona gidelim. Trabzonspor (basketbol şubesi diyebiliyor muyuz onu bile net bilemiyorum, öyle olaylar döndü geçen sene), kapanmanın eşiğinden dönerek lige devam etmiş ve akabinde küme düşmüştü. Bu durumu getiren sebep sırf  “takımın kulüpteki yeri, bütçe darlığı, sene başındaki transfer gelgitleri/yanlışları vs.” değildi. Sadece istatistik üstünden konuşmak doğru olmasa da sezonun sayı, ribaund ve efficiency [2] liderlerini çıkaran takımdı Trabzonspor. O zaman neden düştü? Saha içinde iki Amerikalı Gibson ve Brown hariç katkı alamadı, Gibson’un yüzdeli oynamasına duacı bırakıldı, yerlilerden katkı alamadı, akıllı savunma anlayışını oturtamadı, farklı hücum denemelerini geçtim net olarak belirli setleri oynamadı, topu isloation’a bıraktı, şut atamadı vs. vs. Saha dışında ise  “kümede kalma mücadelesi veren takım” etiketini kabul edip o etiketin altında ezildi, hakemlerce – federasyonca biçildi ve “düşme mücadelesinde ana rakip” olarak gördüğü ekiplere kritik zamanlarda boyun eğdi. Hoca değişikliği (Öngören yerine Üner), takviyeler gidişatı değiştirmedi. Nihayetinde 30 maçta 8 galibiyet alarak ligde kalan Olin Edirne’den 2 galibiyet az alarak, son sıradaki Bandırma Kırmızı ile beraber alt ligin yolunu tuttu.

2012-2013 TB2L sezonuna Üner ile başlayan Trabzonspor yukarıda da belirttiğim gibi kariyerli oyuncular ile – en azından kâğıt üstünde –  tatmin edici bir takım oluşturmuştu birçoklarına göre. İsimleri verecek olursak; Jurica Zuza, Fırat Aydemir, Erdem Türetken, Orçun Tunca, Sercan Topçu, Kaan Üner, Umutcan Özyıldırım, Rasim Başak, Emre Ekim, Alican Güney, Kadir Çıpa, İsmet Alkan, Oğuzhan Turan, deneme aşamasında beğenilmeyip sözleşme imzalanılmayan Wichita State mezunu Toure Murry ve akabinde gelen Henry Dobie. Geniş pencereden bakacak olursak Zuza, Dobie, Rasim, Erdem takımın tecrübelileri ve ana skor opsiyonları geriye kalanlar ise tamamlayıcı parçalar. Tek tek isimlerini yazmadım ama misal Fırat Aydemir TB2L’de hep üst ligi kovalayan takımların parçası olan bir adam. Yani en azından “kâğıt üstünde iyi kadro”. Pekâlâ, soru işaretleri neydi o hâlde? Sezon başında bende oluşan soru işaretleri takımın yapılanmasının TB2L’de oynanan basketbola uygun olup olmaması temelliydi. TB2L, sayı potansiyeli olan iki atlet-skorer yabancı ile rahatça götürülebilen bir lig. Zaten bunu mevcut sezon istatistiklerden[3] ve takım sıralarından görebiliyoruz. Bizde ise tersi bir durum söz konusuydu. Oluşan kadro yaşlı, hiçbir zaman atletik özellikleri olmamış oyunculardan kurulu ve pota altında undersize kalabilen bir kadroydu, buna bağlı olarak atlet adam (kısa-uzun fark etmez) savunmasında ve ribaundlarda sıkıntı yaşayabilirdik. Keskin şutörlerimiz, en azından ceza şutu kaçırmayan şutörümüz yoktu, bu durum ise skor dağılımı olumsuz etkileyecek en önemli nedendi. Bunlara karşın içerden skor tehdidi ve topu paylaşabilen bir gard ilk akla gelen artılarımızdı. İlk etapta akla gelen bu avantaj ve dezavantajlarla başladığımız sezonda ilk haftada, TBL yolundaki ciddi rakiplerden (en azından play-off yapması beklenen rakiplerden) Best Balıkesir’e 21 sayıyla kaybedince “söylediğimiz hikaye senaryo hâline geldi” dedim içimden. Tek maçla yargı olmaz eyvallah, ama bu maçta çok dikkat çeken bir şey vardı. Rakip şut istatistiği değil, rakip gardın istatistiği değil, yediğimiz yüzdeli şut değil. Rakip 14’ü hücum olan toplam 45 ribaund aldı biz ise 9’u hücum olan 29 ribaund. İkinci maçta, Erdem Türetken’in belki de kariyerinin en iyi istatistiklerini[4] yaptığı maçta içerde yine TBL yolundaki önemli rakiplerden Konya Torku Selçuk Üniversitesi’ne uzatmalarda bir sayıyla boyun eğdik. Senaryo aynen devam ediyordu. Toplam ribaundlarda 35-45 gerideydik, atletleri tutamamıştık, skorerlerden yüzdeli şut yemiştik. Trabzonspor’un şimdiye kadar süregelen, bence değişiklik olmadığı sürece devam edecek ve belki de play-off turunda TBL’ye çıkışı engelleyecek sıkıntıları ilk iki maçta bariz gözükmüştü. 9. Haftada alınan üçü ağır dört yenilgi[5] Üner’i istifaya götürdü.

Üner’in istifasının ardından koç arayışları kısa sürdü ve Hasan Özmeriç ile anlaşmaya varıldı. Kendisi, A millî takımda Tanjevic’in yardımcılığını yapıyor[6]. TED, Selçuk gibi takımlarla bu aşamalarda da tecrübesi olan bir hoca. İlk sözleri “agresif basketbol”, “savunma”, “iki numara sıkıntısı” gibi konular üstüne olan koç kanayan yaralara parmak basmıştı. Şampiyonluk hedefinden sapılmadığı ve her türlü çalışmanın bu yönde olduğunu belirtti ve devamında “devreye kadar kayıpsız gitmeyi umuyoruz” şeklinde konuştu. İzmir BŞB maçıyla başlayan 4 maçlık galibiyet serisiylemoral bulan takım devreye kadar 6-1[5] istatistiği ile devam etti. Bu süreçte Trabzonspor’un yenilgisi yine TBL’ye çıkış yolundaki ciddi rakiplerden Mackolik.com Uşak Üniversitesi’ne karşıydı. Uşak özellikle atlet yabancıları üstünden oynayan bir takımdı ve bu duruma direnememiştik. Gelgelelim galibiyetlerden elle tutulur olanları Yeşilgiresun Belediye ve Vestel’e karşı olanlarıydı. 6-1 seri boyunca Trabzonspor, koçun belirttiği noktalarda ilerleme gösterdi. Ribaundlara, doğru şut seçimlerine, (skor dağılımının düzensizliğini pek etkilememiş olsa da) topun doğru dolaşımına konsantrasyon arttı.

Devre arasına 11-6 ile giren Trabzonspor transfer için arayışlara girdi. Özellikle pota altına yerli arayan Trabzonspor (bekleneni veremeyen Emre Ekim ayrılmıştı), Hacettepe’den TBL 2012-2013 sezonunda 15 maçta 5.7 sayı, 5 ribaund istatistikleriyle oynayan Adnan Önder Külçebaş ile anlaştı. Ayrıca kısa oyuncu kadrosuna Best Balıkesir’den Yunus Akçay da eklendi (kısa rotasyonundan Kaan Üner ayrılmıştı).

Ligin ikinci yarısı başlayacakken bende sezon başındaki soru işaretleri devam etmekteydi. İyi bir seriyle devreyi moralli kapatmıştık ama açık yaralarımız eskisi kadar olmasa da kanamaya devam ediyordu. Bunun için yapılan transferler yeterli miydi?

Nihayet ikinci yarının başlamasıyla gelen 0-3[5] seri soğuk duş etkisi yaratmıştı. Yine tepe mücadelesi veren ekipler ve yine mağlubiyet. Bazı şeyleri istatistikten ibaret görenler sorunları başka yerlerde aradılar. Trabzonspor’un kadrosu en başından yanlış kurulmuştu ve yapılacak 1-2 hamle Trabzonspor’u yenilmez hâle getirmeyecekti. Ardından geçen hafta İBB’yi ve bu hafta içerde Vestel’i geçen Trabzonspor kötü gidişe şimdilik dur dedi.

Sona doğru yavaş yavaş yaklaştıkça kendimce doğru bilinen yanlışları sıralayayım;

Jurica Zuza: Ligin en skorer ilk 20 oyuncusu arasında 22 maçta 336 sayı (12.) ,ortalama 15.3 (17.) sayı ile tek Trabzonsporlu. İçerden ve orta mesafeden bitirebiliyor (% 62, aslında şutun büyük bölümünü pota altından bulan biri için az sayılabilir ama neyse). Skor istatistiği olarak takımın lideri olarak gözükse de şahsen “en önemli adam” olmak için oldukça yetersiz bir basketbolcu. Ayakları son derece hareketsiz, savunma anlamında sıfır, boş ribaund harici ortalıkta yok (ribaund istatistiğinde ilk 20’de değil) , blok tehdidi yok, asist yok. Muhtemelen play-off tablosunu oluşturacak 8 takımın şu anda içinde olduğu ligin ilk 10 sırasındaki rakiplerimizle olan maçlardaki performansına bakalım. Mevzubahis 9 ekiple[7] şimdiye kadar oynadığımız 12 maçta ortalama 14.75 sayı, 5.16 ribaund ortalaması var.  Bu rakiplerin pota altı oyuncularına baktığımızda ise sayı ve ribaund istatistiklerinde Zuza’dan 1-2 tık yukarıda olan oyuncuları net görüyoruz. Özellikle fast-break atan takımlar karşısında attığından fazlasını yediriyor. Maç başı 25-30 sayı atmadığına göre yerine 15-10, 18-10 civarı oynayan atlet bir yabancı neden olmasın? Pek tabii ribaund sorununun tamamını kendisine yüklemiyorum ( takım olarak sıkıntılıyız) ama sınırlı yabancı oyuncu hakkını en doğru şekilde kullanmak esastır.

Henry Antawn Dobie: Takımın ana skor opsiyonlarından bir diğeri olan Dobie için de aynı şeyleri söylemek fazlasıyla mümkün. 5.8 asist ortalamasıyla bu alanda ligde ikinci sırada. Daha önce söylediğimiz gibi en skorer 20 oyuncu içinde yer almıyor. Berbat bir savunmacı ve kırılma anları skoreri değil.

Rasim Başak & Erdem Türetken: TBL kariyeri sahibi bu iki oyuncu zaman zaman iyi performanslar sergileseler de tam olarak bekleneni verip vermedikleri (Erdem neyse de bilhassa Rasim’in) tartışılır.Erdem 24 dakika da 11.4 sayı ve 5.4 ribaund istatistiklerini, Rasim ise 21 dakika 6.3 sayı, 5 ribaund istatistiklerini tutturdu. Rasim, en bilindik skor silâhı olan üçlükleri %34 isabet ile yolluyor.

Bahsettiğimiz ana opsiyonlar harici takım zaten iyi seviyede değil. Topun özellikle Dobie ve Zuza tarafından domine edildiğini göz önüne alırsak zaten az gelen skor yapma şansını değerlendirebilen yok. Sayı ortalaması 5’in üzerinde olan oyuncu sayısı dört [8]. Bu oyunculardan Fırat Aydemir şu an kadro dışı. Yapılan transferlerin ise elle tutulur bir katkısı yok. Özellikle büyük umutlarla  gelen Külçebaş (5-6 civarında gezse de bilhassa ribaund konusunda) yeterli seviyede değil.

Yazının sonunda salondan seyredildiğinde bariz belli olan eksikleri kısa başlıklarla bir kez daha verip noktalayalım. Takım yüksek tempo oynayamıyor, yüksek tempoya dayanamıyor, tempo düştüğünde set oyunu oynayamıyor, farklı hücum setleri hiç denenmiyor (misal p&r oynandığını görmedim, ki oynayabilecek adamlar var), gard son derece yetersiz, savunma aşağıda, ribaundlar yetersiz, doğru şut bulunamıyor, istikrarlı şut (en azından bir istikrarlı şutör) yok, penetre yapabilen yok, yabancılar emsallerine bakıldığında kötü, takım temas oyununda yetersiz. Ek olarak az olan seyirci ilgisi ve etkisi daha da azaldı buna bağlı olarak takım Hayri Gür’den 19 Mayıs’a geri döndü, bu da seyirci için bir eksi olarak sayılabilir (benim için seyirci sayısı şimdilik bir anlam ifâde etmiyor, bunu genel kanı olarak yazdım) .

Basitçe üstünden geçtiğimiz bu eksiklere koç ve yönetim de kayıtsız değil pek tabii. Mevcut bir transfer yasağımız olmasına rağmen ortalıkta transfer dedikoduları dolaşıyor. Yasağın kalkması için gerekli şartlar yerine getirildikten sonra kadroya katılması düşünülen isimler, duyduğum kadarıyla, Darius Washington veya Gerald Fitch[9]. Başka alternatiflerin de olduğu konuşuluyor. Durumun çok yakında netleşeceği konuşuluyor. Bekleyip görelim.

DİPNOT: Bu yazıyı tamamladığım saatlerin akabinde Khalid El Amin  ile anlaşıldığı haberleri yayıldı. Resmî imza olmadan eklemeyeyim diye dipnot olarak iliştiriyorum. Şahsen çıkan diğer söylentileri (Washington, Fitch) kendisine tercih ederdim ama ölüsü > Dobie olduğu için pek ses etmem. Hayırlı olsun diyelim.

  1. http://www.tbf.org.tr/tbfweb/tbfweb2.nsf/($$Lookup_TBFV1_BasinBulteni_T_Yoner_WEB_View)/720C7CF8A461C749C2257A6E0054716D/$FILE/12-13TB2LYonergesi.pdf
  2. http://tblstat.net/history.asp?s=1112
  3. http://www.tbl.org.tr/tb2l/topten.asp?Islem=Say&sezon=2012-2013
  4. 1. Devre, 2. Hafta, vs. Torku Selçuk Üni.,34 sayı, 10 ribaund, 1 asist, 2 top çalma http://www.tbl.org.tr/tb2l/mac.asp?sezon=2012-2013&mac=2EA1109
  5. http://www.tbl.org.tr/tb2l/takim.asp?Takim=1015&Sayfa=TI&sezon=2012-2013
  6. http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=hasan+%C3%B6zmeri%C3%A7
  7. Mackolik.com Uşak Üni., Yeşilgiresun Belediye, Maliye Millî Piyango, Torku Selçuk Üni., Vestel, Darüşşafaka, Akhisar Bld., Best Balıkesir, Gelişim Koleji.
  8. Fırat Aydemir (8.0), Önder Külçebaş (7.6), Yunus Akçay (5.7), Orçun Tunca (5.1)
  9. http://www.trabzonbasket.com/?Syf=18&Hbr=481337&/Trabzonspor-Bombalar%C4%B1-Patlat%C4%B1yor

 

 

 

One comment

Bir Yorum Yazın