“BİZ TALEP ETMEDİK” DİLİ VE EDEBİYATI

2011 Temmuz ayından beri yaşananlar göstermektedir ki gizli bir güç futbol kulüplerimizden birini, sürekli olarak, kulübün itirazına rağmen zorla korumaya çalışmaktadır.

Söz konusu mağdur kulüp yönetimi ne kadar “Yapma!”, “Etme!” dese de bu görünmez el devreye girip mevzuata, yürütmeye müdahale etmekte, kulübün yönetimini isyan(!) ettirmektedir.
Söz konusu görünmez el bakalım bu güne kadar, bu zavallı kulüp istemediği halde neler yapmış.

***

BİZİ KÜME DÜŞÜRÜN!

Takvimler 2011 Ağustosunu gösterirken şike sürecinde de bazı mesafeler kat edilmişti. UEFA, Şampiyonlar Ligi’ne Fenerbahçe yerine Trabzonspor’u almıştı.

Bunun üzerine Ali Koç resti çekti:

– Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gitmesi mahsurlu ise Fenerbahçe’nin Süper Ligi’de rekabet etmesini de biz doğru bulmuyoruz. Bunları, birbirini inkar eden iki karar olarak görüyoruz.

Fakat gizli bir güç Fenerbahçe’nin bu talebinin kabul edilmesini engelledi!

Gerçi TFF yetkilileri bu nitelikteki başvurunun yazılı yapılmasının zorunlu olduğunu söylüyorlardı ama fark etmez. Ali Koç’un şifahi talebi yazılı talep hükmündedir! Bu hakikati görmezden gelen TFF yetkilileri, Fenerbahçe’nin bu talebini işleme koymadı. Fenerbahçe’nin gizli koruyucusu kazanmıştı.

***

ŞİKE CEZASI HAFİFLETİLMESİN!

Takvimler 2011 Kasım ayını gösterdiğinde TBMM’ye bir yasa değişikliği teklifi geldi. Bu teklife göre şike ve teşvik priminin ceza hukukunda öngörülen cezası hafifletilecekti.

Birtakım gizli güçler devreye girip bu değişikliği zorla yaptırdı. Hem de meclisten AKP, CHP ve MHP’nin ortak oyuyla geçti! Veto yedi ama vetodan sonra da meclisten aynen geçti.

Fenerbahçe yetkililerinin konu hakkındaki yorumu ise şu oldu:

– Bahis şikesiyle ilgili 11. madde bizim tasarrufumuz değil. Bu konuda en ufak katkımız ve fikrimiz yok.

Bu işin arkasında mecliste çok büyük nüfuzu olan Manisaspor‘un ya da Mersin İdman Yurdu‘nun parmağı olabilir. Türkiye’de her üç partiyi bir araya getirebilecek tek güç onlardır gibime geliyor. Araştırmak lazım.

***

PUAN SİLMEYİN KÜME DÜŞÜRÜN!

Takvimler 2012 Ocak ayını gösterdi. TFF Genel Kurulu toplanacaktı. Toplantı gündemi ise küme düşmenin kaldırılması, onun yerine puan silme cezasının gelmesiydi.

Fenerbahçe yönetimi durur mu, hemen resti çekti:

– Biz herhangi bir şekilde, herhangi bir yolla Fenerbahçe’nin puanının silinmesi kararını kabul etmiyoruz. Biz suçsuz olduğumuza inanıyoruz. Yarım puanımızın bile silinmesini kabul etmiyoruz. Biz diyoruz ki; 58 değişmesin, federasyon 58’i uygulasın, kim suçluysa, kimin suçlu olduğuna inanıyorsa gerekli kararı versin.

Fakat Fenerbahçe’yi dinleyen kim? Gizli güçler yine, Fenerbahçe yönetiminin bu asil direnişine rağmen devreye girip teklifi genel kurula getirdi.

Neyse ki teklif Genel Kurul’da reddedildi.

Hatta böyle bir teklifin niye Genel Kurul’a getirildiği bile anlaşılamadı. Mehmet Ali Aydınlar’a sormak lazım. TFF yönetiminin bu teklifi gündeme getirmekle İstanbul Büyükşehir Belediyespor‘u kollamaya çalıştığını tahmin ediyorum.

***

KULÜPLERLE KİŞİLERİ AYIRMAYIN!

Takvimler 2012 Mart ayını gösterdiğinde ekranlarda başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı gördük. Şöyle diyordu:

– Futbolda suçların şahsiliği ilkesi var. Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin suçları yüzünden tüzel kişilik ceza alırsa sadece tüzel kişi ceza almıyor, taraftarı, şehri de cezalandırılmış oluyor

UEFA yetkilileri bu önerinin hayata geçemeyeceğini hemen oracıkta söylemiş olsa da Demirören başkanlığında kurulan yeni TFF bu fikri hayata geçirdi.

Dünya futbol tarihinde ilk defa bir kulübün yöneticisinin işlediği suçun sorumluluğu kişi ile sınırlı kaldı, kuruma yansıtılmadı.

Tüm bunlar Fenerbahçe’nin oyunu mu sanıyorsunuz? Hiç öyle şey olur mu? İşte Fenerbahçe yönetiminin 5 Haziran 2012 tarihli açıklaması:

– Kulüplerle kişileri ayırmak gibi evrensel spor hukuku ilkeleri ile bağdaşmayan çözüm önerilerinin neden bu kadar süratle hayata geçirildiği aşikardır, milyonların malumudur…

Gördünüz mü? Yine bunu da birileri zorla, Fenerbahçe’nin rızası hilafına gerçekleştirmiş. Fenerbahçe yönetimi bu çözüm önerisine karşı çıkıyormuş.

Ah şu Fenerbahçe’yi Fenerbahçe’ye rağmen koruyan gizli eli bir bulsak!

Ya da daha kolayı var. Birileri artık kamuoyunun zeka düzeyiyle dalga geçercesine manipülasyon yapmayı bıraksa da insanların sabrını zorlamaktan vazgeçse. Herkesin bir tahammül sınırı var.

– OĞLUM BAK GİT! –