BASK AYRACI

Tamamı altyapısı Lezama’dan olmasa bile, kendi coğrafyasının yetiştirdiği çocuklarla, La Liga’da efsane yazan Athletic Bilbao…

Bununla birlikte 70 ve 80’li yıllarda İstanbul takımlarına futbol oyununu zehir etmiş Trabzonspor…

Şu sıralarda her ikisi de sıkıntılı günler yaşamakta. Her iki takım taraftarları da aynı sorunun yanıtını yeşil sahaya sormakta. Ha San Mames, ha Avni Aker

Bask bölgesinin fanatikleri yabancı oyunculara yer açma zamanının gelip gelmediğini sorgularken, Karadeniz dalgaları “yüzünü kendi topraklarına dön” çağrısını yapıyor.

Birbirine bir çok yönden benzeyen iki bölge ve iki takım. İkisinde de aynı sorunu bulunmakta. Ancak çözümün parçalarını birleştirmek adına neler yapılacağının karmaşası yaşanmakta.

Oysa ki Trabzonspor’un hemen yanı başında muazzam bir futbolcu fabrikası var. Öyle bir üretim yapıyor ki, bunu karşılayacak platformlar yeterli gelmiyor, ihracata başlanıyor. Eldeki yetenekler kendi yağında kavrularak sunulacağına, yaban ellerde hoyratça harcanıyor.

Artık son yıllarda kendi özüne dönülmesi gerekliliği sinyallerini veren bir takım görüyoruz. Ancak bu sinyali yanlış algılayıp birbirinden habersiz oyuncuları bir araya toparlayıp “oyna ve kazan” diretmesi yapmak ne kadar doğru. Çok büyük beklentilerle çıkılan yolda, sıkıntılı dönemeçlerde savrulan takıma sırt dönmek de bir o kadar yanlış olsa gerek.

Bilbao’da meydana gelen düşüş, yabancı oyuncuyu yardım için getirmeyeceği gibi,  Karadeniz topraklarının çocuklarına omuz silkelemek o derecede yanlış bir davranış. Belki bir kaç sezon zirveden uzaklaşmış yapıya bürünülebilir. Ancak unutulmasın ki, bu takım hiçlikten efsaneye ulaşırken kanayan elleri ile zirveye ulaştı…

İşte Trabzonspor’un ayracı.

Bir Yorum Yazın