Türk futbolunun kimyasını bozan “şike skandalı” sonrası, haklı olduğu halde ülkesinde emeği çalınan, yetmediği gibi büyük zorluklarla oluşturduğu kadrosu bir şekilde dağıtılan, tüm bunlara rağmen hem şike mücadelesini hem de saha içindeki dik duruşunu bozmadan ayakta duran Trabzonspor’da son iki sezondur işler yolunda gitmiyordu. Şenol Güneş’in istifası, Tolunay Kafkas’ın takımın başına apar topar geçmesi, kongre sonrası İbrahim Hacıosmanoğlu’nun seçilmesi ve 1461 Trabzon’daki başarısıyla dikkat çeken Mustafa Reşit Akçay’ın takımın başına geçmesiyle yeni bir sayfa açılmıştı. Avrupa’da gelen başarılı sonuçların aksine ligde rakiplerine her maç ezilen bir Trabzonspor izliyor, kaleci Onur Recep Kıvrak’a her maç sonunda dualar ediyorduk. Derken Mustafa Reşit Akçay ile yollar ayrıldı ve takımın başına efsane futbolcu Hami Mandıralı geçti. Hami Mandıralı ile sezon sonu yollar ayrılıyor ve takımın başına yeni sezon öncesi Vahid Halilhodzic geliyordu.
Dünya kupasında Cezayir ile tüm dikkatleri üzerine çeken Vahid Halilhodzic, Trabzonspor’a gelmeden önce biraz nazlansa da İbrahim Hacıosmanoğlu’na söz verdiğini söylüyor göreve başlıyordu.
Trabzonspor kadrosunu hazırlık kampında iyi analiz eden Boşnak hoca “acilen” transfer isteklerini dile getiriyor, takıma bir an önce takviye yapılmasını yönetime iletiyordu. Hazırlık kampının Avrupa ayağında Trabzonspor oynadığı hazırlık maçlarında geçtiğimiz sezonu hiç aratmadı, taraftara en ufak bir umut vermedi ve çiçeği burnundaki Vahid Halilhodzic’i isyan etme noktasına getirdi.
*
“Trabzonspor’da oynayacak durumda değiller.”
“Trabzonspor’a geldiğimde 4-5 transfer istiyordum, şimdi 9-10 adam istiyorum.”
“Takıma takviye yapmayacaksak kalmamın bir anlamı yok.”
*
Taraftar ve yerel basından en çok tepki çeken Vahid Halilhodzic açıklamalarının satır başlıkları bunlardı.
Dünya kupasında Cezayir gibi bir takımla hatırı sayılı bir başarı yakalamış olan Vahid Halilhodzic belli ki bu başarısını Trabzonspor’da devam ettirmek istiyor. Trabzon yerel basını ezelden beri “küçük olsun, bizim olsun” düşüncesiyle Trabzonspor’u ele alıyor. Bu noktada Vahid Halilhodzic ile Trabzon yerel basınının arası muhtemelen hiç iyi olmayacak. Mevcut kadro yapısıyla Trabzonspor değil şampiyonluk, Avrupa kupalarına dahi oynayacak durumda değil ve bunu Sağır Sultan bile biliyor. Geçen sezon her maç ezilen, kalecisi sayesinde ayakta kalabilen bir takımla değil Vahid Halilhodzic dünyanın en iyi teknik direktörü gelse dahi başarılı olamaz.
Sözüm ona Vahid Halilhodzic’in demeçleri acımasız ve sert olsun.. Şunu iyi analiz etmek ve anlamak gerekiyor; Vahid Halilhodzic kendisine bir hedef koymuş ve bu hedef kesinlikle “başarısızlık” üzerine değil. Başarısız olacağını bile bile yola çıkmak istememesi bir teknik direktörün en tabii hakkıdır. Daha önce “Al hoca burası mutfak, hadi bize yemek hazırla” diyerek Trabzonspor’a getirilen teknik adamların hiçbir faydasını göremedik. İş bu durumda dahi “Hedefimiz şampiyonluk”, “hedefimiz Avrupa kupaları”, “Avrupa’da başarılı olacağız” tarzı umut dağıtmaktan öteye gidemeyen teknik direktörlerin Trabzonspor’a ne futbol kültürü anlamına ne de gelecek anlamında hiçbir katkısı olmadığını defalarca gördük.
Gelecek sezon Vahid Halilhodzic ile beraber Trabzonspor adına futbol babında nasıl geçecek, yeni transferler ile uyum süreci ne kadar sürede aşılacak tahmin etmek güç. Ancak bu camia; gerçekçi kişiliğinden ödün vermeden bildiğini söylemekten çekinmeyen, Trabzonspor’a umut dağıtmaktan ziyade Trabzonspor’u daha gerçekçi hedeflere yürüten Vahid Halilhodzic gibi bir adama ihtiyaç duydu senelerdir.
Vahid Halilhodzic özlenen Trabzonspor’u izletir ya da izletmez o bilinmez, ama ruhsuz ve Trabzonspor’a hiçbir faydası olmayan, sırf Trabzonlu diye Trabzonspor kadrosunu ekmek kapısı bellemiş yetenek anlamında faydasız futbolcuları da yıldız diye taraftara göstermez.
Dip not: Vahid Halilhodzic 10 tane Messi istemiyor, hem kadro hem de yedek kulübesinde alternatifli futbolcu olmasını istiyor. Trabzonspor kadrosu gibi yedek kulübesine de alternatif isimler lazım.
Trabzon’a ikinci kez hoşgeldin Vahid Halilhodzic, özlemiştik. Başarılar.