Dün oynanan maçta talihsiz bir pozisyon sonucunda rakibinin ayağı yüzüne gelerek burnu kırılan Milli gururumuz ve defansımızın belkemiği Giray’a öncelikle geçmiş olsun diyorum. Hem de çok büyük geçmiş olsun.
Bu vesile ile oldu ama uzun zamandır Giray Kaçar hakkında bir şeyler yazmak istiyordum. Bu vesile ile geçmiş olsun derken kısaca yazayım istedim. Bu sene yanlış bilmiyorsam 15 lig maçında da ilk onbir oynadı. Üstüne 6 şampiyonlar ligi maçı, 2 şampiyonlar ligi ön eleme maçı ve 1 uefa kupası maçı olmak üzere 9 kere de Avrupa kupası maçlarında boy gösterdi. Bir de üstüne Milli takımda ilk onbir oynadığı Hırvatistan maçı da sayarsak dün akşam 25. maçına çıkmış Cengaver. Hani hazırlık maçlarını saymadık zaten. Ligin 15. haftası geride kalırken çoğu büyük addedilen takımda 15 maç bile oynamış oyuncuların sayısı bir eli geçer mi, onu bile bilmiyorum ama Giray Kaçar’ın dile kolay; tam 25. maçı idi dün akşam.
2008 yazında Gençlerbirliği Oftaş’tan transfer olduğunda çok sevinmiştim. Orda iken de beğeniyordum Giray’ı. Bir defans oyuncusu olarak fiziğini ve mücadeleciliğini. Arkasında giderek takıma adapte olması, dik duruşu ve sempatikliği ile çoğu taraftarın sevgilisi oldu. Hani beğenmeyenler tabii ki var, ama bu şehirde o birileri kimi beğendi ki? Ve beğendikleri adamlar Trabzon’dan nasıl ayrıldı çok iyi gördük.
Geçen sene Liverpool maçı sonrası kendi kalesine gol attığında soyunma odasında ağlayacak kadar bu takıma ve formaya gönlünü vermiş bir savaşçıydı o. Savaşçı evet hem de Trabzonspor’un uzun yıllardan beri defansta ihtiyacını duyduğu gerçek bir savaşçı. 2010-2011 sezonunun ikinci yarısında hemen hemen tamamında forma şansı bulan ve hakederek kazandığı bordo mavili formayı azmiyle mücadeleciliği ve hırsı ile bu sene de bırakmayan bir savaşçı. 17 nisan 2011 tarihinde oynanan Bursaspor maçında adeta 3-4 metre uçarak çizgiden çıkardığı topu unutmak mümkün mü? Ne olursa olsun maçın başından sonuna kadar müthiş bir konsantrasyon ile oynuyor ve sonuna kadar o formayı hala hakediyor.
Bir defans oyuncusu için en önemli şey tecrübe belki. O, henüz 26 yaşında ama neredeyse çoğu 30 yaşındaki defans oyuncusunun bilmem kaç senede kazandığı tecrübeyi bu iki senede fazlası ile kazandı. Trabzonspor’da 4. sezonu ve bundan sonra uzun yıllar oynamasını, giderek seviyesini yükseltmesini ve Trabzonspor’un unutulmaz yıldızlarından biri olmasını diliyorum ve umuyorum. Henüz yeni başlıyor belki de ama şimdiden teşekkürler Giray Kaçar. Bize bu forma ile bugüne kadar yaşattığın tüm gurur ve mutluluklar için.
Umarım daha uzun yıllar bu forma ile görürüz seni.
Güleryüzün, Başarın ve Sağlığın daim olsun Giray.
Tekmeye kafa sokacak kadar savaşcı.
Güzel yazı olmuş. Bende uzun yıllar bizle olmasını diliyorum.