PARANIN SATIN ALAMAYACAĞI YILDIZLAR -II- : PAUL SCHOLES

Paranın Satın Alamayacağı Yıldızlar serisinin birinci konuğu Romalı Gladyatör FRANCESO TOTTİ olmuştu. Şimdiki konuğumuz İngilizler’in havuç lakabını taktığı Paul Scholes. Yazının araştırmasını yaparken okuduğum enteresan bilgilerin bir kısmını aktaracağım. Hayranlık duymamak, mest olmamak elde değildi.

 

Futbol daha öncede belirttiğim gibi hayli keyif verici ve bir o kadar da insanoğlunun kafasında beyaz saç sayısını ya da seyreltileri arttıracak kadar da sıkıntı veren güzel bir oyundur. Bizlerin olaya bakış açımız ve futbolun bize verdiği nedir? Eğlence olarak bakabiliyor muyuz? Ya da izlerken ne kadar eğlenebiliyoruz? Soruları kendimize sorduğumuzda, futbola daha derin anlamlar yüklediğimizi görebiliyoruz. Daha duygusal bakıyoruz veya çok romantik bakıyoruz. Bir galibiyet bir haftayı bize bayram ederken, bir mağlubiyet bir haftayı zindan edebiliyor. O aradaki ince çizgiyi hep kaçırıyoruz.

Sahada izlediğimiz futbolcuların da bizim gibi düşünmesini isteriz. Biz nasıl takım tutuyorsak onların da takım tutar gibi kulübü sahiplenmelerini isteriz. Ama sadece hayal etmekle yetiniriz. Onlar profesyoneldir ve bu işten sadece ekmek yerler. İşte bu tip cümlelerin yüklemlerine sorduğumuz “Kim?” sorusunun cevabı Paul Scholes’tur.

 

Sokağınızda, mahallenizde, okulunuzda veya sınıfınızda herkes tarafından övülmek, saygı görmek sizi mutlu eder. Her insan gibi hepimizin hoşuna gider. Futbol dünyasında bu tip övgülere nail olduğunda mahçup olan bir başkası var mıdır merak ediyorum. Manchester United kulübünün yöneticisinden hocasına, futbolcusundan stadın temizlik personeline kadar herkesin takdirini kazanmış ve hiçbir zaman kibir göstermemiştir. Kırmızı Şeytanların “havuç” lakablı efsanesi bir an olsun farklı bir takıma gitmeyi düşünmemiş ve ne zaman sözleşmesi bitmeye yaklaşsa yeni bir sözleşme ile kulübe bağlılığını göstermiştir.

Geçtiğimiz yıl aktif futbol hayatını noktalamıştır. Bunun peşi sıra gelen yardımcı koçluk görevini kabul edip kulüp ve takım bünyesinde kalmıştır. Takımda artan sakatlıklar sonrası Sir Alex Ferguson’un büyük ısrarları sonucu yeşil sahalara dönmüştür.

 

Onlarca belki yüzlerce futbolcu ile çalışan, birçok yıldız futbolcuya taktik veren Sir Alex Ferguson şimdiye kadar Scholes’un alternatifini bulamamıştır. Futbolculuk kariyerine doğduğu şehrin takımının formasını giyerek başlayan ve başladığı gibi bitiren sayılı yıldızlardan birisidir Paul Scholes.

 

Bir gazetecinin “Manchester United’dan ayrılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna “Belki tabut içerisinde” cevabını veren, döneminin en iyi futbolcularıyla aynı takımda oynayıp mütevazilik seviyesinin tavanını gösteren Scholes için söylenen o kadar çok söz var ki…

 

David Beckham bir söyleşi de şunları söylüyor. “O enteresan birisiydi. Akşamları aradığımızda telefonu hep kapalıydı. İdman öncesi aradığımızda ise açıktı ve idman saatini sorardık. İdmandan sonra “Bugün ne yapacaksın?” diye arardık yine telefonu kapalı olurdu.”

Peter Schmeichel ise şöyle anlatır; Oyun ne zaman sıkışsa pozisyonun içerisinde topu o alır ve kafasında bir taktik geliştirirdi. Hayatımda onun kadar iyi top dağıtan başka bir futbolcu görmedim.

Zinedine Zidane ise şu şekilde tarif ediyor. “Döneminin en iyi orta saha oyuncusu. Dokunulmaz ve çok doğal bir yeteneği var. Oyunu çok basit oynuyor.”

 

Bir antrenman sırasında Ronaldo artistik hareketleri ile takım arkadaşlarına havasını atarken Paul Scholes topu elinden alır ve 50 metre ilerideki ağacı gösterir. Topu önüne koyar ve ilk atışta ağacı vurur. Sonra bunu Ronaldo’dan yapmasını ister. Ronaldi birkaç deneme yapar ama ağacı bir türlü vuramaz. Scholes’un Ronaldo’ya tek sözü “Daha çok çalışman lazım” olur.

Düşler Tiyatrosu olarak anılan Old Trafford’da yönetmen Sir Alex Ferguson’un şüphesiz rolünü en iyi oynayan aktörü Paul Scholes.

İngilizlere göre “havuç”, Sir Alex Ferguson’a göre “beyin”, Carrick’e göre “dahi”… Peki ya size göre?

 

*

 

Başlı başına bir futbol çınarı olan Scholes’un tarih sayfalarından unutulmayacak 5 golü; Paul Scholes – Top 5 Gol

 

                                                                                                                                                                                                                  Garrincha
bir garip futbol aşığı

 

Bir Yorum Yazın