Ne istediğini bilmeyen takım

Aşağıdaki yazı 24 Ağustos 2012 tarihinde Adem Yiğit imzasıyla  Medyaspor.com adresinde yayınlanmıştır.

 

Karabük deplasmanında 1-0 öndeyiz. Ligin ilk maçı, güneş bir yandan, berbat zemin bir yandan. Buna rağmen 1-0 öndeyiz. Rakip üzerimize yüklenmeye başlayacak, geride açık alanlar verecek, Alanzinho… Ama olmuyor. Sakatlanan Soner oyundan çıkıyor. Soner’in yerine sol bek Ferhat oyuna giriyor. Ferhat Sol beke geçiyor, o ana kadar sol bek oynayan Celustka sağ bek’e, sağ bek oynayan Serkan da orta sahaya geçiyor.  Sonra efsane hamle geliyor kulübeden: Takımın yegane forveti Vittek çıkıyor, defansif orta saha barış Özbek oyuna giriyor. Serkan tekrar sağ beke geçiyor. Forvet hattında Karabükspor penaltı noktasını bırakıyoruz. Neredeyse hiç gerek yokken, takımın bütün kurgusuyla Legoyla oynar rahatlığıyla oynuyoruz, ve sonuç hüsran oluyor. Bunu yazalım bir kenara.

Videoton maçı, oyun iyice sıkışmış. Tüm atak girişimleri Videoton tarafından neredeyse “ezbere” kesiliyor. Oyuncular zaten olmayan iletişimi hepten kaybetmiş, sahada kafası koparılmış tavuk gibi geziyor. Top rakip ceza sahasının çevresine her gelişinde eriyip gidiyor. O bölgeye bir direnç lazım, savunma kurgusunu bozacak bir hamle, en azından zorlayacak, bir şeyler için çabalayacak bir hamle.

Bu esnada takımın stoperi Giray sakatlanıyor. Ve Trabzonspor, oyuna bir başka stoper olan Mustafa Yumlu’yu alıyor. Karabükspor maçında takımın tüm dinamikleriyle, hiç gerek yokken oynayan irade, 2004 yılına kadar futbol hayatına stoper olarak devam eden, zaten maç boyunca genelde stoperlerin arasında takılan Zokora’ya o bölgeyi emanet edip, oyuna bir forvet alamıyor. Zokora, oyun bilgisi ve tecrübesi sayesinde pozisyon esnekliğine en kolay uyum sağlayacak oyuncudur Trabzonspor kadrosunda. 24 yaşına kadar stoper olarak oynamıştır. Hiç gerek yokken Karabük’te bütün takım kurgusunu bozan kutsal irade, onu stopere çekip Giray’ın yerine pekala bir hücum oyuncusu alabilirdi. Olmadı.

Trabzonspor’un saha içinde verdiği görüntü önümüzdeki sezona dair ipuçları da veriyor beraberinde. Trabzonspor taraftarları, saha içinde en az onlar kadar hatalı olan yönetimlerinin arkasına takılıp saha dışındaki mücadeleye odaklanmalı. Hem takıma kahrolmamış, hem de dişe dokunur bir iş yapmış olurlar.

 

 

Bir Yorum Yazın