İsviçre’yi başka ülkelerle karıştırdılar. İsviçre, yolsuzluğun kronikleştiği ülkelere benzemez.
İsviçre başbakanı bir holigan değildir. Tüm ülkenin başbakanı olarak hareket eder. İsviçre futbol federasyonu da baronların emrinde değildir. Kamu yararı için hareket eder.
Ve “İsviçre’deki bir dernek” diye küçümsenen UEFA, Türk yargısıyla paralel karar vererek Türkiye’nin satılmış otoritelerinin hepsine yargının parayla satın alınabilecek bir şey olmadığını, hukukun ve adaletin evrensel olduğunu, yolsuzluğun ise bölgesel olduğunu gösterdi.
Ve işte timsahlar! Bizim timsahlarımız! Güce tapan zavallı egolarıyla, duydukları her söylentiye inanan zihinleriyle, haksızlıktan rahatsız olmayan vicdanlarıyla UEFA timsahlarını iftiharla sunarız: