Şike soruşturması başlamadan aylar önce ve soruşturmanın hemen sonrasında İtü Sözlük’te, Ekim 2011’den itibaren ise Ekşi Sözlük’te binlerce satır yazmışım. Bu süreçte kıyıda köşede kalan şeylere dikkat çekmek isteğim oldu, dezenformasyon karşısında gerçeği arayan ve mantıkla gerçeği harmanlayan değerli yazar arkadaşlarımla saf tutma şerefine eriştim. O safta yer aldığım için büyük bir gurur duyuyorum.
Daha önce birçok kez yazmayı bırakmak istedim, ancak dere geçilirken at değiştirilemiyor. Süreç işlerken bırakıp gidemiyor insan. Mayıs 2013’te UEFA’nın aldığı kararlar gidiş tarihinin yaklaştığını gösteriyordu. Aslında UEFA Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkında yargılamayı başlattığında bırakmam gerekirdi, süreç o gün bitmişti. Ancak 2 yıldan uzun süredir yazıyoruz, kolay bırakılmıyor. Artık kendimi takımı önde olan bir taraftar gibi görüyorum; 90 dakikaya 4 dakika uzatma verilmiş ama 90+30 olmasına rağmen bitmeyen bir maçı izleyen.
Ben misyonumu tamamladığımı düşünüyorum. Bundan sonraki yol için donanımım ise oldukça yedersiz. Köy kahvehanesinde yorum yapan amca mantığıyla futbolu yorumlamak istemiyorum. Bir zamanlar maç bittikten sonra okumaktan zevk aldığım ve artık yakından tanıdığım iyi yazarları okumak istiyor gözlerim.
Önümüzdeki dönem bu donanımlı yazar arkadaşlarım(gerçeği söylemek gerekirse içlerinde en az bilgisi olan bendim) umarım burayı sahipsiz bırakmaz.
Son olarak şairin dediğinin tersine artık şarkıları dinlemek istiyorum.
Yazmış olduğum 69 yazı için destek veren, olumlu-olumsuz eleştirilerini esirgemeyen herkese çok teşekkürler…
Kör Arabın Mahnisi/Carnival Of Rust