Bu belki de biraz farklı bir yazı olacak. Godinama bir Dino Merlin şarkısı, Boşnakça. Yıllarca manası taşıyor kelime olarak. Şarkı bir aşk- ayrılık şarkısı. Beynimin kurduğu bağlantı ise nakarat kısmı biz ile.
“Beni yıllarca aldattın
Biliyorum ne zaman, kiminle ve de nasıl tutkulu
Son bir kez bana bak
Bari bu kez adil olsun, bu kez dürüst olsun.”
Taraftar olarak son iki yıldır aldatılmaya alıştık sayılır. Yıllarca yerine aylarca koyup ilk mısrayı inceleyelim… Selçuk İnan hakkında bir yıl boyunca Galatasaray’a gideceği dedikodusu döndü, kendisi ise imza atana kadar bunu yalanladı. Sonra öğrendik ki o imza meğer 6 ay öncesinden atılmıştı. Burak Yılmaz için de Selçuk Galatasaray’a transfer olduktan sonra benzer bir dedikodu çıkmıştı. Burak ise dört yıllık bir sözleşmeyle bunu yalanladı. Ardından her Galatasaray kelimesini duyuşunu bir yalanlama silsilesi takip etti. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz ya hani, o misal. Yine aylarca aldatılan bir taraftar grubu olmakmış kaderimiz…
İkinci mısra da bize tanıdık geliyor artık… O ısrarlı yalanlamalar öncesinden neler yaşandığını düşündüysek yaşanmış.
Ve sona ererken hep birlikte söylemekte olduğumuz düşünce… Bari dürüst olsun, bari arkasından iyi şeyler söyletsin…
Yalnız özellikle Burak konusunda Trabzonspor taraftarının önemli bir kısmının Burak’a yaklaşımı da çok matah değildi bence, bunu da unutmamak lazım. Taraftarın arasında bir kamuoyu yoklaması yapılsa çoğunluk Burak’ın gitmesi yönünde oy kullanırdı gibi geliyor bana (Bu kesime ben de dahilim). Ama bir kısım bu düşünceyi abartıp ortada somut bir gelişme yokken kaçırdığı goller üzerinden zamanında şahsına haksız yere hakaret etmeye kadar götürdüler işi. Yani ortada bir aşk yoktu zaten, kalbimiz gerçekten kırılmadı, sadece yerimize başkası tercih edildiği için bizim açımızdan gurur meselesi oldu o kadar.
ayrılığın da bir adabı yok mudur abi?:)
başlığı godunamına anladım 🙁