Tertimiz şampiyonluğumuza leke çalınma ihtimalini düşünmeden kendi şahsi çıkarlarını kulübün ve halkın hakkının üzerinde görmesine üzüldüm.
Partisinden ve siyasetten bağımsız olarak yaptığı şeyin fırsatçılık olduğunu düşünüyorum.
Bu yaptığının memleketine ve Trabzonspor’a ne kadar zarar verebileceğini göremeyecek bilinç ve fikirde olmadığını görmek
ayrıca bir kahır meselesi benim için.
Sürecin sonuna kadar ağzını açmayıp camia golü atınca,
ayarı biz çekiyoruz deyip başarıdan pay kapma çabası çok kötü.
Ne bayraktar ne başka bir siyasetçi ne de başka bir siyasi akım/parti maalesef Trabzonspor’un arkasında olmamıştır bu süreçte.
Türk siyasetinin iktidarı ve muhalefeti el birliği ile şikenin ve şikecinin arkasında durmuştur.
Hırsızlığın legalize edilmesi yolunda kalkan her el çalınan şampiyonluğumuza suç ortağıdır.
Halen de yalan söylemektedirler.
Bir ayar çektikleri yok.
Olsaydı adalet yerini bulur, şike yapan çoktan düşürülmüş olurdu.
Yok bu adamlar çalınan şampiyonlukla ilgili tek adım attıysa biri de çıksın desin ki şurada şunu demiştirler…
Bu tavrı koymuştur…
Bu yalanlara Trabzonspor camiası olarak karnımız tok.
Hİç bir siyasi parti, hiç bir menfaat çevresi Trabzonsporumuza el uzatmasın.
Trabzonspor hepinizin üzerinde
Hepinizden temiz ve pak…
Sizin üç günlük iktidar süreleriniz ve beş kuruşluk menfaatleriniz bu camianın büyüklüğünün üzerine gölge olarak bile düşemez.
Tüm siyasi rantçılara sesleniyorum sağını solunu ayırmıyorum:
Trabzonspor’dan uzak durun!
İstanbulspor değil burası!
Kirletmeye çalıştığınız renkler Kazım’ın, Şenol’un, Karadeniz’in renkleri…
Hesaplarınız ters teper, canınız çok yanar sonra!