CSKA MAÇI ÖNCESİ TARAFTAR GÖZÜ İLE

Şampiyonlar Ligi B Grubunda bu gece oynayacağımız 4. maça sayılı saatler kaldı. İnter deplasmanında aldığımız galibiyetle çok güzel başladığımız gruptan, devamını getirebilmek ve ilk ikide çıkabilmek adına çok önemli bir maç CSKA maçı. Dolayısı ile günlerdir Trabzonspor’lu taraftarlar olarak heyecan hepimizde had safhada.

Trabzonspor’lu taraftarlar dedik. Evet; Taraftarlar, bizler bu takımın taraftarıyız. Sen, ben, o, biz, sizler, hepimiz… 37 yaşıma geldim; taraftarıyım diye yazarken bile, hala 10 yaşında imişim gibi heyecandan tüylerimin diken diken olduğu bir takımın taraftarıyım hem de; çok şükür. Konu uzar gider çocukluğa filan girersek, o yüzden mevzuyu uzatmayayım; Taraftarlık dedik ya, işte son dönemlerde güzel bir slogan var; malumunuz: “Sonuna kadar destek, tam destek, hep destek” diye. İşte bu maçın oynandığı sırada bize düşen en basit görev belki de bu. Kimseye taraftarlık dersi verme değil niyetim; haddim de değil zaten. Sadece bu görevin üzerinde biraz durup bir hatırlatma yapmak istiyorum. Hani tribünlerin dolacağından zaten şüphem yok, ama dolu olması yetmiyor, bu gece bu stadı rakip için cehenneme, takımımız için ise bir şölen alanına çevirelim. Maç sonu da kazanırsak güle oynaya hep beraber kutlayalım.

Cehennem demişken, Trabzonspor deplasmanını zorlu kılan ne idi. Hani eskilerin “en zor deplasmandı, puan alma beklentimiz olmazdı” dediği zamanların şimdiden farkı ne idi? Sadece kadro mu? Hiç sanmıyorum, sahadaki oyuncular kadar kenarda takımını destekleyen o muhteşem taraftarın da etkisi var idi. Kimse alınmasın gücenmesin, ben son senelerde o coşkuyu Trabzon’daki maçlarda göremiyorum, geçen sene gittiğim Liverpool maçı ve bir kaç maç istisna. İstanbul’da veya diğer şehirlerde yılda 2-3 kere bir araya gelen gurbetteki seyircinin coşkusu neden yok Trabzon’da?

Gelin varsa küslüğünüz, kırgınlığınız dargınlığınız; hepsini bir kenara koyun şimdilik. Gün Trabzonspor’umuzun günü. Hepimizin yüreği bu sevda için ortak atıyorsa, bunu bir kere daha bütün dünyaya ama öncesinde Türkiye’ye gösterelim. Dosta, düşmana haykıralım takımımıza olan desteğimizi.

Farklı sebepler için olabilir, alınacak bir galibiyet kimilerine Güneydoğu’muzda Rus silahları ile şehit olanlar için, Van depreminde yakınlarını kaybedenler için, yaşasaydı bu maça koşa koşa gelecek Kazım Koyuncu için, şu için, bu için adanacak bir çok farklı anlamlar ifade ediyor olabilir ama neticede hepimiz tek bir yürek olacağız bu gece ve kazanırsak hep beraber kazanacağız.

Ayrıca Moskova’da oynanan maçta Rus tribünlerinde sarı lacivertli formaları ile yerlerini alan ve vatansız damgasını yemekten rahatsız olmayacak kadar gözlerini düşmanlık bürümüş gafiller bile kazanacak. O zaman haydi diyorum, bugün Avni Aker’în çimlerine çıktığında bordo mavili oyuncularımız; Trabzon’un bir futbol şehri olduğunu tüm dünyaya yeniden göstermek için, Trabzonspor’un adını uluslararası futbol arenasında bir kez daha duyurmak için çıkmış olacaklar, değil mi? O zaman Haydi! Oyuncular sahada ter dökerken biz de son dakikaya kadar susmadan onları destekleyelim, yorulduklarında ateşleyelim ve rakip takım sahaya çıktığında, sahaya çıkan oyuncularına rakiplerimizin eskiden yaşadıkları o korkuyu verelim…  Korku derken de, birileri yanlış manalara da çekmesin. Yani Bilsinler bu maçı ne kadar istediğimizi ve orada olan 25 bine yakın seyircinin oyuncularımıza ne kadar güvendiğini hissetsinler, onu hissettikleri an zaten elleri ayaklarına dolanacaktır.

Futbolcu için kötü oynayabilir ama kötü koşamaz lafı vardır hani, seyirci için de; benzer bir mantık kullanılabilir. Seyirci o gün havasında olmayabilir, morali bozuk olabilir, takıma küsmüs olabilir. Ama şu maç bunların hiç birini kaldırmaz. Kaldı ki Trabzonspor’un son dönemlerdeki en önemli maçında seyirci desteği sonuna kadar verilmezse, kimse bana bundan sonra Trabzon bir futbol şehridir demesin…

Oyun ile ilgili olarak fazla söyleyecek bir şey yok; ama gene de fikrimi paylaşmak isterim. Gaziantep maçı için bu maçın iyi bir provası olur demiştim ekşide, Zokora ve Burak Yılmaz’ın eksikliğine rağmen. İkisi de çok hızlı hücuma çıkabilen takımlar. Neticede Gaziantep maçında son dakika golü ile bile olsa üç puanı aldık, moral kazandık. Tabii ki CSKA maçı çok daha zor geçecek, ama erken bulabileceğimiz bir gol, bizleri beklenenden çok daha kolay bir galibiyete gecenin sonunda saatlerce sürecek kutlamalara götürebilir. Neticede CSKA’nın defansı çok hata yapabilen takım ve Burak Yılmaz’ın oynuyor olması morali ile Halil, Adrian, Alanzinho ve oynarsa Henrique Ruslara çok sıkıntılı anlar yaşatacaklardır. Bu bağlamda benim beklentim, erken bulacağımız bir golle, 4-1 veya 3-1 gibi rahat bir skorla maçı almamız. Ama eğer golü bulamaz isek de sıkıntıya strese girmeden, defans kurgusunu bozmadan sabırla oynamamız lazım. Zaten CSKA’nın da en büyük kozu bu değil mi? Bakalım sahada neler olacak ama Hani olur da düşünmek istemediğimiz bir skor gelirse de ben hiç üzülmeyeceğim, çünkü oyuncularımızın ve teknik kadromuzun bu maçı ne kadar kazanmak istediklerini biliyor olacağım. Bunu bilmek için maçı seyretmeme bile gerek yok, Şenol Güneş’in ve oyuncuların yüzlerine bakın bunu anlarsınız…

Ne diyelim, bu gece Allah bizleri utandırmasın, Sahadaki oyuncularımızın Yar ve yardımcısı olsun. Oynayın uşaklar, bizim için oynayın ! Dik Oynayın !

Bir Yorum Yazın