Sadri Şener yine kendi kendine zarar vermeye devam etmiş. Biz arkasında durmaya çalıştıkça bir yol bulup bizi hayal kırıklığına uğratmayı başarıyor. Onlarca kez yazdım; Trabzonspor Basketbol takımının bir alt lige düşüşünün en büyük sorumlusu Sadri Şener’in vizyonsuzluğudur.
Sadri Şener kulüpte çalışan sayısı ile ilgili eleştirilere Galatasaray ve Fenerbahçe’nin çalışan sayılarını örnek vererek savunma yapmış. Unuttuğu şey ise kendisinin ağırlık olarak gördüğü ve kaderine terk etmekle fişini çekmek eylemlerini uyguladığı diğer spor branşlarında bu iki takımın durumudur. Sadri Şener sayesinde bugün Trabzonspor, Spor Kulübü olmaktan çıkıp sadece erkek futbol takımı halini almıştır. Şampiyon olan Bayan Futbol Takımı’nın kapısına kilit vurmuş, hentbol şubesinin maddi gücünü azaltmış, basketbol şubesine zamanında gerekli desteği vermediği için küme düşmesine sebep olmuştur. Ancak bugün kendisine sorulan çalışan sayısı rakamlarını milli atletleri ile övünen Fenerbahçe Spor Kulübü ile kıyaslamaktan geri durmamıştır.
Göreve geldiğinde 120 kişi çok fazla diyen başkanımız 200 kişilik kadro neden eleştiriliyor ki diyebiliyor… “Bu taraftarı salak yerine koymak Trabzonspor başkanına ne kadar yakışmaktadır” sorusunu ise soracak espritüel bir muhabir aranmaktadır.
Sadri Şener verdiği röportajda HES ile ilgili sorunlar yaşadıklarından dem vurmuş. Yıllık bilmem kaç milyon dolar gelirden bahsetmiş. Trabzonspor’un geleceği demiş. Mali açıdan bir rahatlama sağlayacaktır sağlamasına ama bu hamle gelecek midir???
Sadri Şener her transfer döneminde artan bonservislerden bahsetmişti. Bu sıkıntının giderilmesi için en kolay yol ise altyapının çalışması olarak gösterilmekte. Trabzonspor altyapısının sorunlu yapısını düzeltmek ve A takıma oyuncu kazandırmak için Değirmenderespor, Karadenizspor adını alarak ikinci ligde mücadele etmeye başladı hatırlarsak. Sonra 1461 Trabzon oldu.
Transferler yapıldı, genç oyuncular transfer edildi, Mustafa Reşit Akçay bu projenin başına getirildi…
Gelinen noktada takım biraz sivrilip öne çıkınca vizyonlu başkanımız hemen öne çıktı. “1461’i satacağız”. Bunu diyen kişi bonservislerden, futbolcu ücretlerinden her transfer sürecinde dem vuran kişi. Kendisiyle çelişmesi bir yana, altyapının işlerliğini hayal eden taraftarla dalga geçer gibi bir pozisyona oturması bir yana. Kendisinin seçtiği 1461 başkanları 2015’de A takımda en az 7 tane 1461’den yetişen oyuncu olacak diyordu. Hayaller büyüktü, Mustafa Reşit Akçay’ın takımın başına geçmesi hayalleri büyüttü. Anlaşılan hepsi yalanmış hayallerin.
Kulübün en büyük problemlerinden olan transfer olaylarına çözüm getirmek amacıyla ortaya konulan proje satılığa çıkarılırken Trabzonspor taraftarının dahi içine sinmeyen HES projesi gelecek olarak gösteriliyor…
Taraftar kandırıldı…
Geleceğimiz olarak tanıtılan futbolcular kandırıldı…
Teknik direktörler kandırıldı…
Yönetim kurulları dahi kandırıldı…
Sadri Şener aynı röportajda 90’lı yıllarda görev yapan yöneticilere de gönderme yapmış. Artık kulüp yönetmek vizyon işi demeye getirmiş…
Allah Trabzonspor taraftarına eski kafalardan ve Sadri Şener türevi yöneticilerden oluşmayan vizyonlu, ileri görüşlü, tepkisini ne zaman koyacağını bilen yönetim kurulları nasip etsin…
Kor arabin mahnisi, takimimizin iyiligi icin elestirdigini biliyorum ama, biraz agir bir suclama olmus bence. 1461 Trabzon’un super lige cikma ihtimali karsisinda one surulen bir fikir bu. Cunku su anki sartlarda bu takimin gelecegi belirsiz duruyor ve bu belirsizligi cozmek de gercekten cok zor. Super lige yukselmesi durumunda kurallar geregi amator kumeye dusurulmesi olasi bir durum. Yok super lige yukselmesin 1.ligde dursun, sonlara dogru bazi maclari rolantiye alsin gibi bir dusunceyi tartismak ise takimin vizyonuyla, ruhuyla tamamen ters duser. Ayni zamanda boyle bir durumda 1.ligdeki diger takimlar icin de bir adaletsizlik dogurmus olur. Sonuc olarak icinden cikilmasi zor bir durum. Cozume yonelik en olasi fikirlerden biri olarak da bu kulubun satilmasi degerlendirilmis. Kulaga pek sevimli gelmese de baska bir cozum bulunabilecegini dusunmuyorum. Eger sen ya da baska herhangi bir trabzonlu bu durumun altindan kalkacak bir yol bir fikir bulduysa hic durmasin butun platformlarda paylassin. Eger o oneriler uygulanilabilecek gibi olup da baskan ya da yonetim tarafindan hic dusunmeden harcaniyorsa o zaman elestirmek gerekir diye dusunuyorum. Saygilar
sayın cumhur bey b takımı uygulaması özellikle ispanya’da yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. türkiye’de de ispanya’da da bir takım başka bir takımı b takımı olarak gösterirse o takımla aynı ligde oynayamaz. trabzonspor yönetimi bu yönde hareket etmeme çabasında olduğu için tek çıkış yolu satış gibi gösterilmekte. trt spikerlerine dahi 1461 trabzonspor değil 1461 trabzon demeleri konusunda direktifler verilmekte. benim bu takımla bağım organik denirse o takım bütün maçları galibiyetle tamamlasa dahi bir üst lige çıkmaz. zaten takımın amacı da üst lige çıkmak değildir. yönetimin sanırım bildiklerimizden başka amaçları var….
Dogru soyluyorsun ancak soylediginiz yontemin uygulanabilir olduguna dair kesin bir bilgimiz ne yazik ki yok. Linkte yer alan ornegi okuduguna eminim ama yine de hatirlatmakta yarar goruyorum. Belki kulubumuz tarafindan satilmaktan kasit olarak, yazinin sonunda bahsedildigi gibi bir uygulama hedefleniyordur. Yani kulubu baska bir kurulusa satmis gibi gosterip, ayni bunyede barindirmaya devam etmek amaclaniyordur. Sadri senerin herhangi bir sebeple bu projeyi mahvetmeyi amacladigina inanmiyorum. Federasyonla bu konularin gorusulup, senin soyledigin sisteme donulmesi yolunun zorlanmasini ben de tercih ederdim, ya da en azindan bunun denenmesini. Fakat su anki federasyonun bize karsi husumetini, kostek olmak icin attiklari bin turlu taklayi gormemek mumkun degil. Bu durum da boyle bir cabayi baslamadan bitirmis olabilir. Demek istedigim, zaten bizim taraftarlar arasinda bile uzerinde uzlasilmis bir dusunce yokken, boyle bir konu icin yonetime bu kadar sert tepki gostermek, biraz asiri geliyor. Cunku bu tepkiler her alanda bu kadar sert olursa, bir sure sonra yonetimin yilip da “alin ne haliniz varsa gorun” demesi mumkun. Arkadan gelen bir aday, desteklenen bir figur de hali hazirda yokken, bu durum her seye yeni bastan baslamak anlamina gelir, sanmiyorum ki gercek bir trabzonlu bunu istesin. Alinan basarisiz sonuclar sonrasinda Senol Gunesin bile gitmesini isteyen bir suru kisi turedi ortada, sonrasinda ne olacagini dusunmeden. Evet kisiler benzer degil ama, maruz kalinan durum karsisinda gosterebilecekleri tepki ve bu tepkinin sonuclari birbirine cok benziyor. Yazilarinizin devamini bekliyorum. Saygilar.
http://altligler.blogspot.nl/2012/04/tarihten-bursaspor-b-takimi.html
alternatifsizlik nedeniyle eleştirilmemesini doğru bulmuyorum yönetimin.
ben şenol hocayı farklı bir yere koyuyorum. bizim büyük bir iflasa sürüklendiğimiz hugo bross dönemini atlatmamızı sağlayan kişi kendisidir, bu yüzden dahi şu anki yönetim kendisine çok farklı davranmalıdır. taraftarın kendisine karşı yaklaşımı ise saygı ve sevgiden ibaret olmalıdır. eleştirmeyi de bu sınırlarda yapmalı, keskin olsa dahi eleştiri bunu saygı ve sevgiden ayırmamalıdır taraftar.
paylaştığınız yazıyı daha önce okumadım, ilettiğiniz için teşekkür ediyorum. maalesef dünya daha katı kurallara giderken biz hala adam ayırmacılık oynuyoruz. yazının son paragrafında cem uzanlı kısım yeterli bizim futbol algılayışımızı yansıtmaya. bizim derken ülke olarak diyorum.
sadri şener’in görüşmelerde bulunduğu ciner ve mng holding ise 1461 projesinin rafa kalkacağına bir işaretten de öte.. bu iki gruptan biri 1461’i alsa kadronun yaş ortalaması aniden 30’a yükselir, bunu inkar edemeyiz.. adamlar para kazanmak için alacaklar, ama itibar ve reklam için başarı da hedefleyecekler… sadri şener ve ekibi ise verilen paraları yetersiz bulmuş. “bize 30 milyon euro sayın ama biz nasıl istersek kulübü öyle yönetin” diyecekleri kim vardır bu dünyada, ben merak etmekteyim…
ayrıca yapılan açıklamalardan sonra 1461 trabzon’un performansı da bence ilginç.
ilgi için ve yorumunuz için teşekkürler, saygılar.