Üst düzey bir organizasyonda,
futbolun devler arenasında zorlu bir süreçten sonra Avrupa Ligi’ne katılmak durumunda kalan Trabzonspor
hazırlıksız yakalanıp hakkını alnının akıyla verdiği bu süreçten sonra
maalesef yıpranma emareleri gösterdi Galatasaray derbisinde.
Maçın skorunda gösterdiği saçma sapan kartla ve dengesiz kararlarla hakemin de etkisi olduğu inkar edilemez
fakat takımın özellikle orta sahanın ofansif yönünde ciddi aksamalar olduğunu görmek lazım.
Defansın solu çok umutlu olmamıza rağmen Cech ile doldurulamadı,
sanırım önümüzdeki günlerde o bölgede Piotr’u görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır.
Adrian-Alanzinho ikilisinden Alanzinho formaya daha yakın olacaktır.
Zira Adrian henüz hiçbir maçta fiziksel olarak mücadelenin bir parçası olamadı.
Modern futbolda oyun zekâsı ve top tekniğinin tek başına bir şey ifade etmediği tartışılmaz.
Selçuk İnan’dan boşalan çift yönlü orta saha oyuncusu ihtiyacına da Sapara’dan veya Volkan’dan bir katkı alamadık maalesef.
Kanat oyuncusu olarak da ciddi eksikliğimiz var.
Forvet bölgesinde Henrique de henüz tam performans sergilemediğinden Pavel ve Vittek’i de o bölgede görme umudum olmadığından
devre arasında bu mevkiiye transfer gelirse şaşırmayacağım.
Devre arasına girilirken ara transferde kadroda düşünülmediği çok net olan isimlerin elenmesi
ve muhtemelen gerektiğinde 4-4-2 taktiğine dönebilecek efektif yeteneklerde kanatları olan bir kadro revizyonuna doğru gidilmesi beklenebilir. Aynı zamanda yine muhtemelen gol yükünün kanatlardan içeriye girecek alternatif isimlerle beraber ikinci bir forvetle Burak Yılmaz’ın omuzlarından alınması yönünde çalışmalar da yapılacaktır.
Öncelikle Nasılsa Play-öfflü bu ligde alınjacak skorların tümünün “tel maşa” olduğunu hatırlatır,
bu tatsız skorların ve kötü oyunun yazılacak reçete için kılavuz olmasını
ve güneşli güzel günlere açılacak yelkenlere kumaş olmasını temenni ederim.