HANGİ YÜZ

Böyle yazılar yazmayı sevmiyorum
ama sussam “gönül razı değil” minvalinde mecburiyet hissediyorum.
Kendi ülkemde medyadan utanç duyuyorum.
Yarı kurumsal aile şirketlerinin ellerinde
rating kıskacında kıvranan basından ve televizyonlardan iğreniyorum.
İstanbul kulüplerine dair en eften püften hadiseyi bile dünya çapında bir olay gibi sunmasına rağmen Trabzonspor’un Lille karşısına çıkacağı günün öncesinde haber bültenlerinde “satır arası” sıfatını bile hak etmeyecek seviyede az yer aldığını görüyorum.

Bugün, bu maçtan önce görmezden gelinen çocuklar,
Güneş’in çocukları olur da ilk kez katıldıkları bu kurtlar sofrasından,
bu cendereden başı dik ayrılırsa,
zaferle ayrılırsa zor zamanında yanında olmayan ulu Türk Medyası acaba oluşabilecek zaferleri hangi yüzle izleyecekler?

7 Aralık Lille OSC - Trabzonspor Maçı

Ama bir kez maskeyle yaşamaya alışanların, bir kez ruhunu satanların bir daha utanç duymadıkları söylenir.

İlk seferde yaşanan bir büyük utancın ömür boyu taşınacak yarası dışında bir etkisi kalmazmış…
Yine takarlar kısa süreli bir mutlu coşkulu sahte sevinç maskesi,
sonra da Fenerbahçe’nin aslında şike yapmadığı ve Aziz Yıldırım’ın masumiyetiyle ilgili asıl gündemlerine geri dönerler.

Kaybedersek zaten zil takıp oynamamak için zor duracaklarından
çokta uzatmadan kısaca yetersizliklerimizi ve hatalarımızı sayıp
olağan gündemlerine İstanbul’un kirli ve şaibeli futboluna
ve onun çok mühim marka değerine dönerler…

Bir Yorum Yazın