Gözün aydın Türkiye’m… Şenol hocam istifa etti… Kına yakabilirsiniz.
Bir ülke düşünün ki, futbol tarihi, şikelerle, teşviklerle kirli sayfalarla dolu.
Bir ülke düşünün ki, şampiyonluk yarışları hep şaibeli geçen, taraftar holiganizmi ise hiç bitmeyen.
Bir ülke düşünün ki, adam gibi adamlara burun kıvıran… Tükürdüklerini yalayanları el üstünde tutup göklere çıkartan.
Bir ülke düşünün ki, hak… hukuk… adalet… tanımayan.
Bir ülke düşünün ki, güçlülerin ve parası olanların yanında olan.
Bir ülke düşünün ki, basını ve kalemşörleri taraftardan da beter, fanatik olan.
Bir ülke düşünün ki, taraftar kitlelerini aptal yerine koyup, mahkeme kararlarını hiçe sayan.
Bir ülke düşünün ki, Şikeci bir takımın cumhuriyetini Türkiye Cumhuriyeti’nden daha yüksek gören.
Bir ülke düşünün ki, hakemlerin takımların formalarına göre maçlar yöneten.
Bir ülke düşünün ki, kurumların takımların forma rengine göre kararlar veren.
Bir ülke düşünün ki, hakem odaları basılan.
Bir ülke düşünün ki, siyasetin futbolumuzu yönlendirip şampiyonlukları tayin eden.
Bir ülke düşünün ki, hakemlerin yüzlerine tükürmeyi tasvip eden.
Bir ülke düşünün ki, cezaevlerinde yatan Şikecileri kahraman ilan edilen.
Bir ülke düşünün ki, cezaevinde masumların neden yatmadıklarını sorgulayabilen.
Bir ülke düşünün ki, kupa ve şampiyonluk uğruna insanları insan yapan… onur, haysiyet, şeref ve ahlak değerleri hiçe sayılan.
Bir ülke düşünün ki, emek hırsızlarına alkış tutan, hakkını arayanları ise vatan haini sayan.
Bir ülke düşünün ki, insanların en çok sevdikleri futbol eğlencesinden bile soğutan.
Bir ülke düşünün ki, Şenol Güneş gibi değerleri bu kadar ucuza harcayabilen, beş para etmezleri de hükümet nezninde kabul edilen.
Bir ülke düşünün ki, bunlardan sorumlu olan siyaset, kurum ve kuruluşlar tüm bu rezilliklere rağmen, çareler üreteceğine, tüm pislikleri hasır altı ederek üç maymunları oynayan.
Evet bu yukarda sıraladıklarımı yaşanan ülke ne Afrika’nın Uganda’sı ne de Güney Amerika’nın Patagonya’sı; bu yaşananlar ne yazık ki bizim ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti.
Şenol hocam, istifa kararından dolayı ne kadar üzgün olduğumu belirtsem de senin, sağlığın ve ailen için seviniyorum. Bu düzen adam gibi adamların düzeni değil, bu düzen sağ gösterip sol yapan, bel aşağı vurmasını etik gören, arkanı döndüğünde sırtından vuran, başarı için her yolu mübah görenlerin düzeni Şenol hocam. Sen bizim için Trabzonspor’umuz gibi kötülüklere ve çürümüş düzene karşı mücadele eden hayal kahramanımızsın. Senin ve senin gibi dürüst insanların bu düzende yeri yok… Senin yerin ebediyen kalbimize kazınmıştır ve asla silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Sen her şeye rağmen bizim için yüzyılın teknik direktörüsün. Sana bundan sonraki hayatında huzur ve başararılar diler, bir gün Trabzonspor’umuza başkan olmanı temenni ederim. Allah seni ve aileni korusun.
Şikenin mahkemece tescil edildiği bir ortamda, ceza vermekten çekinen bir kurumun yönettiği lig’in nasıl bir değeri olabilir ki ?
Şenol hocamız çok fazla direndi. Artık buraya kadarmış…
Bir devir kapandı maalesef. Buna sebep olan insanlar ne yaptıklarının, kimin ekmeğine yağ sürdüklerinin daha farkında değiller. Hiç yeri yokken Şenol Hoca direktör olsun, Başkan olsunla başladılar, Şenol ben başkanlık yapmam, ne anlarım başkanlıktan dedi, teknik adamlık benim görevim dedi onu dinlemediler bile. Yıprandı artık, heyecanını kaybetti dediler, onu dediler, bunu dediler. Dört bir koldan, hertürlü alttan üstten girdiler çıktılar, içten çökerttiler bizi, bizim üzüntümüz buna. Buna Trabzonsporluluk aşkı ile vasıta olanlar, bu gidişe sebep olanlar zaten bilselerdi gerçekte ne yaptıklarını, yapmazlardı eminim, o yüzden onlara da kızamıyorum çok, kendileri anladığında kafalarını duvarlara vururlar zaten.
Ne diyelim, Şenol hocanın sağlığı ve ailesi adına sevindim ama Trabzonspor’umuzun sırtı yere gelmiş oldu şike süreci sonunda. O kavuruyor şimdi içimi. Artık hayırlısı olsun… Dediğin gibi birileri artık kına yaksınlar…
Ne yazık ki türklüğümden utanıyorum… Hakikaten dünyanın en rezil ülkesiyiz her alanda her kulvarda… Yanlışım varsa lütfen düzeltin!!!