Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu hocamızın “Nar Ağacı” adlı romanının röportajında gazetecinin sorusu üzerine verdiği güzel cevap: “ Futbolun spordan daha fazla anlam ifade ettiği şehirdir Trabzon.” [1] Ve Sevecen Tunç’un eserinde [2] belirttiği gibi “. İstanbul’da dans ibtilası, Ankara’da ud, Trabzon’da futbol…”
Trabzon’un spordan uzak olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır. İklimin, yaşam koşullarının insana verdiği dinamik yapı, Trabzon insanının spora yönelmesinin, genlerine kadar sporu hissetmesinin temel sebebidir. Ama futbol spordan daha fazla anlam ifade eder. 1914’lü yıllarda İdmanocağı ve İdmangücü arasındaki büyük rekabet halkın ilgisi ve teşviğiyle artıp durdu. Daha o yıllarda bile futbolu damarlarında hisseden Trabzon İnsanı bu rekabet dolayısıyla bugünlerin temelini attı. 1920’lerde mahalle arasında futbol müsabakalarını izleyen halk, kendi kulübünü yani şehrin ortak kulübünü kurmak istiyordu. Trabzonspor’un kurulması yolunda en büyük engel rekabet içinde olan şehir takımlarının tek çatı altında toplanmasının zorluğuydu. İnanıyorum ki Trabzonspor’un kuruluşunun bu denli gecikmesi Trabzon insanının inatçı yapısıyla alakalıydı.
Körüklenen futbol tutkusu ve şehir içindeki rekabet en sonunda meyvesini verdi ve 1967’de Trabzonspor kuruldu. Bu kuruluş hiç yoktan varoluş değildi, birleşme, birlikteliğin sağlanmasıydı.
Kısaca değerlendirdiğimiz futbol tarihinde, futbolun Osmanlı’nın son dönemine kadar dayandığı bir şehirde futbolun bu denli önem arz etmesi sizce de normal değil mi ?
2)Sevecen Tunç, Trabzon’da Futbolun Toplumsal Tarihi – Kektepliler, Münevverler, Meraklılar. İletişim Yayıncılık