FIRTINA YOLA ÇIKIYOR

Her sene yeni umutlarını yüklenerek futbol sezonlarına giriş yapan Trabzonspor için, yine bu minvalde başlıyor 2011-2012 takvimi, bu sefer farklı heyecanlarla. Yıllardır özlemini duyduğu Şampiyonlar Ligi heyecanını da yaşayacak olan Bordo-Mavi aşkımız, tam anlamıyla arzu edilen yıldız futbolcularla olmasa da kendine 3 kulvarda yarar sağlayacağını umduğumuz tam 31 futbolcu ile başlıyor yeni sezona.

Lig heyecanını bıraktığımız 22 Mayıs akşamından sonra yaşanan süreçte ilk etapta, ‘fiziksel anlamda’ yıldız futbolcularıyla yolları ayrılan Trabzonspor için “acaba yine kaçırılan bir şampiyonluk sonrası sendromu mu yaşayacak” diye tedirgin olduğumuz o anlarda yapmış olduğu bazı transferler, özellikle de 3 Temmuz tarihinde başlayan süreç sonrası bugün gelinen noktada bu heyecanın, şeklen biraz yara alsa da en azından bırakıldığı andan daha da yoğun bir şekilde yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Yaşanan çarpık süreç sonrası, daha doğrusu varolan sürecin ilkokuldan terk öğrencilere taş çıkartırcasına başarısız yürütülmesi sonrası, Avrupa futbolunun asıl patronu UEFA’nın tereyağından kıl çeker gibi, şike zanlısı Fenerbahçe’yi, çok önem verdiği bir organizasyonundan çekip, yerine Trabzonspor’u alması sonrası, futbol heyecanı, isteği ve zevki, Trabzon semalarında son günlerde yaşanan transferlerle biraz olsun bir anlam ifade etmeye başladı. Bu heyecanın sahaya somut bir şekilde dökülmesi için ise artık 48 saatten daha az bir süre kaldı.

Geçen sezon tıkır tıkır işleyen arabanın bazı parçaları değişti yaz boyunca Trabzonspor’da. Yeni parçaların eskilerine oranla ne kadar işe yarar olduğu, araç yola çıkınca belli olacak. Burada en büyük güvence, ülkenin en iyi şöförünün yine bu aracın kumandasında yer alıyor olması, zira aracı yürüten her ne kadar parçaları olsa da, ehli olmayan birisinin elinde o parçaların hiçbir değeri de olmayacaktır. Trabzonspor’da idman sahasına her gün bu şöförün çıkıyor oluşu, sanki takıma her gün yeni bir yıldız transfer yapılıyormuşçasına mutlu ediyor biz taraftarları. Ülke yollarında bulunan her türlü foseptik çukurlarına, yamalara rağmen, Avrupa yollarının daha düzenli ve bakımlı olduğunu bilen bu şöför, bu yazının yazıldığı gün itibariyle yaptığı açılış nevinde basın toplantısıyla arabayı çalıştırdı.

Son sezonlarda başkalarının elde ettiği şampiyonlukları kutlayanlara inat, aynı sezon içerisinde belki de 2 kez şampiyonluk sevinci yaşayarak tarihe geçecek olan Trabzonsporumuz için dualarımız çoktan yola çıkmış durumda.

“Şampiyon…” kelimesiyle başladığımız sezonun “…Trabzonspor” kelimesiyle son bulması dileğiyle;

Oyna, dik oyna!

Bir Yorum Yazın