ESARET VE EGO

Sürekli bahsettiğimiz bir konu spor medyası ve oluşturduğu esaret.  Onlar ne istiyorsa öyle düşünmeye kanalize ediyorlar kendilerine endeksli taraftarı.   Bazen bir açıklama oluyor bu bazense transfer. Günlerdir Trabzonsporlu internet kullanıcılarının yazdıklarını takip ediyorum ve gerçek anlamda üzülüyorum.   Rakip takımlar transfer yaptıkça medyanın oluşturduğu havanın etkisi ile bunalıma giren bir büyük topluluk gördüğüm.  Bir iki gündür yönetimin attığı adımlarla bu  buğulu hava biraz dağılır gibi oldu ama Galatasaray’ın yaptığı açıklama egonun tavan yapmasına sebep oldu.  Daha iki hafta önce üzerine laf söylenmeyecek bir açıklama yapmış kulüpten açıklama beklenir oldu. Trabzonspor taraftarının egosu altında ezilecek bir kurum değildir. Öncelikle taraftarın bunu algılaması gerekmektedir. İkinci olarak ise Trabzonspor bir başka kulüp açıklama yaptığı için açıklama yapma zorunluluğu olan, başkasının ipi olmadan kuyuya inemeyen bir kulüp değildir.  Trabzonspor büyüklüğünü Özkan Sümer’in deyişiyle savaşarak kazanmış bir kulüptür ve taraftarımıza hatırlarmak gerekiyor galiba bunu. Trabzonspor yöneticilerinin, taraftarının ve bileşenlerinin egolarının çok üstündedir. Sıkça bu büyüklük bahsi geçen birimlerce kendi egoları adına istismar edilse de  yıkılmamış ve daha da yükseğe ulaşmıştır.  TRABZONSPOR CANLIDIR ASLINDA, BU KADAR KENDİSİNİ SEVENLER TARAFINDAN DAHİ ARKASINDAN BIÇAKLANDIĞI HALDE DİK BİR ŞEKİLDE OLDUĞU YERDE DURMAKTADIR.  Trabzonspor camiasına dahil olan her bireyin bunu bilerek düştükleri esaretten ve kulüpten büyük gördükleri egolardan kurtulmaları  gerekmektedir.

 

Trabzonspor’dan açıklama bekleyen kitle için açıklama 17 Aralık 2011 tarihinde yayınlanmıştır.  Esiri oldukları medyanın etkisi ile bu açıklamanın içeriğini iyice değerlendiremeyen tüm bireylere hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum:

 

Kulübümüzden dün, oyuncumuz Didier Zokora’nın aldığı ceza nedeniyle yapılan açıklama sonucu Başkanımız Sayın Sadri Şener ile bir radyoya verdiği demeçten dolayı Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Tuncay Bekiroğlu’nun Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından PFDK’ya verilmiş olduklarını öğrenmiş bulunmaktayız.

Öncelikle uğranan bir mağduriyetin üzerine kulüp açısından görüşlerimizi ve eleştirilerimizi dile getirdiğimiz bu metnin neresinde bir hakaret unsuru bulunmaktadır bilemiyoruz.

TFF eleştirilemeyecek bir kurum değildir. Üstelik kısa bir dönem öncesinde bir başka kulübün üst düzey yetkililerinin başta TFF Başkanı M. Ali Aydınlar olmak üzere diğer yönetim kurulu üyelerine de yönelik kullandıkları son derece ağır ifadeler henüz kamuoyunun hafızasından silinmemiştir.

Ancak ne gariptir ki bu kişiler ve kulüpleri hakkında herhangi bir cezai yaptırım uygulanmamıştır. Anlaşılan odur ki TFF başkanıyla birlikte aynı camiaya mensup olan bu yöneticilerin açıklamaları kulüp içi bir tartışma niteliğinde algılanmış ve federasyonu ilgilendiren bir boyutu olmadığı görüşü hakim olmuştur. Bu nasıl bir anlayıştır kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Trabzonspor Kulübü bu federasyon yönetim kurulunun seçildiği genel kurula katılmamış ve oluşan organizasyonu desteklemediğini açıkça beyan etmiştir. Yaşanan gelişmeler bu tavrımızın ne kadar haklı olduğunu gözler önüne sermiştir.  TFF’nin tutumu bu şekilde devam ettiği ve tarafsızlık boyutuna oturmadığı taktirde haziran ayındaki mali genel kurulda da aynı tavrımızı sürdürerek delegelerimiz ve bize yakın olan kulüplerin temsilcileriyle birlikte ibra etmeme yönünde hareket edeceğimizin bilinmesini isteriz. Zira TFF yönetim kurulu kulüplerin oylarıyla göreve seçilir ve onların haklarını adaletli bir şekilde kazanmalarından sorumludur.

Yaşanan gelişmelerle birlikte soru işareti yaratan konulardan bir tanesi de TFF Etik Kurulu’nun şike operasyonuyla ilgili hazırlamış olduğu raporun neden halen buzdolabında tutulduğudur. Acaba bu raporun içeriğinden birileri rahatsızlık mı duymakta ve doğuracağı sonuçların yaptırımlarının yerine getirilemeyeceği yönünde bir çekimserlik mi yaşanmaktadır?

Oysa şike iddianamesi hazırlanmış, mahkemece kabul edilmiş ve tüm boyutlarıyla kamuoyunun gündemine sunulmuştur. Kısacası TFF’nin Etik Kurulu’nun hazırlamış olduğu rapora göre hareket etmesinin önünde de herhangi bir engel kalmamıştır. Yapılması gereken bu rapor doğrultusunda harekete geçerek gereken takibatın sonuçlandırılmasıdır.

Trabzonspor Başkanı Sayın Sadri Şener ve Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Tuncay Bekiroğlu son disipline sevk olayıyla ilgili olarak herhangi bir savunma vermeyeceklerdir. Zira bir şahsın savunma hakkı, savunmaya değer bir durum söz konusu olduğunda geçerlidir.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

 

http://www.trabzonspor.org.tr/default.asp?Sayfa=HaberDetay&IND=9184#Icerik

 

 

Bir Yorum Yazın