Gelecek ve Taraftar Anlayışı
Sürekli Trabzon’da bir basketbol kültürü olmadığından dem vurup bu konuda bazı şeyler yapılmasını dillendiriyorum. Bağlantılarım yok, sadece karaladıklarım var… Onlarla nereye duyururum, bunu da bilmiyorum.
Neden Bilbao sorusunun yanıtı ise bizim taraftara en uygun rol model olmaları. Takım olarak mazileri 13 yıllık. Taraftarı ateşli. Takımları ile duygusal bir bağ kurabilmişler. Bizden farkları İspanya’daki genel taraftar profili gibi sabırlı olmaları ve her şartta destek olmaları.
Bu düşüncemin artık bana ulaşılması zor bir nokta olarak geldiğini belirtmeliyim. Çünkü bizim taraftar yapımız yıllar içinde evrile evrile kimliğini unutmuş durumda.
Çok değil 2001 yılında maddi kriz nedeniyle altyapısına dönmek zorunda kalmış bir camiayız. Bunun sebebi ise yanlış hatırlamıyorsam 12 milyon TL tutarındaki kulüp borcuydu. Bugünlerde kulübün borcu 200 milyon TL iken ve hiçbirini elimizden çıkaramadığımız 12 yabancı varken yabancı oyuncu transferi için uykusuz kalan bir taraftar kitlemiz var. 2 yıldır neredeyse futbol profesyonelliğinin yakınına gelebilecek şekilde oynamamış, gittiği her yerden gönderilmiş bir futbolcuyu 2 yıl önce oynadığı futbolu göz önüne alıp isteyen bir taraftar kitlesi. Hem de en son aynı mantıkla transfer olduğu takımda istenmeyen bir adam. Kulübün borçlarını temizlemek ve kendi özüyle yeniden dirilmek için çabaladığı günlerde uğraştığımız şey bu.
Gönül isterdi ki bizim taraftarımız JAJA diye ağlayacağına Kadir Keleş ve Göksu hamleleri özlediğimiz bek rotasyonuna bizi ulaştırır mı sorusunu tartışsın… O mevkilerdeki fazlalık temizliğinden kulübün ne kadar tasarruf edeceğini, ne kadar borç eritebileceğini konuşsun….
*
Belki futbolda öze dönüş konusu dışında pek doğru bir örnek değil Bilbao. Çünkü onlar bölge takımlarından büyük paralara transferler yapmak zorunda kalıyorlar. Ama yine de bu öze dönme konusunda çok iyi bir örnek. Ama bizim taraftarımız borç içinde yüzmesine rağmen Real Madrid’e özenen Atletico Madrid olmak istiyor… Kariyeri serbest düşüşteki Reyes gibi oyuncuları transfer eden, sattığı yıldızının parasını başka bir forvete yatıran (her ne kadar Falcao başarılı olsa da Aguero’dan kazanılan bonservisin kulüp kasasına girmeden elden gitmesine neden olan bir transferdi) Atletico gibi olmamızı istiyor Trabzonspor taraftarı. Kurtuluşu, büyük sermayelerle savaşmayı onların yolunda ilerlemekte görüyor.
Daha takım kamp yapmadan, hazırlık maçı dahi yapmadan gençlerle kümeye düşeceğiz inancını yeşertmeye çalışan beyin özürlü, ben demiştimci embesil tayfası ise kulübün borcunun bugün 200 milyon TL’yi yarın daha da fazlasını bulmasından başka bir şeye yaramıyor. Ve işin kötü yanı ise bu tayfa Trabzonspor taraftarı içinde gittikçe çoğunluğu ele geçiriyor.
Küfredileni yapmak
Şike sürecinde tepki toplayan yerlerden biri de Kulüpler Birliği idi. Maddi çıkarları için Fenerbahçe başta olmak üzere şike yapan takımların küme düşmesini engellemek için yoğun çaba gösterdi bu kurum. Çünkü onlara göre Fenerbahçe küme düşerse yayın gelirleri azalacak ve borçlar yiğidin (hangi yiğit, orası da soru işareti ya) belini bükmekten fazlasını yapacaktı. Dönüp camiaya bakıyorum ve 200 milyon TL’nin rahatça ödenebileceğinden bahseden büyük bir kitle görüyorum. Kaynak olarak da yayın gelirleri öne sürülüyor. Yıllardır mücadele ettiğimiz, adalet diyerek karşılarında haykırdığımız 3 büyük kulübün eline bakıyoruz yani… Bu kafa yapısıyla Kulüpler Birliği gibi davranırız biz de… İflas etmemek için şikecilerin her istediğini yapmasına göz yumarız. “Bir şampiyonluk kupası da varsın Fenerbahçe’nin müzesinde kalsın, biz batmayalım yeter” deriz… Demeyiz diyen kaç kişi vardır ki camiada… Bunu yüzüne söylediğimizde “Olur mu öyle şey ” deyip “Öze dönelim” diye ekleyeceklerin kaç tanesi 5 dakika sonra “Jaja Trabzonspor yolunda” haberini gördüğünde sevinç çığlıkları atmayacak…
Ben hep olumlu bakmışım sanırım… Basketbol ve diğer sporların kültürel olarak Trabzon’a oturtulmasını söylerken… En büyük tutkusu konusunda ilk yarıdaki notlarıyla sınıfta kalmayı garantileyip ikinci yarıdaki derslere girmeyen bir camia var ortada…
Son söz
Üç büyük kulübün bile salyalarını akıtan 1461 Trabzon dahi bu zincirleri kıramadıysa sorun çok büyük…