58. madde çerçevesinde “her kesimce” oynanan bu kirli oyunların puslu gölgesinde yaşadığımız bu sıkıntılara “dur” demek için UEFA’ya mail organizasyonu düzenlenmektedir. Kayıtsız kalmayarak “adalet isteyen her dürüst insan” gibi mailimizin ingilizcesini aşşağıda belirttiğimiz adreslere gönderelim.
Mail göndereceğimiz adresler: info@uefa.com , contact@uefa.com , giancarlo.abete@uefa.ch , gianni.infantino@uefa.ch
Metnin tamamı;
Dear UEFA officials,
As you know, there is a fact of match-fixing in Turkey. Every new progress on this case, drives us to desperation day by day, on behalf of fair play. Perception of the agenda in Turkey on this subject is clearly focusing on the feeling of “match-fixing is normal and punishment is not important”. We have a major concern of this situation – which is in contrast to zero tolerance approach of Uefa, the boss of European football – will hamper the development of Turkish football.
Match-fixing lobby in our country, is working hard to remove match-fixing to be a crime. This lobby was successful on nearly rewarding those arrested because of match-fixing, by making legal regulations, decreasing criminal penalties to a minimum. This lobby is launching necessary initiatives not only in Turkey, but in your foundation, as well. The words of Ali Şen, former president of Fenerbahçe, the team in the middle of match-fixing, “We will need Şenes Erzik. He can not support us obviously” is a proof of wide working area of this lobby. Also the words of Ali Şen, “Fenerbahçe would be relegated if we didn’t have Şenes erzik and Mehmet Ali Aydınlar” indicates which point the situation has reached.
Turkish Football Federation, directing Turkish football, is a foundation captured by match-fixing lobby. TFF president Mehmet Ali Aydınlar’s ideal is to be the president of Fenerbahçe, this can be easily seen from his past interviews on the media. In addition to this, he has bankrolled Fenerbahçe, via sponsorship of his companies. Another reason of injustice of Mehmet Ali Aydınlar about Fenerbahçe is, being a congressman of Fenerbahçe. The obvious proof of being captured by match-fixing lobby is, even not an investigation has been started, despite Nihat Özdemir from managerial staff of Fenerbahçe, has made expressions of accepting the guilt of match-fixing. If you rely on Turkish Football Federation on cleaning Turkish football from match-fixing, you will be disappointed.
According to UEFA’s principals, political interference in football is unacceptable. But, in our country, this principal is being trampled on. Turkish Minister of Sport, Suat Kılıç, is canalizing decision mechanisms by statements, meaning Fenerbahçe should not be relegated. All effective poitical parties are issuing statements in this sense, and interfere football. All these developments show that, autonomy of football is just so-called. Unless you interfere, politicization on football will arise in our country.
Turkish Football Federation is working on changing article-58 as to stop relegating match-fixing clubs, in accordance with the demands of match-fixing lobby.Turkish Football Federation will hold a general meeting on 26.01.2011 on the purpose of getting support of clubs for cancelling relegation for once. Clubs resisting this situation are being blockaded by this lobby. Trabzonspor Club, is being domineered by TFF councils because of resisting, and Galatasaray Club is trying to be involved in match-fixing events by the media organised by match-fixing lobby. These two clubs are being considered to be convinced by these ways.
In our country, justice is formed by power and money. Match-fixing lobby largely has these two factors. If you leave Turkish football’s purifying from match-fixing to dynamics in Turkey, European football will go without football industry of a 70 million country. We, Turkish football lovers who believe in fair football, call you for duty. Please don’t allow vicious people destroy football that we passionately love.
Yours Faithfully
Türkçesi aynen şu şekilde;
Sayın UEFA Yetkilileri
Türkiye’de bildiğiniz gibi bir şike gerçeği var. Gün geçtikçe yeni bir gelişme bu konuda temiz futbol adına bizleri ümitsizliğe doğru itiyor. Türkiye gündeminde oluşan algı net bir şekilde şike normaldir cezası olmasa da olur noktasında yoğunlaşıyor. Avrupa futbolunun patronu olan UEFA’nın sıfır tolerans anlayışına ters bir bakış açısı taşıyan bu durumun Türk futbolunun gelişimini sekteye uğratacağına dair büyük endişelerimiz var.
Ülkemizde şike lobisi bütün gücüyle şikeyi suç olmaktan çıkartmak için çalışmaktadır. Bunun kanuni düzenlenmesini yaparak adli cezaları asgari düzeye çekip şike suçundan tutuklu olanları adeta ödüllendirme konusunda bahsi geçen lobi başarılı olmuştur. Bu lobi sadece Türkiye’de değil sizin kurumunuzda da gerekli girişimleri yapmaktadırlar. Şikenin merkezindeki kulüp Fenerbahçe’nin eski başkanı Ali Şen’in “Şenes Erzik’e ihtiyacımız olacaktır.O açıktan desteğini bize gösteremez” ifadeleri bile bu lobinin çalışma alanının ne kadar geniş olduğunun kanıtıdır.Aynı Ali Şen’in “Şenes Erzik ve Mehmet Ali Aydınlar olmasaydı Fenerbahçe küme düşmüş olacaktı” demesi olayın ulaşmış olduğu noktayı göstermektedir.
Türk futbolunu yöneten Türkiye Futbol Federasyonu ise şike lobisinin zapt ettiği bir kurumdur.TFF başkanı Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe başkanlığını kendisine ideal olarak benimsemiş bir insandır.Bunu basına verdiği demeçlerden görmekteyiz.Ayrıca sahibi olduğu şirketler aracılığıyla sponsorluk yoluyla Fenerbahçe’ye maddi kaynaklar sağlamıştır. Mehmet Ali Aydınlar’ın tarafsız davranamama sebeplerinden birisi de Fenerbahçe kongre üyesi olmasıdır. Fenerbahçe yöneticisi Nihat Özdemir’in şikeyi kabul eden açıklamalar yaptığı bir ortamda şikenin merkezindeki takım Fenerbahçe hakkında bir soruşturma bile başlatılmaması bu kurumun şike lobisince işgal edildiğinin en açık delilidir. Türk futbolunu Türkiye Futbol Federasyonu’nun şikeden temizleyeceğine güveniyorsanız bu güveniniz boşa çıkacaktır.
UEFA’nın prensiplerine göre ülke siyasetinin futbola müdahil olması kabul etmediğiniz bir gelişmedir. Ülkemizde ise bu prensibiniz son günlerde ayaklar altına alınmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Spor Bakanı Suat Kılıç Fenerbahçe küme düşmemelidir anlamına gelecek açıklamalarla karar alması gereken noktaları bu konuda yönlendirmektedir. Ülkede etkin tüm siyasi partiler de bu bağlamda beyanlar vererek futbola müdahil olmaktadırlar. Bu gelişmeler Türkiye’de futbolun özerk yapısının göstermelik olduğunu gözler önüne sermektedir. UEFA olarak buna müdahale etmediğiniz takdirde futbol ülkemizde siyasallaşacaktır.
Türkiye Futbol Federasyonu şike lobisinin istediği şekilde talimatnamesinin 58. maddesini değiştirerek şike yapan kulüplerin küme düşmesinin kaldırılması konusunda çalışmalar yapmaktadır. 26 Ocak 2012 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu şikenin cezasının bir defaya mahsus küme düşmeme olması yönünde karar almak amacıyla kulüplerden destek almak için Genel Kurul’u toplama kararı almıştır. Bu duruma karşı çıkan kulüpler ise bu lobi tarafından abluka altına alınmaktadır. Trabzonspor kulübü bu karşı çıkışın bedelini TFF kurullarınca baskı altına alınmasıyla ödemektedir. Bu değişikliğe karşı çıkan Galatasaray kulübü ise şike lobisinin organize ettiği medya tarafından şikenin içerisine çekilmek istenmektedir. Bu sayede oluşacak baskı ile bu iki kulübün ikna edileceği düşünülmektedir.
Ülkemizde adalet güç ve para ekseninde şekillenmektedir. Şike lobisi ise bu iki unsura fazlasıyla sahiptir. Türk futbolunun şikeden arınmasını Türkiye içindeki dinamiklere bırakırsanız Avrupa futbolu 70 milyon nüfuslu bir ülkenin futbol endüstrisinden mahrum kalacaktır. Futbolun adil bir oyun olduğuna inanan Türk futbolseverler olarak sizleri göreve çağırıyoruz. Tutkuyla sevdiğimiz futbolun kirli insanlarca yok edilmesine müsaade etmeyiniz.
Çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Match Fixing Operation in Turkey (In the Shadow of New Judgements)
Dear FIFA, and UEFA officials;
As you are aware, the judge (Mehmet Ekinci) of the match fixing case in Turkey announced the verdict regarding the detainees today and found several board members of different clubs guilty in Turkish Super League fort he 2010-2011 season.
The outcome of the verdict ,concerning the football side of the case, is Fenerbahce SK is found guilty for matcth fixing along side other teams and Trabzonspor SK is clean. Therefore, as a Turkish citizen and football fan I demand Justice fort he sake of Fair Play.
I would like to list the verdict concerning Fenerbahçe SK and Trabzonspor SK at this stage and would like you to take an immediate action to force Turkish Football Federation to act according to the rules and regulations TFF and UEFA about match fixing.
1. Aziz Yıldırım ( Fenerbahce SK-President )
6 years and 3 months for match fixing and illegal activities in 7 matches and being head of an illegal organisation
2. İlhan Yüksel Ekşioğlu ( Fenerbahce SK-Vice President )
2 years and 6 months for match fixing and illegal activities in 5 matches and being a member of an illegal organisation
3. Mehmet Şekip Mosturoğlu ( Fenerbahçe SK-Vice President )
1 year 10 moths and 14 days for match fixing and illegal activities in 3 matches and being a member of an illegal organisation
4. Mecnun Odyakmaz ( Sivas SK-President)
1 year and 6 months and 22 days for match fixing in Fenerbahce SK match against Sivasspor SK
5. None of the Trabzonspor SK board members or any persons related to Trabzonspor SK are found guilty
6. Football players such as; İbrahim Akın, Korcan Çelikay, Gökçek Vederson, Mehmet Yıldız and Ümit Karan are also found guilty due to match fixing and illegal activities that Fenerbahce SK were involved.
7. Some other managers and club members such as; Tamer Yelkovan (Fenerbahce SK acoounts manager), Bülent Uygun (manager of Eskişehir FC) Tayfur Havutçu( Beşiktaş JK manager), Serdar Adalı (Beşiktaş JK board member), Samet Güzel (Fenerbahce SK translater) are also found guilty.
Thank you for your time and considerations
Best Regards