Ülke olarak futbolumuzun griden gitgide siyaha doğru evrildiği kötü günler yaşıyoruz. toplumumuzda her alanda baş gösteren yozlaşmanın payından futbola da kocaman bir yüzde düşüyor bu günlerde. Her ne kadar dev bir endüstri haline gelmiş türk futbolunda para kazanma hırsı; futboldan şan, şöhret,ün devşirme, futbolu politikaya ve politikayı da futbola alet etme yarışı; güzel oyun, amatör ruh, futbol sevgisi ve etik değerlere galebe çalıyor olsa da bu oyun hâlâ bizim oyunumuzdur. Futbol hiçbir zaman bizi müşteri yerine koyan, kendine ün devşirmeye çalışan, bu dev endüstride golü bir mal haline getirip pazarlamaya çalışan küçük azınlığın değil, hâlâ onun varlık sebebi olan taraftarların oyunudur.
Daha önce eline kalem almamışların gazetelerde köşe sahibi olduğu, tuttuğu takımı korumak adına gözleri önünde yaşanan pisliklere eyvallah diyen yazarların bulunduğu, güzel oyunu nasıl geliştirebilir ve bâki kılabilirizi değil, ne yaparsak daha fazla gazete satabilirizin derdinde olan genel yayın yönetmenlerinin olduğu bir spor medyasının futbolun güzelliklerini baltaladığına inandığımız için bu oluşumda karşı olduğumuz aktörlerden birinin de çürümüş spor medyası olduğunu bildiririz.
Genelinde sporu, özelinde futbolu insanları ideolojik, politik, dinî, etnik ve sınıfsal olarak ayrıştırma aracı haline getiren, türk futbolunun/sporunun bu durumlara düşmesinde parmağı olan her kim varsa onları kınıyor; aksine, genelinde sporun, özelinde ise futbolun farklı kültürlerden, ideolojilerden, etnik kökenlerden insanları bir araya getirme özelliğine vurgu yapmak istiyoruz.
Nefes alıp veren her insan gibi hayatımızda belirli aidiyetlerimiz, seçimlerimiz, taraf olduğumuz belirli değerlerimiz var. bu yüzden okuyucularımıza ve bizi takip eden değerli taraftarlara “tarafsızlık” vaad etmiyoruz. Bu platformu kurmak için bir araya geldiğimiz arkadaşlarımızla sadece “ekşisözlük yazarlığı” ve “trabzonsporluluk” değerlerini paylaşıyoruz. Bu iki değer dışında kendimizi organik olarak bağladığımız, angaje olduğumuz, herhangi bir kurum veya kuruluş olmadığını bildiriyoruz.
Futbolun sadece kitleleri bir araya getiren güzel bir oyun olduğunu tekrar hatırlatmak istiyoruz. bu değerler çerçevesinde kurduğumuz bu platformda oyunu daha da güzelleştirmek, sıkıldığımız klişe yorumlardan biraz olsun uzaklaşmak, tiksindiğimiz ilişkilerden bir süre de olsa uzak kalmak istiyoruz. Tüm bu olumsuzluklar içinde eğlenebileceğimiz, nefes alabileceğimiz, bilgi paylaşabileceğimiz, gerçek taraftarın nasıl olması gerektiğini gösterebileceğimiz bir ortam yaratmak için yola çıktık.
Kısacası; hakarete, ırkçılığa, kavgaya ve küfüre hayır diyoruz!
Peki, ismimiz neden dik oyna? çünkü bu oyunun tüm aktörlerinin onurlu, şerefli ve dürüst olması gerektiğine inanıyoruz. Futbolumuzun marka değerini de izlenebilirliğini de para ile değil ancak bu değerler ile artırabileceğimizi düşünüyoruz. karadeniz insanının yaşam felsefesi olan, zorluklara karşısında yılmamak, güçlüye ve zulm edene boyun eğmemek eylemlerinden ilham aldığımız için dik oyna diyoruz.
“dik, onurlu, şerefli ve dürüst oyna!”
Dikoyna.com