Derry City ve Dinamo Minsk mücadelelerini geride bırakan Trabzonspor, bu karşılaşmalarda hiç umut vermemişti. Aksine kötü sinyaller vermeye başlamıştı. Derry City ve Dinamo Minsk, Trabzonspor’a ölçü olamayacak takımlardı. Bu karşılaşmalarda alınan galibiyetler bizi aldatmaya yetmedi. Çünkü oynanan futbol, Trabzonspor’un geleceğini göstermesi adına çok önemliydi.
Her takım gibi Trabzonspor’da sezona iyi bir başlangıç yapmak istiyordu ama bunun için iyi bir mücadele sergilemek gerekiyordu. Mücadeleden uzak ve silik bir futbol sonucunda da mağlubiyet kaçınılmaz oldu. İyi bir santrfor transfer edilmemesi dahilinde bu sezonunda geride kalan son iki sezondan farklı olmayacağını şimdiden belirtelim de namımız yürüsün.
Her şey yalan Aykutlar gerçek
Takım genel olarak kötü olmasına rağmen sahada gerçekten çok iyi mücadele eden ve istekli oyuncuların yer alması ümit verse de bu skora yansımadı. Özellikle UEFA maçları dahil iyi bir çıkış yakalayan Aykut Akgün gerçeği var ki, hepimizi şaşırtmış durumda. Artık bu maçla birlikte Aykut Akgün hakkında yaptığım geleceğin Hüseyin Cimşir’i benzetmesini yutarak, oynadığı futbola saygı duyduğumu göstermek istiyorum. Son iki sezondur bölgesinde rakipsiz olan Zokora’ya iyi bir alternatif oldu diyebiliriz. Fazla gaza geldi diyeceksiniz ama Aykut Akgün’ün Premier Lig’te rahatlıkla oynayabileceğini iddia edebilirim, o derece ciddiyim.
Bir diğer Aykut ise Gençlerbirliği’nden transfer ettiğimiz Aykut Demir, savaşçı ruhu ile bize Egemen Korkmaz’ı hatırlatıyor. Stil olarak aynı yolun yolcuları. Tam olarak Trabzonspor’un ihtiyaç duyduğu bir stoper. Yerli olarak daha iyisi alınamazdı ki iyi bir bedelle aldık kendisini. Maçta ise yediğimiz iki golde de topun Aykut’a temas edip gol olması da ayrı bir talihsizlik. Ama yinede maçın en iyilerinden olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor.
Malouda sadece istekli
Sahada çok iyi olmayıp da iyi futbol oynamak için elinden geleni yapan bir Malouda vardı. Henüz hazır olmadığı ve 90 dakika çıkaramayacağı gerçeği, 70. dakikada oyundan alınmasıyla ortaya çıktı. Ofsayt pozisyonunda attığı gol ise bitiriciliğine yakışır ve temiz bir goldü. Takım dışında kendi getirdiği antrenörle çalışması, bir yıldır ayrı kaldığı futbola duyduğu özlemi göstermeye yetiyordu. Bu sene takımda iyi işler yapacağına inanıyorum.
Alanzinho ve Zeki’li sağ
Nasıl bir sağ kanatsa artık sadece geliş yönünde işledi. Gidiş yönünde ise herhangi bir hareketlilik olmadı. Ersan Gülüm gibi stoperden devşirme bir sol bek karşısında bile adından söz ettiremeyen Alanzinho, bir kez daha kanat oyuncusu olmadığını gösterdi. Zeki Yavru ise vasat oyununa birde alda at golü ekleyince azalmakta olan kredisini iyice tüketti. Gerektiğinde riske girmeyip topu taca atmanın ne kadar mantıklı bir hareket olduğunu öğrenmiştir, artık. Bundan daha büyük bir ders olamazdı kendisine.
Olcan’dan sol bek çıkarma girişimi
Çağın en büyük sorunu olan sol bek sıkıntısı haliyle Trabzonspor’u da vurdu. Nice yiğitler sol bekte harcandı gitti Son olarak sol açıkta oyuncusu Olcan’ın sol beke devşirilme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Olcan’ın önünde sol açıkta Volkan Şen’in oynaması da ayrı bir muamma ama Mustafa hoca böyle sürprizleri sever.
Beşiktaş heveslendirdi ama sonuca gitmesini bildi
Maçın başından itibaren vasat bir futbol sergileyen iki takım ikinci yarıda maçı, atan kazanır havasına getirdi. Başından beri silik bir futbol oynayan Beşiktaş, bizleri heveslendirsede golü bulan Beşiktaş oldu. Trabzonspor’da olabilirdi ama Beşiktaş bir tık daha iyi oynayıp kazanmasını bildi. Beşiktaş içinde iyi oynadı diyemeyiz, sadece ilk golü buldu, diyebiliriz.
Öğrenilmiş çaresizlik
Trabzonspor’un galip geleceğine olan inancımın olmadığını maçtan önce bir çok kez dile getirdim. Kaldı ki Trabzonspor bu konuda beni destekliyordu ve hiç umut vermiyordu. Bu sayede mağlubiyeti kabullenmiş bir şekilde maç izlemenin verdiği rahatlık kadar güzel bir taraftarlık hissi görmedim.