YAVUZ IRKÇI

Trabzonspor-Fenerbahçe maçlarının gergin atmosferi bu yıl yaşananlar üstüne konularak geldi Avni Aker’e.  Bu gerginlik içinde  çeşitli olaylar yaşandı.  Bu süreçte suçu işleyenler nedense en mağdur  görünümde kalıp ayar verme çabalarında oldular.  Aslında bu bile bu aşamaya gelmemizin nedenlerinden biridir. Yavuz hırsız meselesi bir bakıma.  Kendi stadlarında olan olaylar için bir kez dahi özür dilemeyen, bu olayları normal gören,  taraftarının yaptığı tüm holiganizm içerikli işi  mağdurluğa bağlayan bir anlayıştır olayların tırmanmasını sağlayan.

Bugüne kadar son 9 ayda  neler yaşandığını biliyoruz az buçuk.  Bir gün çıkıp itiraf etme noktasına gelen ertesi gün u dönüşü yapıyor, bir camianın başında.  Bir gün ceza verin diyen, ertesi gün maddi ve manevi bir şekilde tehdit ediyor.

40 bin kadın taraftar 61.dakikada topluca Trabzonspor’a küfrediyor, fair play adaylığı alıyor.

Aziz Yıldırım savunma yapmak yerine “Sadri Şener şu hakemi istemedi, bunu  istemedi, Trabzon şunu yapacaktı” anafikirli bir nutuk atıyor, dalga geçer gibi Eyüp Sultan’da tarla sürüyor.

Başbakan, Spor bakanı ve TFF başkanları ne hikmetse  ligin maddi gelirlerine merak sarmış durumda..

Bir tek isyan eden yok, ama sesini duyurabilen tek bir  kurum  var. O da “Trabzonspor”. Biz yaptıysak bize de ceza verin diyor taraftarı.  Karşılığında ise ırkçı hakaretler alıyor, başka bir şey değil.

Maçta sahaya çakı atılıyor.  Tüm provokasyona karşın o çakının sahibi tepki görüyor camiasından, kulübü adalet vereceği cezayı versin diyor.  Ancak ne hikmetse İstanbul basınına bu durum bir katliam gibi yansıyor.

 

Türkiye’deki futbolu öldürenler  bir çakı ile karalama kampanyası yapıyor. Kurallara göre oynamaması gereken bir ligde oynamaması gereken bir maça çıkan takım mağdur edebiyatı yapıyor.   Bu süreçteki takımlardan biri Trabzon yerine Galatasaray veya Beşiktaş olsaydı o maç fikstürde yer alır mıydı? Şike yapan cezasız bırakılır mıydı? Cezası verilmeden önce böyle bir maç programda olsaydı oynanma ihtimali milyonda kaçtır?

 

Kesinlikle o çakı hoş görülecek bir olay değildir, ancak yavuz hırsızlığın bu kadar prim görmesi o çakıyı da hoş gösterir.  Holiganizm eleştirilecekse önce yavuz hırsızlık eleştirilmelidir, sürecin sonunda sahaya düşen çakı değil.

 

Size Her Yer Tava’dan bugüne….

 

Ortada sadece bir gerginlik varken açılmıştı Fenerbahçe tribünlerince, o ırkçı pankart.  Gerginliği yaratan da Fenerbahçe camiasıydı.  Ne de olsa gerginlikle besleniyorlar.  O pankart için bir özür gelmedi, gelmeyecek de.  Üzerinden bir yıl geçtiği halde sıkça  hakaret amaçlı kullanılıyor.

Şike süreci ve şampiyonluk yarışının kızıştığı dönemde hamsi, laz, Fadime, Temel, 12 gibi ifadelerin nasıl kullanıldığı da ortada.

Ancak nasıl oluyorsa bu konularda hiçbir açıklama yapmayan, özür dilemeyen,  hamle yapmayan Büyük(!) Fenerbahçe camiası iş kendilerine dokunan bir pankart olunca ırkçı nidalarıyla saldırıyor. Saldırırken de ırkçı ifadeler kullanmaktan çekinmiyor. Bir bakıma Yavuz IRKÇILIK yapıyorlar.  Holiganizmin zirvesinde gezen bu “ORKİD KULLANAN ERKEKLER”*i  kendi hallerine bırakıp bir yazıyla da olsa prim vermek istemezdim, ama ağır başlı duruşumuzu ortalığı boş bulmak olarak algılamalarından korktum.

Son bir not. Hep Üç büyükleri destekleyen taraftarın yaptığı olaylar için ya biz yapsaydık düşüncesinde fikir yürütmekteydik..  Sonucu beklediğimiz gibi oldu, üstü diğerleri gibi örtülmediği gibi açılacağı en  derin yere kadar açılmaya çalışılıyor.  Objektif Türk spor medyası sizinle gurur duyuyoruz, bu dünyada olmasa bile öteki dünyada hesaplaşırız mutlaka.

*Nihat Genç’in sözünün arkasında  duramayan ve kendi açısından işine geldiği gibi yorumlayanlara  yönelik söylediği bir  ifade.

Bir Yorum Yazın