BİR AZİZ YILDIRIM PORTRESİ

Kendisi hakkında yazacağım satırlara harcadığım vakti tam bir kayıp olarak görsem de Türk futbolu hakkında yazmak istemesem de yazacağım.

Beyefendi mahkemede kendini savunmak yerine Trabzonspor’u da işin içine çekmeye çalışmıştı ve bu yüzden “Trabzonspor Kulübü” şike davasına mudahil oldu.

Yaptığı son açıklamalarda da kendisini ve Fenerbahçe’yi savunmak yerine diğer kulüplere yönelik iftiralar atmakta.

Kendisi tarlayı kurban olarak açıklayıp temizlendiğine inanan biri olmasına rağmen, kendisine inanan insanların taraftarlık duygularını sömürmekte ve Fenerbahçe’ye gönül vermiş insanları kandırmakta.

“Türkiye Cumhurıyeti’nin hükümeti ve başbakanını tehdit etmekten kaçınmayan, hakem atamaları yaparken yakalanan, Sivas’ta “balık”, Karabük’te “profil” siparişi veren ve hatta devletten aldıkları trilyonları şike ve teşvik eylemlerinde kullanmadıklarını ortaya koyamayanlar umutsuzca ortaya dökülmüşlerdir.”

Trabzonspor Kulübü’nün mali kayıtları 3 Temmuz 2011 tarihinde incelemeye alındı; Aziz Yıldırım’ın tutuklandığı gün. Telefon görüşmeleri nedeniyle incelendi bütün hesap defterleri. Daha sonra hem başkan hem de asbaşkanın dediği gibi defterlerde hiçbir sorun çıkmadı; isteyen herkes gelip bakabilir dedi Nevzat Şakar. Sadri Şener biraz daha ileri gidip, birkaç gün öncesine kadar Aziz Yıldırım’ın koltuğunu vekaleten dolduran Nihat Özdemir’i Trabzon’a davet etti. O 6 trilyonun nerelere harcandığını metre metre ölçüp göstereceğiz dedi. Aziz Yıldırım’ın bunları bilmeme ihtimali yüzde kaçtır? Ben söyleyeyim: Sıfır.

İlginç olan bir diğer nokta ise kendisini AKP ve cemaatin bitirdiğini iddia edip kitleleri peşinden sürükleyen Aziz Yıldırım’ın, Trabzonspor’u hükümeti tehdit etmekle suçlaması. Kendisini içeri tıktığını ve yalanlarla itham ettiğini söylediği güçleri tehdit eden Trabzonspor acaba neden cezalandırılmamış? Ayrıca taraftar sayısı ve lobi eksikliği ile küçümsenen Trabzonspor, o koca 35 milyon taraftarlık desteğe neden tercih edilmiş?

“Ofspor ile Vanspor maçının dördüncü hakemi Vanlı olduğu için değiştirin” şeklinde bir istekte bulunduğu yönünde bir ithamla Sadri Şener’i suçlamıştı Aziz Yıldırım. Bu maçla ilgili bir fikriyatım yok ama federasyon yöneticileri ile hakem atama konusundaki konuşmaları yakalanan birinin, bunu ileri sürerek kendini aklama çabaları gerçekten komikliğin ötesindedir.

Bir de Trabzonspor yöneticilerinin hakem ataması yaparken yakalandığını iddia ediyor ki, ne belge var ne de başka bir şey.

Balık olayına girmiyorum bile. Devletin savcısı sormaz mı adama “Madem ticaret yapıyorsun hani faturası” diye?

Bu insan onlarca kanıta rağmen suçsuz ama Trabzonspor’u yönetenler daha sonra defalarca suç içermediği söylenen tapelere göre suçlu.

Koca Fenerbahçe camiasının bu adamı sindirebilmesine de bravo demek düşer bize. Ben bir Trabzonsporlu olarak biliyorum ki bu adamın yaptığının onda birini bizim yöneticilerimiz yapsaydı Trabzon’u terk etmek zorunda kalırdı.

Neyse, afiyet olsun.

Bir Yorum Yazın