WWW

Bu yazıda Trabzonspor’un herhangi bir branştaki saha içi  durumundan bahsetmeyeceğim. Mesele, Trabzonspor’un basketbol tarafı Trabzonspor Medical Park’ın, artık ısrarla bu şekilde yapıldığına kanaat etmek durumunda kaldığım -bana göre önemli- bir meselesi. Evet sevgili ulema, bugün yine baltayı elime alıp “sallamak nasılsa beleş” diye düşündüğüm bir gün sana göre. Dolayısıyla Fight Club’ı bir dövüş filmi, Lawal’ı “basketbolun Drogba’sı”, ne bileyim Dee Bost’u bir yıldız sananlar ve ısrarla yanlışları övmenin veya örtmenin bir gereklilik ya da aksinin hainlik, klavye silâhşörlüğü vs. olduğunu savunanlar siteyi terk etsin.

Trabzonspor markası, basketbol kısmında Medical Park’ın sponsorluğunu tekrar alıp yeni bir yapılanmaya başlamasının ikinci sezonunda. Şüphesiz  başlarda yolunda gitmeyen şeylerin sonraları onarılmaya çalışıldığı, çeşitli yanlışların yapılıp akabinde ders çıkarma evrelerinden geçildiği, iyi-kötü bir şekilde takımın yolunda devam ettiği doğrudur. Bizimki gibi yeni bir yapılanmadan mükemmeliyet beklediğim yok, her ne kadar öyle gözükmese de. Mesela ben takımın yapılanmasında memnun değildim/değilim ama ligde öyle veya böyle playoff kovalayan, Eurochallenge’daki mevcut ilerleyişini  bir İstanbul takımı yapsa en azından böyle bir şey yokmuş gibi davranılmayacağı bir noktada olduğunun farkındayım ve bundan pek tabii memnunum. Oyuncular, yöneticiler, saha içi-dışı  vs.  birileri tarafından sürekli eleştiriliyor  ve birileri de bu meselelerin savunma kısmında yer alıyor. Bu kısaca görecelilik ve bunu nispeten anlayabiliyorum.  Mesela Hoca’ya göre kendi oyuncuları şu anda onları kullandığı için Dünya’nın en iyi oyuncuları, ne bileyim birilerine göre ülkedeki en iyi takım bizimkisi, öbürüne göre de bunların tam tersi. Fakat artık birileri tarafından görmezden gelinmesinin veya eleştirildiğinde ısrarla savunulmasınn   saçmalık olduğunu gördüğüm bir nokta kulübün sosyal medya iletişimi ve bilhassa resmî web sitesi.

Kulüp geçtiğimiz sezon renklerinden içeriğine ve kullanım amacına kadar berbat bir web sitesine sahipti ve kulüp yetkilileri dahil herkes bunun farkındaydı. İzmir orijinlii bir firmaya yaptırılan sitenin rengi -efekt şu bu her ne sebepleyse- pembe ağırlıklı garip bir formdaydı. İçerik olarak zaten yetersiz sitede basit bir puan durumu-fikstür bile yer almadı uzun süre. Sadece doğum günü kutlama aracı olarak kullanılan site belirli bir kesimden aldığı sürekli tepki sonucu nispeten düzeltilmişti. Hâlâ facebook, twitter vs. ikonların fonksiyonları çalışmıyordu, ziyadesiyle pembeydi  ama en azından sadece doğum günü kutlamaya yarayan ve kendi takımının fikstüründen-puan durumundan yoksun bir site değildi. “Siteye puan durumu-fikstür vs. görmeye girmiyor kimse ama bunların olmadığı bir profesyonel takım sitesi var mı veya varsa bu takımlar Trabzonspor çapında mı” şeklindeki şikayetlere nispeten cevap verilmişti. Neyse, ne diyordum, bir süre sadece doğum günü kutlamaya yarayan sitede (taraftarların yoğun ısrarı sonucu) rakiplerle, antrenmanlarla, oyuncularla ilgili içerikler yer almaya başladı. Derken bu sezon kulübün bu işlerine bakan yetkili gönderildi veya istifa etti. Yeni yöneticinin göreve  getirilmesine kadar geçen sürede site, ortasında çalı yuvarlanan bir  Teksas kasabasına döndü. Sonrasında kulübün bu göreve getirdiği yeni yetkiliyle birlikte, tabiri caizse -en azından benim açımdan- yeni bir komedi filmi başladı. Fotoğrafların üstüne paint terk şekilde yazılan içerik başlıkları, aynı bayağılık ve bir markanın resmî yüzü için fazlasıyla berbat Türkçe.

Bu noktadan sonra  sosyal medya meselesini,  resmî site ve sosyal medya hesapları olarak ikiye ayıracağım.  Sosyal medya iletişiminin geldiği boyutun farkındayım, fakat  benim için mühim olan kulübün resmî web sitesi. Öncelikle buradan başlamak istiyorum.

Yeni sorumlunun göreve gelişi sonrası bir süre eski siteyle devam edildi fakat sonrasında site tekrar durdu. Bu süre zarfında yeni site yapılacağını duydum ve sevindim. Bir süre sonra resmî site için geri sayım başlatıldı ve yanlış hatırlamıyorsam bir veya iki defa ertelendi. Bir süre daha bekledik ve site nihayetinde açıldı. Diyelim bir iş yapıyorsunuz, yetiştirmeniz gereken bir tarih var, erteleme talep ettiniz ve yeni bir tarih belirlemeniz gerek bitiriş için, bunu neye göre yaparsınız? Zaman, maliyet gibi  sıkıntılar yoksa tamamen bitirme noktası, aceleniz varsa şimdilik idare edebilecek ve sorun çıkarmayacak bir nokta için bir tarih belirlersiniz sanıyorum. Bizde ne oldu? Zorlama olduğunu sanmadığım bir süreçte başlatılan bir geri sayım, sonra bunun ertelenmesi ve geri sayım sonra erdiğinde açılan yarım yamalak kelimesinin fazla olacağı eksiklikte bir site.

Fazla görecelilik içerecek ve zevklere göre farklı yönlerde yer alabileceğimiz noktalara fazla girmeden ilerlemeye çalışacağım.

  • Öncelikle sitede kullanılan renkler. Trabzonspor’un rengi kırmızı-mavi değil koyu bordo-açık mavidir, yanlışım yok sanıyorum bu noktada. Maviye bir şey demiyorum, neticede bu formalarda falan da çok değişiklik gösterdi geçmişte ama bordo yerine kırmızı kullanılması olmuyor.
  • Sitenin ana sayfa kısmında işe yarar tek kısım  “Haberler” kısmı. Maç için geri sayım yapan yerde “Maç Detayları İçin Tıklayınız” yalanına inanmayın, orada detay falan yok.
  • Oyuncuların tamamının aynı boyda görüldüğü boydan fotoğraflardan oluşan “Potanın Devleri” kısmı bana göre başarısız ama neticede görecelilik dedik, belki sizin hoşunuza gitmiştir. Oyuncuların resimlerine tıkladığınızda ise oyuncuya ait, içerik girilmemiş veya girilmeye niyetlenilmiş ama bırakılmış bir sayfaya yönlendiriliyorsunuz.
  • En alttaki “Kombine Satın Al” butonu sizi tekrar anasayfaya yönlendiriyor. Bu kısmın hemen üstünde yer alan ve neden burada da olduklarını da anlayamadığım “Hakkımızda”, “Yönetim”, “Haberler” ve “Küçük Takım” kısımları çalışmıyor. Dediğim gibi, bence hiç orada olmamalılar.
  • Tepedeki “Oyuncular” kısmında  “Yıldız Takım” ve “Küçük Takım” ibaresi varken içerik girilmemiş.
  • Yine tepede yer alan “Haberler” kısmı ise bence sade içeriğiyle gayet kullanışlı. Fakat “Fikstür” kısmı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Fikstürde geçmişteki maçlara baktığımız gibi önümüzdeki ilk maça ve sonrasındaki haftalara da bakabilmeliyiz. Bu imkân yok Seçtiğiniz haftada puan durumunu görebilmeniz güzel fakat mevcut puan durumunu direkt olarak görmek önceliklidir. Son puan durumuna ve önümüzdeki hafta fikstürüne  anasayfada yer verip bu kısımda yine detay barındırmak iyi olacaktır. Eurochallenge kısmında içerik yine sıkıntılı, orası için de diyeceklerim aynı.
  • İletişim kısmı sade ve kullanışlı fakat burada resmî siteyi yazmak gereksiz, resmî sosyal hesaplar verilebilir. Ayrıca burada faks numarası da eksik.
  • Sitedeki rezalet Türkçe kullanımının düzeltilmesinin nefes almak gibi bir zorunluluk olduğunun artık farkına varılması gerekiyor. Yazım-noktalamadan cümle kurmaya berbat bir Türkçe.
  • İçerik eksikliği. Mesela bir keresinde, hangisi olduğunu hatırlamadığım bir  Eurochallenge maçı öncesinde “bir tarafta şöyle şöyle x takım, bir tarafta şöyle şöyle Trabzonspor Medical Park” şeklinde bir içerik girilmişti siteye, sanırım eski siteydi. O zaman aslında sıkıntının büyük olduğunu anlamıştım. Şimdi de  mesela antrenmanlar adeta bir gazetenin spor sayfasında anlatılıyor gibi aktarılıyor. Markoviç Eurochallenge resmî sitesine röportaj vermişti, onu siteye taşımak gibi işler yapılabilir bu tarz boş işler yerine veya en azından böyle durumlar kaçırılmamalı. Eurochallenge’ın bizden bahsettiği haberin farkına varılmış fakat bunun özel bir durum gibi aktarılması* da komik olmuş, sürekli bir şeyler dönüyor o sitede Trabzonspor MP ile ilgili. Eurochallenge her takımla ilgili sürekli içerik yayınlıyor, bunları Türkçe’ye çevirip yayınlamak çok da zor olmasa gerek.
  • Sitenin İngilizce kısmı. Türkçe kısımdaki haberlerin sadece birer noktayla temsil edildiği, çöp hâlde bir kısım. Tepede ise sırasıyla şunlara karşılaşıyoruz; “Homepage”, “About”, “Yönetim”, “Teknik Ekip,  “Oyuncular”, “News”, “Fixtur”, “Communication”.  Bu  tablo yeterince komik olduğundan buraların içeriğine değinmiyorum, isteyen ne dediğimi siteye girip bakarak rahatça anlayabilir.

 

Beğendiğim ve örnek olabilecek birkaç basketbol takımı sitesiyle burayı geçelim. Türkiye’de gerçekten bu alanda ciddi sıkıntılar olduğunu biraz araştırınca fark ettim. Avrupa’da adı duyulan ve elle tutulur bir sitesi olan tek takım Anadolu Efes. Ligdeki bazım takımların sitesi bile yok. Şahsen Anadolu Efes’in yanı sıra Darüşşafaka Doğuş’un da sitesini güzel buluyorum.

Yurt dışında ise bu durum bizdeki kadar vahim değil.  Beko BBL, ACB gibi liglerdeki istediğiniz takımın internet sayfasını gezebilirsiniz. Bazılarında yabancı dil seçeneği bile yok ama ne arıyorsanız çok kolay bulabileceğiniz bir tasarıma sahipler, istisnasız hepsi. Ve site içinde yer alan kısımlar boş bırakılmamış oluyor, olması gerektiği gibi.

Almanya’ya doğru yol alalım. Beko BBL takımlarının hepsinin birer web sitesi mevcut. Bana kalırsa sadece görüntü açısından  Walter Tigers Tübingen ve Mitteldeutscher hariç hepsi gayet güzel işler. Modern “daha az yazı, daha çok görsel” normunda hazırlanmış, her bir linki çalışan, tamamen güncel siteler. Dikkatli bakmadım ama İngilizce desteği olan üç site var, bunlardan sadece Bayern‘de İngilizce desteği sitenin tümünde. “Altından kalkamayacaksak bu işi hiç yapmayalım” demişler muhtemelen ama Trabzonspor bir nokta da olsa koyarak bu durumun üstesinden geliyor. Biz de çok kıymet bilmeziz!

Diğer takımların sayfalarını da şuraya iliştireyim;

Brose Baskets,  Alba Berlin, Telecom Baskets Bonn, Ratiopharm Ulm, Ewe Baskets Oldenburg, Fraport Skyliners, MHP Riesen Ludwirgsburg, Artland Dragons, Braunschweig, BG Göttingen, Medi Bayreuth, Phoenix Hagen, TBB Trier, Eisbaren BremerhavenCrailsheim Merlins

Ve size sorayım, bunlardan herhangi biri ile  www.trabzonsporbasket.com’u karşılaştırın desem herhangi bir eşleşmenin herhangi bir noktasında Trabzonspor MP’nin sitesinin üstün geldiğini bana söyleyebilir misiniz?

Bu örneklerleri ACB için veya daha farklı ligler için aynen tekrarlayabiliriz. Olması gerektiği gibi yapılmış işler. Herkes temsil ettiği renklerin farkında, bomboş arka planlar yerine oralara oyuncuları-seyircileri koymuşlar, görsel içerik fazla, anasayfada fikstür-puan durumu-bilet satışı gibi bilgiler yer alıyor vs. vs. En önemlisi basit yazım kurallarından ve dilin kullanımından bihaber değiller. trabzonsporbasket.com yazım-noktalama çalışan bir öğrenci için adeta ders niteliğinde. Bağlaç olan “de, da” ile ek olan “-de, -da” yazımları, ibretlik cümle kurguları cidden aşmış durumda. Ne bileyim noktalamadan sonra bir karakter boşluk olayını bile çok yanlış anlamış editör kimse. Dolaylı aktarmalarda efsane tırnak kullanımları vs. vs. Bunları hiç aramadan buraya yazıyorum, buraya tek tek yazmaya kalksam emin olun bitiremeyiz.

Artık daha fazla uzatmadan sosyal medya iletişimi noktasında birkaç şey söyledikten sonra bu yazıya son vereceğim.

Kulüp sosyal medya iletişimini Twitter ve Instagram üzerinden sağlıyor.  Ne zaman açıldıklarını hatırlamıyorum ama daha çok bilinen Twitter üstündeki hesap. Bunlar biraz daha arttırılmalı ve sürekli yenilenmeli. Misal, bir YouTube kanalı üzerinden -yasal olarak da mümkünse- maç özeti, oyuncuların tanıtıldığı soru-cevap şeklinde kısa videolar, belki hazırlık maçı bile yayınlanabilir. Bu bahsettiklerim yine örnek verdiğim sitelerde mevcut.

Gelelim Twitter meselesine. Bir ara kulübün resmî twitter hesabının taraftarları engellediğine dair şikayetler vardı. Sonra bu konunun üstüne gidildi ve yeni sorumlunun gelişiyle bu engellemeler kaldırıldı. Fakat benim bu hesap tarafından engellenmem de bu zamana denk geldi. Twitter’ı birilerine laf atma aracı olarak kullanmam ama daha karşılacağı rakibinin adını doğru yazamayan kullanıcıyı/editörü uyararak takımın adını düzelttiren ben, resmî hesaptan paylaşılan -ve sonra silinen-  gerçekten komik  bir  fotoğrafa laf ettim diye hesaptan engel yedim. Açıkçası bu hesap çok da umrumda değil ama kulüp hesabını birilerinin kendi hesabı gibi kullanması saçmalığına takılıyorum.

Evet sayın ulema. Buraya kadar okuduysanız, yazılanların gerçek olduğunu göreceksiniz. Umarım buradaki yanlışlar da bir gün düzelir.

*Ben susuyorum rezalet Türkçe kullanımı ve linki bağlamak yerine kopyala-yapıştır usûlüyle oraya taşıyan kimse o konuşuyor; “TÜRK TELEKOM GALİBİYETİ “EUROCHALLENGE” RESMİ SİTESİNDE
Ayrıca admin kardeş sitede hâlâ “lorem ipsum” falan yazıyor, oraları da bir silelim zahmet olmazsa.

Bir Yorum Yazın