ŞAMPİYONLAR LİGİ TOPU AVNİ AKER ÇİMLERİNDE

Tarih 27 eylül 2011, neredeyse Şampiyonlar Ligi ile bütünleşen o siyah beyaz top çok daha önce gelmesi gereken Hüseyin Avni Aker’e geliyor. O çimler tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi topu ile buluşacak. Bir Trabzonspor taraftarı olarak bugünü ne kadar uzun bir zamandır beklediğimi anlatmaya yetecek kelime kadrosuna sahip değilim sanırım. O top o çimlerle buluştuğu anda staddaki yerlerini almış olacak olan tarafları o kadar çok kıskanıyorum ki anlatamam. Keşke ben de o şanslı azınlık içerisinde olabilseydim diyorum kendi kendime.

İnter maçı gibi olmayacak!

Trabzonspor bu akşam Şampiyonlar Ligi’nde, tarihinde ilk defa evinde, geçen senenin Fransa Ligi şampiyonu Lille ile karşı karşıya gelecek. Trabzonspor bu maçla birlikte tarihinde şampiyonlar ligi gruplarındaki ikinci maçına çıkmış olacak. Çıktığı ilk karşılaşmada gerek grubun favori takımı İnter ile karşı karşıya gelmesi gerekse takımın kendisini bir anda Şampiyonlar Ligi’nde bulmasından dolayı Trabzonspor bir hayli stresten uzak ve rahattı. Baskıdan azade olmaları, İnter’i kötü gününde yakalamaları, güzel ve akılcı bir oyun ortaya koymaları faktörüleri birleşince, Şenol Güneş ve ekibi İtalya’da müthiş bir destan daha yazmıştı. Şimdi ise biraz önce söylediğim gibi, geçen yılın Fransa Şampiyonu Lille karşısına çıkacak ve ilk maçta alınan iyi sonucu koruma dürtüsü stres getireceği için bu maç çok zor bir maç olacak.

Açıkcası kuralar çekildikten sonra her takım için belirli bir puan skalası düşünmüştüm. CSKA’yı en fazla puanı toplayabileceğimiz ekip olarak görüyordum. Ondan sonra ise Lille. İki İnter maçından alınabilecek 2 puan ise müthiş bir başarı olacaktı benim açımdan. Fakat İnter’i mağlup etmemiz gruptaki tüm kimyayı bozdu. Artık İnter tüm maçlarını kazanmak isteyecektir. Açıkcası İnter’in Serie A da ve Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği performanstan sonra düşüncelerim biraz değişti diyebilirim. Artık İnter’in bu grubu ikinci bitirmesi halinde kendini başarılı görmesi gerektiğini düşünüyorum. Lille ise CSKA ile berabere kalmasına rağmen gözümdeki “tehlikeli takım” imajını kaybetmedi. Tam tersine artık grup birinciliğine oynayabileceklerini düşünüyorum.

Maça Gelirsek…

Lille İnter gibi durarak oynamıyor bu oyunu. Topu daha çok ayaklarında tutma istekleri var ve topla birlikte çok çabuk hücuma çıkıyorlar. Her ne kadar geçen senenin yıldızlarından Gervinho’yu Arsenal’a, Adil Rami’yi Valencia’ya ve Yohan Cabaye’yi Newcastle’a satmış olsalar da yaptıkları takviyelerle gidenlerin ardından doğacak olan açığı kapayacaklarmış gibi duruyor. Takıma son anda katılan Joe Cole Lille için müthiş bir kazanç. Bunun dışında alınan Pedretti önemli işler yapabilecek bir oyuncu. Dmitri Payet’i de unutmamak gerekiyor.

Savunmada Adil Rami’nin boşluğunu Marko Basa ile dolduran Lille, bu sene savunmada sık sık sorun yaşacak gibi görünüyor. Bunun nedeni tabii ki savunma hattının yeniden kuruluyor olması. Fakat Lille’in kolay gol yeme zaafını ve savunma sorunlarını sadece savunmacılara yıkmak işin kolayına kaçmak olur sanırım.

İleride fiziği ile iyi işler yapan Sow ve ona yardımcı olan Obraniak’ın her ikisinin de bitiriciliği soru işareti. Bonservisi alınan Rozenhal ve bir kaç sezonudur mükemmel işler çıkaran Eden Hazard’dan bahsetmeme ise gerek yoktur sanırım. Son olarak defansta her zaman iyi işler çıkaran Chedjou’nun sakat olduğunu not düşmek gerek.

İyi günlerinde değiller…

Lille bu sezon Cska ile oynadığı Şampiyonlar Ligi maçı da dahil olmak üzere şu ana kadar skoru bulup bunu koruyamayan bir ekip havası veriyor. Özellikle ilk kırk beş dakikadan sonra çok kolay gol yiyorlar. Ligue 1’de de son maçlarında Loriant’a karşı 1-0 öne geçmelerine rağmen skoru koruyamamışlar ve sahadan bir puanla ayrılmışlardı. Trabzonspor ise Karabük karşısında aldığı galiyebiyetle biraz olsun moral bulmuştu. Maçın başında atılacak bir gol bu yüzden çok önem kazanıyor. Yenilecek erken golde de moral bozmamak gerek.

Maçın çok zor geçeceği aşikar…ancak Trabzonspr’un Lille karşısında puan ya da puanlar alacak gücü ve şansı kesinlikle var.

Bir Yorum Yazın