KÖY TAKIMI

Kukesi de olsa deplasman galibiyeti:

Rakibin adından ötürü taraftarlarımız beğenmiyor olabilir bu galibiyeti, ancak Trabzonspor en son ne zaman bir Avrupa Kupası eşleşmesinde tur atladı hatırlayan var mı? Şu yazıyı yazmaya başlamadan önce Skonto Riga eşleşmesi idi herhalde diye düşünürken aklıma hafızadan silmek için çabaladığım Lazaroni dönemi geldi. Apoel, yılını google’a bakmadan yazamıyorum.

Biz iki tur geçtik, en son ne zaman iki tur geçmiştik sahi… Şimdi de deplasmandan 2-0 gibi bir skor avantajı elde ederek dönüyoruz. Hatalar olur, yanlışlar olur da bu beğenememenin sebebini çözemedim.

Enkaz edebiyatının vücut bulmuş hali:

Biz maddi imkansızlıklar altında kalmış bir teknik adamdan enkazı toparlamasını bekliyoruz. Oyuncular satsan satılmıyor, takviye yapmakta zorlanıyorsun. 1 ay önce alınmasını istediğin sol bek ve forvet mevkilerine büyük ihtimal transfer yapılmayacak. Herkes 1461 Trabzon’dan getirdiğin oyuncuları direkt oynatmanı bekliyor.

1461’den gelen oyuncuları oynatmak mı oynatmamak mı daha büyük risk… İşte bu büyük bir tartışma konusu. Eskiden hayalinde Trabzonspor’un forveti olup şampiyonluk golünü atanlar bugün Trabzonspor teknik direktörü ve başkanı.

Bugün bir Aykut Akgün gerçeği var. Notu çoktan verilmiş bir oyuncu. İstediği kadar kendini geliştirsin, notu belli. Zeki Yavru yarın iyi oynamaya başlarsa yine aynı akıbeti bekliyor, notu belli çünkü. Bugün bizim taraftarın sabırsızlığı işte bundan. Kadroda not veremediği sadece 1461’den gelenler. Oynasalar da notumu versem diye dört gözle bekliyorlar.

Onlar gözden kaçırdılar ama haftasonu oynadığımız Beşiktaş maçında yenildiğimiz ilk gole baktıklarında hatanın Yusuf Erdoğan’dan geldiğini görecekler, dikkatli bakarlarsa. Notunu verme fırsatı bulamadılar, ama aynı hatayı 30 dakika kadar süre aldığında yaparsa notu belli. Abdülkadir bir maç ilk 11 çıksa ve bütün maç 1461’de genelde oynadığı pozisyonda oynasa. Notunu ben yazayım buraya. “Aynısını Zokora oynuyor, hem Zokora daha tecrübeli”. Caner Osmanpaşa ilk hatasını yaptığında gözleri Bamba’yı mı arayacak, sakatlıkları ya da cezaları nedeniyle oynamayan stoperleri mi?

Mustafa Hoca geçen yıl bu ülkede sistemli oynayan tek takımın teknik adamıydı geçtiğimiz yıl. Hani iç geçirdiğimiz Avrupa takımları var ya, onlara yakın bir futbol anlayışı vardı takımda. Ve o takımda Trabzonspor’un artığı olarak görülen oyuncular oynuyordu. Belki Mustafa hoca gelmese şu an taraftarımızın ve kulübümüzün koyduğu yerde olacaklardı; 2. Lig ve 3. Lig. Böyle bir kadroyla Mustafa Hocanın neler yaptığı ortada. Tecrübesiz oyuncularını bu kurtlar sofrasına atmaktaki isteksizliği de  beni şaşırtmıyor aslında.

Olayın bir de diğer yönü var. Ortada bir enkaz var, mali yapı bu enkazı kaldırıp yerine yeni bir bina yapmayı da sağlamıyor. Eldeki imkanlara mecbur kalıyoruz haliyle. Peki kurtlar sofrasında bu gençelr yok olduktan sonra Mustafa hoca kime güvenip oynatacaktı; sırtını döndüğü oyuncuları mı?

Mustafa hocanın çok yanlışı var, ancak sabrı hak ediyor. Ama o sabrı 1461’den gelenlere notunu verip sezonu kapatma derdindeki Trabzonspor teknik direktörlerinden ve başkanlarından bekliyor.

Köy Takımı Meselesi:

Dikkat edilirse bu yıl UEFA Avrupa Ligi elemelerinde eşleştiğimiz her takım için köy takımı muhabbeti yapıldı. Bunu son derece yanlış buluyorum. Köy takımı denilerek dalga geçilen takımların neler yaptığı ortada.

Farklı bir pencereden bakalım. Biz rakiplerimizi köy takımı diyerek aşağıladığımıza göre büyük bir takımız değil mi? Bizim nüfus ve imkan olarak altımızdaki takımlardan daha iyi olmamız gerekir…

Ben Trabzon’dan daha az nüfusa sahip bir ülkeden bahsetmek istiyorum.

Nüfusu 684 bin. Trabzon’un nüfusu 757 bin.

Maçlarını 150 bin nüfuslu şehirleri ve başkentleri olan Podgorica’da oynuyorlar. Statlarının yapılış yılı 1945, onarım yılı 2000, kapasitesi 12 bin. Bizim taraftarımıza göre bir köy takımı standardı. Ancak bu köy takımı ilginç bir takım. Karadağ Milli Futbol Takımı FİFA Dünya sıralamasında 28.sırada, Trabzonspor’un neredeyse oyuncu göndermediği Türkiye Milli Futbol Takımı ise aynı listede 58. sırada.

Trabzon baktığımız zaman dünya futbolunda şu an aktif olan bir stara sahip değil. Star dediysem dünya çapında takımlardan sayılan takımlarda bu topraklardan yetişen kimse yok. Peki Karadağ, bizden 75 bin kişi eksiği bulunan Karadağ… Mirko Vucinic ve Stefan Jovetic isimlerini biliyoruzdur. Bu isimlerin haricinde dünya çapında bilinirliliği olan takımlarda başka oyuncuları da var.

Trabzon bir futbol kenti diyoruz sürekli… Ancak ne acıdır ki basketbolda ve futbolda bu kadar önemli isimleri olan ve daha da önemlisi bizim iddialı olduğumuz alanda bize fark atan bir küçük ülkenin yanında bir hiçiz.

Tarihe not:

Bugün Trabzonspor Avrupa maçı oynarken Fatih Terim TFF binasında teknik direktörlük imzası atıyordu kameralar önünde.

Bunu işine geldiğinde ülke puanı diyerek ağlayanların ikiyüzlülük defterine işledik… Şampiyonlar Ligi’nde tur atlama şansımız varken aynı güne İstanbul derbisi koyulduğunu kaydettiğimiz gibi.

Bir Yorum Yazın