KORKU

Bugüne kadar tüm yazılarımda birinci önceliğim Trabzonspor oldu.
Forumda da, Sözlük’de de, Facebook ve Twitter’da da aynı ilkeyi ön planda tuttum.
Bırakın kendi takımımı, renktaşımı şu karanlık şike sürecinde Fenerbahçe camiasından bir kişiye, bir olaya dair dahi tek kelime seviyesiz,
hakaret içerikli,
kişilerin şahsiyetine yönelik bir şey yazmamaya çalıştım.
Tüm yazılarımda birleştirici, hoşgörülü, ılımlı, mümkün olduğunca naif yazmaya çalıştım.
Herkesin balyozla vurduğu yere kadifeyle, kaşmirle dokundurup meramımı anlatmaya çaşıtlım.
Bu yolda çok yanlış işler yapmadığımı düşünüyorum.
Zira camiamızdan adlarını tek tek saymayacağım için özür dileyeceğim bir çok isim kıymetli isim tavsiyeleriyle beraber iltifatları ile şereflendirdiler.
Hiçbir şahsı, grubu, zümreyi (burada Fenerbahçe’yi ayrı tutuyorum) aleni şekilde yermedim de, zira hem işim değil hem de umurumda değil.

Tüm bu anlattıklarıma rağmen geçtiğimiz bir aylık süre zarfında kim olduğunu bilmediğim,
neci olduklarını bilmediğim,
amaçlarını,
dertlerini bilmediğim üç ayrı kişi tarafından dolaylı ve doğrudan
tehdit edildim;
hakarete maruz kaldım.

İşin trajikomik tarafı bu hakaret ve tehditlerin sahipleri
(ki isimlerini kimseyle paylaşmayacağım.)
kendi takımımızın taraftarı olan,
bu kimliğe binaen yani sırtındaki formaya için,
o forma sebebiyle bu eylemde bulunduğunu sanıyor.

Yani o kadar iyi Trabzonspor’lu ki bu insanlar,
Bu uğurda seve seve benim “kanımı dökmekten” bahsedebiliyor.
Nereden bildiklerini merak ettiğim cinsel tercihimi sorgulayacak seviyesizlikte hakaret edebiliyor,
gurbetçi de olsam bir Of’lu olduğumu göz ardı ederek
kendi memleketimde maçlara giremeyeceğimi ima edebilecek kadar azıtabiliyor…

Dehşete kapıldığımı itiraf etmeliyim.
Trabzon ve Trabzonspor ile ilgili hiç bu kadar korkmamıştım.
Hatta diyebilirim ki bu hususta hayatımda ilk kez korkuyorum.
Bu zihniyeti anlamakta zorluk çekiyorum.
Bir insan evladı daha önce hiç karşılaşmadığı,
kimin nesi olduğunu bilmediği,
nasıl biri olduğunu bilmediği birinin kanını dökmekten nasıl bu denli rahat ve aymazca bahsedebilir anlamıyorum.
Trabzon gibi bir toprağın çocuklarının bu zihniyette olabilmelerini,
Ogün Samast’vari şeyleri hemde tribün gibi nispeten bilinçli olmanın şart olduğu kitlesel bir ortamda sergileyebilmelerinden korkuyorum.

Papaz Santoro vurulduğunda Ankaragücü Tribününde
“Papaz’ı vurmuşlar” denildiğinde
“Papaz kim ulan, hangi grupla gelmiş, kim vurmuş” diye
bir kardeşimiz vurulmuş sandığımız zamanki kadar korkuyorum.
O tribünde o anda oluşan kolektif kardeşlik olgusunu yarına aktaramayacağımız için korkuyorum.

Birilerinin memleketimden çıkan bu deli sarmaşığın,
Trabzonspor’un üzerine oynadığı-oynayacağı kirli oyunların
bu ulu çınarı yarınlara taşımamıza mani olacağından,
memleketimin çocuklarının birer Ogün Samast olabilme eğilimlerinden,
Bunu bir haltmış gibi sahiplenmelerinden,
çok daha faydalı olabilecekken bu kulübe ve şehre beni “dövmek” gibi saçma basit ve avam işlerle uğraşmalarından korkuyorum.

Bir çocuk/adam kendini tanımayan,
bir kez dahi görmediği,
kendi ile hiçbir organik bağı olmayan birine hakaret edebiliyor, kanını dökmekten bahsedeibiliyorsa bu en masum haliyle bir hastalıktır.
Bu hastalık o gariban hasta çocuğun/adamın hastalığı değil,
camia olarak koskoca Trabzonspor camiasının hastalığıdır.
Tedavi edilmezse elbet bir gün bu camianın canını öyle veya böyle yakacaktır.

Ben kendi adıma benim dövülmem kanımın akıtılması olayına bir şey diyemiyorum.
Sadece bu vahşice,
mantıksız ve
hasta ruhlu nefreti üzerime çekecek ne yaptığımı merak ediyorum.
Zaten adresim telefonum malum.
Tek kişiyim.
Ağır sıklet şampiyonu falan da değilim.
Yani tüm gruba da gerek yok, 2-3 kişi çok rahat döver beni.
Ruhsatlı-ruhsatsız silah da taşımam.
Bıçakla da elma soyarım sadece.
Gurbette tek kişi bir Of’luyum.

Kapıma gelen kimseyi de geriye çevirmiş değilimdir.
Hz Mevlana’nın dediği gibi  “ne olursan ol gel” diyorum.
Memleketime gitme,
Avni Aker’e girme konusunda da kimse kusura bakmasın;
Soyadımın, atamın mirasıdır:
ne zaman istersem,
ne kadar istersem,
hem Trabzon’a,
hem Of’a,
hem de stada girerim.
“Ejderha olsan kâr etmez…”

Of Limanı

Bir Yorum Yazın