İlköğretim Düzeyinde Bir Okuma Alıştırması

Aşağıdaki fıkralarda yer alan karakterleri 2010-2011 sezonundan itibaren yaşanmakta olan şike sürecine doğrudan veya dolaylı olarak dahil olmuş aktörlerle eşleştiriniz:

Fıkra 1: Timur’un Filleri (Birlik Olmanın Önemi)

Timur, Akşehir’e bir erkek fil getirmiş. Başıboş gezen fil, bağlara bahçelere büyük zarar veriyormuş. Filden bıkan Akşehirliler, nihayet Hoca’ya gitmişler:

– Hoca, bu Timur senin sözünü dinler. Şu filin bi çaresine baksan, demişler.

Hoca kabul etmiş. Yarın hep birlikte gidip derdimizi anlatalım, demiş. Ertesi gün Hoca önde ahâli arkada Timur’un yanına gitmek üzere yola çıkmışlar. Ama her yol ayrımında birkaç kişi gruptan ayrılıyormuş. Hoca Timur’un karşısına geldiğinde bakmış ki arkasında hiç kimse yok. Bunun üzerine Hoca Akşehirlilere bir ders vermek ister. Timur’a:

– Efendim. Biz Akşehirliler olarak getirmiş olduğunuz fili çok sevdik. Ama hayvancağız yalnızlıktan olsa gerek, çok huzursuz. Ahâli bu filin dişisini de getirmenizi istiyor, der.

Timur, bu sözlerden hoşlanır. Akşehirlilerin isteğini yerine getireceğini söyler.

Timur’un yanından ayrılan Hoca, kendisini beklemekte olan halkın yanına varınca halk merakla sorar. Hoca gülerek cevap verir:

– Müjdeler olsun. Belanın dişisi de geliyor.

 

Fıkra 2: Avlu Karanlık (Mücadele Zeminin ve Muhatabının Seçiminde Kendini Kandırmanın Yeri ve Önemi)

Nasreddin Hoca kapısının önünde bir şeyler aranıyormuş. Komşusu sormuşı:
– “Hayrola Hoca efendi bir şey mi yitirdin?”
– “Mühürüm düştü de…”
– “Nerede düşürdün? Söyle, biz de bakıverelim.”
– İçerde düşürdüm, avluda.”
– “Avluda yitirilen şey sokakta aranır mı be Hoca?”
– “Avlu karanlık. Burası daha aydınlık da onun için burada arıyorum!”

 

Fıkra 3: Hırsızın Hiç mi Suçu Yok ? (Anlamsız (Öz)eleştiri Getirme Sendromu)

Bir gün Nasreddin Hoca’nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :
– Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?
Bir başkası :
– Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
– Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış :
– Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ? Hırsızın hiç mi suçu yok ?

Bir Yorum Yazın