HATALAR AYI

Belki bazı taraftarlarımız rakip taraftarların yaptıklarını düşünerek bu yazıdaki eleştirilere tepki gösterebilirler. Ancak Trabzonspor taraftarının özelliği değil midir doğru gördüğünü söylemek? Bizi biz yapan en büyük yapıtaşımız bu değil mi? Ben de bu özelliğimizin bir yansıması olarak değerli yazar arkadaşım KUKLA‘nın yaptığı bir tespiti açmayı uygun gördüm.

İbrahim Hacıosmanoğlu’nun ilk ayı:

1-Fatih Tekke göreve gelmeden istifa etti

Fatih Tekke

Bu belki de yönetim kurulunun ne kadar hazırlıksız olduğunun göstergesi. Seçime aylar kala ismi açıklanan ve görev tanımı yapılan bir ismin göreve başlamadan ayrılmasının bir açıklaması olamaz. Başkan seçildikten bir gün sonra, iki aydır transfer görüşmesi yaptığını söylediği Mustafa Reşit Akçay’ın muhtemel sportif direktörden habersiz bu görüşmeleri yapma ihtimali nedir? Fatih Tekke bu görüşmelerde bulunduysa son anda çıkan pürüz neydi? Fatih Tekke bu görüşmelerde bulunmadıysa sportif direktörlüğün yetki alanları neydi?

2- Tolunay Kafkas haber verilmeden kovuldu

Aslında bu cümle olayı özetliyor. Teknik direktörlüğünü beğeniriz ya da beğenmeyiz, geliş şeklinden hoşlanmayabiliriz; ama bir teknik direktörün meslek onuruyla oynamak Trabzonspor kimliğinin neresinde yazmakta?

3- Basına açıklama yapmayacağım dedi en son dün akşam 3 kanaldaydı

Bu madde benim aklımı fena karıştıran bir durum. Başkan seçildiğinin akşamı tv8 ekranlarına çıktı. Serhat’ın yeri ayrı dedi, yoksa bağlanmazdım dedi. Birkaç gün sonra TRT ekranlarında gördük kendisini; TRT devletimizin kanalı, yoksa biliyorsunuz bağlanmazdım dedi. Belki konuşulacak çok şey oldu, bilemiyorum. Ancak kulüp adına tek bir kişi konuşmayacak mıydı, o kişi de Sebahattin Çakıroğlu değil miydi?

4- İlk Yönetim Kurulu toplantısında 2 asil üye istifa etti

Görev dağılımı sorunuyla ilgili bir problem olarak yansıdı bizlere. Merak ediyorum yönetim kurulu üyeleri “hadi sayıyı tamamlayalım” mantığıyla mı seçiliyor. Eğer böyleyse büyük bir facia, ancak sürekli görüşülen üyeler ise bu iki isim hiç mi görev dağılımı hakkında seçim öncesi fikirleri alınmadı?

Yusuf Erdoğan

5- 1461’den topçu almayı beceremedi, Yusuf’u yetiştirme bedeli ödememek için kiralık aldı

Bu konu tamamen bir fiyasko. Kendi içinden bir transfer yapacaksın ama bunu bile kendi bölge takımlarından birine para ödeme ihtimalin olduğu için tam anlamıyla beceremeyeceksin. Araklıspor olmalı ki yarın yeni Yusuflar bundan Yavuz Selim’de yüzlerce var denilerek kaybolmasın. Yönetime gelirken çevre il ve ilçelerin takımlarıyla koordineli bir yapı oluşturma söyleminde bulunanlar Araklıspor’dan niye bu koordinasyonu esirgeme noktasına geldiler?

6- Geziye katılmayın diye resmi siteden yazı yazdı

Bu konuda Sarissa’dan alıntı yapmak istiyorum… Sarissa‘nın kaleminden 9 Haziran 2013 tarihli yazı şöyle:

Yönetimi Gezi Parkı açıklaması ile haddini aşmıştır, üzerine vazife olmayan işlere karışmıştır.

Trabzonspor taraftarı formasını nerede giyeceğini Trabzonspor yönetimine sormaz. Başkan (başbakanı andırır şekilde) kendisini vazifesinden ve yetkisinden ileride, her şeyi danışacağımız bir baba figürü gibi görmese iyi eder.

Gezi Parkı Trabzonspor formasının tam da bulunması gereken yerdir.

7- Akp Mitingine katıldı TS başkanı olarak anons edildi ve Akp seçmenini selamladı

Bu konuda da yine sözü Ekşi Sözlük saflarına bırakıyorum… Hamsi Kusu‘nun kaleminden 16 Haziran 2013’lü yazı şöyle:

Geçen hafta taraftarının formalarıyla Gezi Parkı eylemlerinden rahatsızlık duyduğunu ima eden bir açıklama yaptıktan sonra başkanının AKP mitinginde boy gösterdiği kulüptür.

25 yıllık bir Trabzonspor sevdalısı olarak an itibariyle bu adam takımın başından gidinceye kadar taraftarlığımı askıya alıyorum. Kupamızı alacağız diyerek kabadayılık taslayıp yöntem olarak bu yüzsüzlüğü seçenleri kınıyorum. Lanet olsun bu şekilde alınacak kupaya!

Taraftarının fikrini önemsemeyen, kendi fikrini dikta eden ve o fikri Trabzonspor başkanlığı makamını kullanarak gösteren bir idare biçimi ne derece sağlıklıdır? Hamsi Kusu’nun belirttiği gibi Fenerbahçelilerin yanında Trabzonspor forması görülmesin derken bir hafta sonra Trabzonspor’un hakkının yenilmesinde başrolü oynamaktan ilk seçildiği yıldan itibaren hiç çekinmemiş bir insanın propagandasında ne işi var Trabzonspor başkanının… Ben bu kulübün başkanıyım, ben kimi destekliyorsam siz de onu destekleyeceksiniz düşüncesinin Aziz Yıldırım mentalitesinden ne farkı var?

8- Aynı akşam “Başörtüsü konusunda yaşadığımız sıkıntılı dönemler yüzünden gittim, isteyen taraftarımız da Gezi’ye gitsin” dedi

Bir hafta önce  Gezi Parkı’nda gitmeyin diyen kimdi? Tepki alınca şike sürecinde yaşadığımız bir mantıkla onlar da gitsin demek… Ne  farkı var   “Herkes şike yaptı, sadece biz mi yaptık”  söyleminden.

9- Basketbol şubesi dağılmak üzere

Bu konuda önce bir bilgi vermek istiyorum. ACB (İspanya Basketbol Federasyonu) bu sezon 1. ligden düşen iki takıma gelecek yıl da ligde devam etmeleri teklifini iletti. Çünkü alt ligden gelen takımlar standartları karşılayamıyordu. Diğer bir durum ise Euroleague’de yaşandı. Eleme turuna davet edilen Roma ve Igokea eleme turunu geçmeleri halinde Euroleague kurallarının belirlediği kriterleri karşılayamayacaklarını bildirdiler. Eurocup’da mücadele etme talebinde bulundular.

Bakınca çok sevindik,  hayaller kurduk…  Ancak Trabzonspor  şu iki organizasyondan birinde oynamaya hak kazansa bu hakkı kullanamaz. Ancak biz ülke olarak o kadar savruk bir durumdayız ki Trabzonspor Beko BL’de oynayabilme ihtimalini taşıyor hâlâ.

Daha önce zirveye oynayacağız söyleminde bulunan  Trabzonspor yönetimine hitaben  imkansız hayaller kurulmamalı demiştik.  Bugün görüyoruz ki  imkansız hayallerle taraftara gaz veren  yönetim  kaderini terk etmiş durumda basketbolu.

Hani İbrahim Hacıosmanoğlu ilk  konuşmasında Trabzonspor başkanı konuşmaz, icraat yapar demişti ya, kendisi sanırım Trabzonspor başkanı değil. Çünkü söylediği şeyin yakınında bile dolaşmıyor. Biz söylemine bakarak konuşmadan bir şeyler yapmasını bekliyorduk. Kendisi ise maşallah konuşuyor ama icraat namına bir şey yok.  Trabzonspor Basketbol Derneği kongresini erteledi. Bir sonraki kongre tarihine kadar bir gelişme olmazsa büyük ihtimalle zirveye oynayacağı vaadi verilen takım ligden çekilecek.

10- Büyük bir borcun altına gireceğini bildiği halde görünen o ki maddi anlamda hiç hazırlık yapmamış

Buna yorum yapamıyorum. Eski futbolcusunu ve Tonya halkını karşısına alan, hatta ilçenin Gümüşhane’ye bağlanma ihtimalini doğuran açıklamalar  yapan bir bakanın eline  bakan bir yönetim…  Borcun  150 milyon TL üzerinde olduğu ve kısa sürede ödenecek tutarın yüksek olduğu çarşaf gibi ortadayken hazırlık neden yapılmadı?

Tamam Sadri Şener yönetimi bir enkaz devretmiş olabilir de Trabzonspor’un sokaktaki taraftarı bile biliyordu tabloyu. Başkanlığa ve yönetime aday olan insanlar bunu bilmiyor muydu?

11- Kulüp yönetimi kayyuma devredildi

Göztepe  ve Kocaelispor  büyük maddi krizlerin  ortasındayken bile yıllarca direndiler kayyum konusunda. Süresi veya sebebi ne olursa olsun bu leke  nasıl açıklanacak… Yıllarca direnen Kocaelispor veya Göztepe kadar olamadık mı?

12-Kovduğu Sinan Zengin’i kulübe çağırıp ödeme yapılmasını sağladı

Bence  spot  “yederli“.

Kukla’nın dediği gibi bu liste daha fazla uzatılır, ama şimdilik bu kadarı yeterli. Bilen bilir, Sadri Şener yönetimini de çok defa eleştirdim. O yönetimin 6 yılda yaptığı hata kadar hatayı sadece 1 ayda yapabilmek gerçekten bir ustalık.

Pek çok taraftarın başını önüne eğen veya pek çok taraftarı Trabzonspor’dan soğutan bir yönetim oldular 1 aylık süreçte… Görünen o ki 6 ay sonraki kongreye kadar böyle gidecek. Umarım borcu fazla arttırmazlar o zamana kadar.

Bir Yorum Yazın