Bodoslama denir ya işte öyle gireceğim konuya. Bir süredir hem Trabzon kökenli haber siteleri hem de Trabzonspor taraftarına ait forumlarında bir trend var. Adına ne denir bilemem, ama temeli Şenol Güneş’i eleştirmek.
Bu eleştirilerin birkaçını cımbızla çekip ne kadar haklı olduklarını görelim…
1. Genç oyuncularla ilgili bir haber veya altyapıdan yetişen oyuncularla ilgili… Eleştiri: takımın başında Şenol Güneş varken normal bunlar. Bunca yıldır hangi oyuncuyu çıkardı ki altyapıdan.
Çok geriye gitmeye gerek yok; Aykut Akgün örneği önümüzde. Hatta Aykut önümüzde dursun yazıya son noktayı koyana kadar.
2. Zokora Afrika Kupası’na gider, Aykut onun yerini alır ve iyi oynar.. Eleştiri: Şenol Güneş risk almıyor ama bakın Aykut nasıl oynadı, diğer oyuncuların da şansı olsa onlar da iyi oynar.. Takmış kafayı bazı oyunculara, onları kesemiyor takımdan.
Bu konuda Zokora özelinde değil ama takım genelinde aynı sorunu bir miktar ben de hissediyorum ama teknik kadronun sadece takımla uğraşmadıkları bir ortam varken eleştirmek ne kadar doğru. Özellikle geçtiğimiz transfer dönemindeki yaprak dökümünün ardından ne kadar umutluyduk ki bu sezondan. Üstüne gelen ve Şenol hocanın da kabul ettiği sıkışık maç programı da önümüzde duruyor. Antreman yapamıyoruz diyordu Şenol Güneş, önce bunu hatırlamak lazım eleştirirken.
3. Ve Aykut kötü bir maç çıkarır. Gençlere önem vermiyor diyen “taraftar” bir anda Aykut niye oynuyor ki moduna geçiyor. Niye transfer yapılmadı ki sorusu sert şekilde dillendirilir.
3 genel eleştiri… Başladığı ve bittiği nokta gösteriyor ki eleştirmek denilen şeyden çok uzaklar. Sanki Şenol Hoca altyapıdan üç oyuncuyu direk takıma koysa aferin diyecekmiş gibi, genç oyuncu fetişistleri mide bulandırıcı olmaya devam ediyor.
Bir genç oyuncunun ilk kötü maçında bu takımın oyuncusu diyen kesim, sizleri alkışlıyor ve kulüp tarihini araştırmaya davet ediyorum.
Yaşadığı ülkenin yetiştirdiği binlerce futbolcu içinden iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ihracat yapıldığını unutup her gelen yabancı oyuncunun kısa sürede harikalar yaratmasını bekleyenler, biraz daha bekleyin.
Ve son olarak takım yenilince veya kötü oynayınca ortalığı savaş alanına çevirenler… Yapılan o kadar olumlu şey var ki, onları göremiyorsunuz.. Şu şartlarda geçen yılın ardından bu takımın halen lig maçına çıkması bir lütufken neler beklediğinizin farkında değilsiniz. Bunun ötesinde iyice skor odaklı olmuşsunuz. Trabzonspor’u skora eşitlemişsiniz. Trabzonspor’u yanlış anlamışsınız, size uygun başka takımlar var. Hatta size direk yol göstereyim.. Bu yıl Galatasaray’ı tutun, gelecek yıl üçünden hangisi daha iyiyse onu desteklersiniz.
Not: Görsel Vira taraftar grubunun bir üretimidir. Bazen izinsiz kullananlar için twitter’da sert çıkabildikleri için belirtmek istedim. Yazıda kullanırken izin almadığımı da belirteyim, sorun olursa kendileri açısından kaldırmak çok kolay, iletmeleri yeterli.
Aceleye geldiğine ben de katılıyorum ama gerekli bir müdahale. Bu takıma yıllardan beri en büyük zararı kendimizin verdiğine inanıyorum.
Tamam, Trabzonspor’u Trabzonspor yapan bu. 7’den 77’e hepimiz bir parçasıyız ve bu bağlamda kimse kendini daha Trabzonsporlu ilan edip diğerlerinin Trabzonsporluluğunu eleştirmemeli. Ama yıllardır sadece eleştirmiş olmak için, hiç bir alternatif fikri olmadığı halde her fikre “istemezük” diyenler yüzünden bu camia çok yara aldı. Çok kişi bu takıma küstürüldü veya uzaklaştırıldı.
Alternatif fikrin vardır anlarım, yapıcı bir etkisi olabilir, öyle ise eleştirirsin ama bilhassa kadro seçimlerinde hocayı; hele Şenol Hocayı bu kadar dar kadro ile eleştirmek çok gereksiz. Tribünlerdeki 20 bin kişiye sorsan herkes kendine bir kadro çıkarsa eminim bu dar kadroda bile 20’den fazla kombinasyon çıkar. Geçen sene kaç senenin birikimi bir kadrodan bir anda 7-8 oyuncu gitti. Yerlerine yenileri iyi ya da kötü alındı.
Ben iyi tercihler yapıldığını düşünüyorum. Sen farklı düşünebilirsin. Sonuçta her oyuncudan beklediğimizi alamadık, yanlış değil. Ama öyle ya da böyle yeni bir kadro oluşturuldu ve şampiyonlar liginde alınan 7 puan da dahil iyi bir sezon geçiriyor kadro.
Hal böyle iken tutup da birilerini sırf eleştirmek adı altında, sırf muhalefet olsun, sesim çıksın diye eleştiriyorsan ve o kişi de Şenol Güneş gibi ömrünü bu takıma adamış biri ise o zaman ben bunda art niyet de ararım.
Art niyet yoksa bile, art niyetli birilerinin ekmeğine yağ sürdüğünü fark etmeli. Bu minvalde, Herkes kendini önce kendini sorgulamalı, neyi eleştirdiğine dikkat etmeli. Bence, elimizdekilerin kıymetini bilelim. Skora endeksli taraftarlık beni de çok rahatsız ediyor ve bu söylediklerine katılıyorum kor arabın mahnisinin. İyi yazmış, iyi bir noktaya parmak basmış, Bu uğurda gerekirse ben de topa girerim, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız, eyvallah; ağzına eline sağlık.