FİTNE

inside-the-field-1-1508674Bu sezon tekrar bu ortamı aktif olarak kullanmayı düşünüyorum. Umarım benden daha  kaliteli olduğuna emin olduğum arkadaşlarım da aynı  düşüncede olurlar.

Bir önceki hareketli dönemde  Trabzon yerel basınından bir  kişi ile yaptığımız maalesef ağır hakaretler içeren  diyaloğu ve bir taraftar grubu ile olan biraz sert tondaki çekişmemi hatırlayanlar vardır. O kadar sert olmamak için çabalayacağım yerel basın ve diğer etmenler el verdiğince.

Öncelikle altyapıdaki değişimden başlamak istiyorum. Sadi Tekelioğlu gönderildi ve tartışmalar başladı. İstifa eden yönetici bile var inanır mısınız… Son 10 yılda Trabzonspor altyapısından A takıma çıkan oyuncu sayısına bakıp istifra etselerdi daha mantıklı olurdu bence. Son 10 yılın 5 yılında Sadi Tekelioğlu ve Özkan Sümer isimleri var. Maalesef bu iki önemli isim de  altyapıya derman olamadılar. Özkan Sümer döneminde  1461’in yaşadığı çıkışı başarı olarak değerlendirebiliriz belki.

Sadi Tekelioğlu cephesinden bu ayrılığın pek hoş karşılandığı söylenemez. Yerel basının yaptığı haberler gerçekten hoş değil. Ancak Sadi hocanın yaptığı son açıklamalar gerçekten  tuhaf.

“40 yıldır futbolun içinde olan biri olarak iddia ediyorum. Ramazan Trabzonspor’un ön liberosunda en iyi faydalı isimdir. Hatta çok daha iddialı konuşuyorum. Ramazan o bölgenin Türkiye’de ki en iyi üç isminden biridir.”

Hocam madem ki bu arkadaş bu kadar iyiydi neden 2014-2015 sezonunda sizin koordinatörlüğünüz altındayken A takım kadrosuna çıkarılmadı da  Aydınspor’a gönderildi.  Genç miydi; sizin için 21 yaş genç mi? Trabzonspor Altyapısı olmasa işsiz kalmazsınız, bunu biz de siz de biliyorsunuz. Bu ısrar niye? Olmuyorsa siz bıraksaydınız ya. Yerel basın İHO döneminde hiçbir şeye ses çıkarmazken hangi çıkarlar doğrultusunda sizin için ağlaşmakta? Bunların hiçbir  çıkar ilişkisine bağlı olmasa bile  taraftar cephesinde size zarar vereceğini göremiyor musunuz?  Yeni başlangıçlar iyidir,  bu ısrar devam ederse Hami gibi de gitmek  vardır emin olun seçenekler arasında.

Sosyal medyada  Trabzonspor adıyla duyum paylaşan ilginç hesaplar var. Bunlardan birisi var ki ismini vermeden değinmek istiyorum. Takipçi toplamak için her gün  bir yerlerden duyduklarını kesin ve net olarak  transfer ediyoruz. Arkadaşların söylediği, daha doğrusu dillendirdiği, isimlerden imza attığımız oldu mu bilmiyorum. İho döneminde aslan İho diyen arkadaşlar şimdi iyi ki Usta kazandı seçimi demekte.  Taraftar ile  transfer konusunda laf dalaşına girmekteler. 10 gün boyunca bugün, yarın sabah, saat 12:56 geçe  diye diye  geldiğini duyurdukları oyuncu  11. gün gelince “biz bildik” pozuna girmekteler. Bu sitelerin sahipleri popüler olmak istemektedir, zaten hepimiz ergenlik çağlarımızda bu düşünceler içinde olmuşuzdur. Peki bu arkadaşların popüler olma derdiyle yaptıklarının bize zararı nedir? İşte bu sorulması ve yanıtlanması gereken büyük bir soru. Yönetim  isimleri özellikle gizledi bu sezon. Çünkü isimler ortaya döküldükçe fiyatları arttı. Yerli menajerlerimiz  altın yumurtlayan tavuk olarak gördükleri Trabzonspor’u  kaybetmek istemediler haliyle(1). Bazen direkt menajer oyunlarına alet olup  taraftarın beklentisini yükseltip hayal kırıklığına neden oldular(2). Ve bu arkadaşlar  abilerinden duydukları  bir iki transfer gerçekleşti diye kendilerini kalemi ve beyni güçlü kişiler olarak gördüler. Büyüklük sanrıları önce kendilerine zarar verecektir elbette ama bunun  adını kullandıkları Trabzonspor’a da zararı dokunacaktır. Trabzonspor/Trabzon adını kullanan bireysel hesapların yazdıkları yüzünden kulübün kaybettiği itibar çok da küçük değil(3). En azından bu üç zarara neden olan bu arkadaşlar Trabzonspor’un üzerinde kayacakları bir kaydırak olmadığını fark etmeli.

Ve Nevzat Aydın… Trabzonspor’un yeni yönetimini sohbet ortamında bayağı şiddetli eleştiren biriyimdir. Ancak son günlerde gördüğüm kadarıyla sosyal medya kullanım şekli nedeniyle çokça eleştiriliyor Nevzat Aydın. Bu eleştirilerin bir kısmını normal olarak değerlendirmekle birlikte bazı kısımlarına ise  ne diyeceğimi bilemiyorum. Trabzonspor için gerçekten çalışan bir yöneticinin blok koymasını “hakaret ettim”, “küfrettim” gibi  cümleler kurarak  gururla aktaranlar var. Belki bu genç arkadaşlarla çok yaş farkım yok, ama herhalde kültürel olarak  bir kuşak farkımız oluşmuş.  Sonuçta Nevzat Aydın  bu transfer karmaşasından yararlanmak isteyenlere yaptığı açıklamalarla biraz da olsa set çekebilmiş, gece  transfer bekleyen  taraftarları   sakinleştirmiş, yataklarına huzurlu şekilde gidebilmelerine biraz da olsa katkıda bulunmuş bir yönetici.  Dün İho’yu yalayanlara bir transfer duyumu için yalvaran, yöneticisine küfrettiğini-hakaret ettiğini gururla söyleyen bir taraftar grubu.

Bayağı uzattım galiba.  Kısaca  abinle  edemeyeceğin kadar rahat  sohbet edip sorular sorduğun bir yöneticin var, sahip çık Trabzonspor taraftarı. Unutma aleyhinde slogan atınca dinsiz yaftası vuranlar gideli asırlar olmadı.

Bir Yorum Yazın