EBOLA VS. MARHABA-II

MARHABA*

Ebola tehdidinden, daha başlamadan bile fazlasıyla etkilenen turnuvanın ilk düdüğüne bir haftadan az kaldı. Geri sayımda sonlara doğru gelinirken ebola endişesi hâlâ devam ediyor fakat  ebolaya,  Afrika’da devam eden karışıklıklara ve olumsuzluklara rağmen turnuva bir süre gözleri büyük ölçüde futbola çevirecek gibi. Turnuvaya gidecek kadroların da açıklanmasıyla artık  son virajdayız.  Elemelerden buraya kadar sadece küçük sayılabilecek takımlar bazında  bile değişik hikayeler mevcut. Birkaçına değinelim.

Elemelerin ilk tur ön elemesinde Güney Sudan-Eritre eşleşmesi… 2011’de bağımsızlığını ilân eden, 2012’de CAF ve FIFA üyeliklerini alan Güney Sudan adına katıldığı ilk elemeler mevcut turnuvanın elemeleri oldu. Rakip Eritre son yıllarda olduğu gibi yine uluslarası bir turnuvadan daha geri çekildi. Eritre, ülke dışına gönderdiği sporcularının geri dönmemesiyle dikkat çekiyor. 2006’da CAF Şampiyonlar Ligi’nde oynayan Red Star FC’den 6 futbolcu Kenya’da kayıplara karışmış. 2007’de millî takımın 12 oyuncusu CECAFA** Kupası için gittikleri Tanzanya’ya, bir diğer 6 milli takım oyuncusu 2008 AFCON elemelerinde Angola’ya iltica etmiş. 2012’de bir CECAFA Kupası turunda bu sefer takımdaki 12 oyuncuya takım doktoru da eşlik etmiş. Uluslarası spor karşılaşmaları, sporcular için ülke dışına kaçış için bir fırsat olarak görülmeye başlanmış. Günümüze gelirsek, ülke yönetiminin kararıyla Eritre Nisan 2014’teki elemelerden “iltica” sebebiyle çekildi [1]. Eritre, Afrika Boynuzu’nda bir yer. 1800’lerin sonundan 2. Dünya Savaşı sonrasına kadar İtalya kolonisinde yer alan ülke, savaşa sonrası bir süre BM himayesinde kaldı ve akabinde Etiyopya’ya özerk olarak bağlandı, daha sonra şehir konumuna geçti ve 30 küsür senelik bir sivil savaş sonrasında 1991’de hukuken 1993’te de fiilen bağımsız oldu. Ülkenin başında o günden beri Isaias Afeweki var. Basın özgülüğü listelerinde Kuzey Kore ile beraber diplerde yer alıyorlar, dolayısıyla bu “çekilme” meselesinde yazılanlar tamamen resmî bilgiler değil.

İlk turda sonradan ev sahipliğini alacak olan Ekvator Ginesi, önceki yazıda da değindiğim Tazemeta’nın evraklarındaki sıkıntı dolayısıyla, Gambiya da 2015 U-20 elemelerinde yaşı büyük oyuncu oynattığı gerekçesiyle turnuvadan diskalifiye edildi. Gambiya’nın diskalifiye edilmesiyle üst tura geçen Şeyseller ise bir başka ebola merkezli mesele doalyısıyla turnuva dışında kaldı. 19 Temmuz’da Sierra Leone ile Fildişi Sahili’nde oynadığı maçı 2-0 kaybeden Şeyseller, 2 Ağustos’ta evinde oynayacağı maçı oynamama kararı aldı. Şeyseller Sağlık Bakanlığı’nın önerisini dikkate alan federasyon Sierra Leone kafilesinin hastalığı ülkeye taşıyabileceği gerekçesiyle maçtan çekildi ve Şeyseller hükmen yenik sayıldı. Sierra Leone takım kaptanı Kei Kamarra, elemelerde D grubunda Fildişi Sahilleri ile oynadıkları maç için Fildişi Sahilleri’nde bulundukları vakitlerde anlatıyor: “Bu olay (ebola) patladığında oradaydım. İnsanlar o zamanlar ciddiye almadılar, şimdi ise çok geç. Doğduğum hastanenin yedi hemşiresi ebola hastalarına yardım ederken öldü. Bu üzücü bir hikaye ve şimdi sadece daha fazla yardım geleceğini umuyoruz. Bu gerçekten zor. Oynamamız gereken son maç için Şeysellere gelen tek kişi bendim. Ekibin geri kalanı seyahat esnasında durduruldu. Şimdi Fildişi Sahilleri’ndeyiz. ‘Sierra Leone’luyuz’ dediğimizde bize direkt ‘Ebola’ diyebiliyor . İnsanlar bizden uzak duruyor, Avrupa’da yaşasak ve orada oynuyor olsak bile. Nereden geldiğimizi (nereli olduğumuzu) söylediğimizde insanlar bize yakın olmaktan korkuyorlar. Evde olmamız gerekiyordu. Geri çekilmeyi istemiyoruz. Senelerdir insanların Sierra Leone hakkında düşündüklerinde akıllarına sadece iç savaşın gelmemesini sağlamaya çalışıyoruz.” [2]. Kendi adıma konuşursam Sierra Leone adını duyduğum anda aklıma Mohamed Kallon vs. belli başlı futbolcular ile beraber iç savaş ve mevcut ebola salgını geliyor. Bu durumun oralı biri açısında vahametini anlamam mümkün değil ama en azından ne demeye çalıştığı hakkında bir fikir oluşuyor ve bu durum dediği gibi şüphesiz çok kötü.

İkinci turdaki bir diğer diskalifiye olayı ise Ruanda-Kongo eşleşmesinde oldu. İlk maçı 2-0 kaybeden Ruanda, ikinci maçta Kigali’de 2-0’ı buldu ve penaltılarda maçı kazanan taraf oldu. 15 gün sonra, Dady Briori’nin isminde  ve doğum tarihinde usûlsüzlük olduğu gerekçesiyle Ruanda turnuvadan diskalifiye edildi. İlk turda Libya ağlarına üç gol bırakan Dady Briori, Libya Federasyonu’nun “oyuncunun isminde-doğum tarihinde usûlsüzlük var” şikayetiyle incelemeye alınmış, akabinde 2009 CAF Şampiyonlar Ligi’nde Etekiama Agiti Tady ismiyle mücadele etmiş olmasından dolayı bu sonuç ortaya çıkmış. Briori’nin 5 yıl Ruanda’da bulunması dolayısıyla Ruanda pasaportu  da bulunmaktaymış.

Elemelerin grup aşamasında da hikayeler ve hayal kırıklıkları mevcut. Bunlara tek tek bakıp meseleyi iyice uzatmayacağım, turnuvaya giden takımlar için ayrı bir yazı toplamayı düşünüyorum, fakat son şampiyon Nijerya ve 2006-2010 aralığında art arda üç, toplamda yedi şampiyonluk sahibi Mısır’a değinmeden geçmeyelim.

Aralık 2010’da, Sidi Bouzid’de bir seyyar satıcının kendini yakmasıyla tetiklenen birikmişlik zamanla Afrika’nın bilhassa kuzeyini ve Arap Yarımadası’nı direkt etkileyen, hâlâ etkileri devam eden Arap Baharı’na dönüştü. Bu sürecin Mısır’a etkilerini biliyoruz.  Şüphesiz yaşamı çok büyük ölçüde etkileyen bu hareketin futbola etki etmemesi düşünülemezdi. Mısır Millî Takımı, Hassan Shehata yönetiminde 2006-2010 aralığında üç turnuvada üç şampiyonlukla kupayı domine edip 2010 sonunda FIFA sıralamasında ilk 10 içinde yer alırken son üç turnuvaya katılamayan bir ekip oldu. Şüphesiz bunda jenerasyon değişiminin-kadro dengesindeki sıkıntıların etkisi de büyük. 2012 elemelerinde grupta sonuncu olan Mısır (ki burada Hassan Shehata dönemi bitti), 2013 elemelerinde ilk turda kaldı. Ülke içi futbolda da bu süreçte Port Said gibi [3] olaylar yaşandı, 2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarında lig tamamlanamadı. 2015 AFCON elemelerine geldiğimizde de, 2010’da halk hareketlerinin başladığı Tunus’un zirvede geçtiği G grubunu 3. sırada tamamlayarak turnuva biletini alamadılar.

Ve Nijerya. Nijerya kötü olduğu dönemlerde bile takımda hep önemli oyuncular bulundurmuş, Dünya Kupası’na 4 defa gitmiş bir takım. Uluslar Kupası’nda 1980 ve 1994 sonrası nihayet 2013’te gelen şampiyonluk da eklenince şüphesiz bu turnuva için de yine favoriler arasında yer alıyorlardı. Fakat daha elemelerde grup aşamasında kaldılar. A grubunda Güney Afrika, Kongo ve Sudan ile beraber yer alan Nijerya son maça kadar umudunu korudu. Son maçta Güney Afrika’ya karşı alacakları galibiyetle bileti alabilirlerdi fakat bu olmadı, maçı 0-2’den 2-2’ye getirseler de nefesleri galibiyete yetmedi. En iyi üçüncüler listesinde de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin arkasında kaldılar. Ruanda’nın diskalifiye edilmesiyle gruplara kalan Claude Le Roy yönetimindeki Kongo, son Sudan maçını kayıpsız geçti, grupta ikinci sırayı elde etti ve 1972 şampiyonluğu akabinde aldığı 1974 biletinden sonra ilk defa seyahate çıkma hakkını kazandı.

Ziyadesiyle uzattığım bu “marhaba” kısmını sayıları sevenler için genele ait birkaç küçük notla yavaş yavaş noktalayayım. 2015 AFCON’a katılan takımlar arasında buraya ilk defa gelen takım sayısı “0”.  Buraların en tecrübeli takımı, 2015 ile beraber 20 defa ile Fildişi Sahili. Yeşil Burun Adaları ve Ekvator Ginesi ise 2  defa ile bu alanda en sondaki iki ekip. 5 eski şampiyon  (Mısır, Nijerya, Etiyopya,  Fas ve Sudan) Ekvator Ginesi’ne gelme hakkını elde edemezken 9 eski şampiyon (Güney Afrika, Zambia, Tunus, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Fildişi, Kamerun, Gana, Cezayir ve Kongo) orada olacak. Ebola krizinin odağındaki Batı Afrika turnuvada 7 takımla (Yeşil Burun Adaları, Gine, Gana, Fildişi Sahilleri, Mali, Burkina Faso ve Senegal) temsil edilecek. Turnuvaya gelene takımlar arasında en yukarıdaki takım 18. sıradaki, 2014’te Afrika’da en iyi ululsal takım da seçilen Cezayir. Bu alanda en alttaki ekip ise 118. sıradaki ev sahibi Ekvator Ginesi.

17 Şubat’ta, ev sahibi Ekvator Ginesi ile yıllar geri gelen Kongo arasında Bata’da oynanacak. Avrupa yayını için Eurosport ve Canal+, Amerika için beIN Sports gözüküyor. Bizim için -ya da en azından benim için- yine çare link olacak.

* Marhaba, turnuvanın resmî topunun adı.  Tahmin edeceğiniz üzere bizdeki “Merhaba” ile aynı anlamda.
** CECAFA: Council for East and Central Africa Football Association, Doğu ve Orta Afrika Futbol Birlikleri Konseyi.

1. http://www.supersport.com/football/africa-cup-of-nations/news/140330/Eritrea_withdraw_from_Afcon_qualification
2. BBC Sport. Ek olarak, Kamara’nın sezon başı İngiltere’ye transferi (iş izni dolayısıyla) gerçekleşmemiş. Bunu ebola meselesiyle ilişkilendirdiği açıklaması için tık.
3. http://tr.eurosport.com/futbol/misir-da-tribun-faciasi_sto3135440/story.shtml 

Bir Yorum Yazın